İnovatif su çözümleri ürün gamını yüzde 7,5, akıllı su sistemleri portföyünü de yüzde 35 büyütmeyi hedefleyen Wilo, yüksek verimli ve akıllı ürünlerin yanında karbon emisyonlarının azaltılmasına odaklanıyor. Ar-Ge çalışmaları için her yıl 63 milyon euro yatırım yapan markanın gündemini, Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek ile konuştuk. Mehmet Ürek, “2025’e kadar çözüm sunduğumuz her kategoride iki katı büyümeyi planlıyoruz. Aynı zamanda yerel üretim anlayışı kapsamında Türkiye’deki üretimi artırmayı hedefliyoruz” dedi.
2021 yılının üçüncü çeyreğini geride bıraktık. Bu dönem, global ölçekte yaşanan gelişmeleri de dikkate aldığımızda hem Wilo Türkiye hem de Wilo Group açısından nasıl geçti? Belirlediğiniz hedeflerle ilgili nasıl bir yol kat ettiniz?
Pandeminin ekonomik etkileri halen dünyada ve ülkemizde devam etse de 2021 yılının bu üç çeyreklik döneminde Wilo Türkiye ve Wilo Group olarak hedeflerimize ulaşmış durumdayız. Bu başarının özverili Wilo çalışanlarımıza ait olduğunu da özellikle belirtmek isterim. Bununla beraber pandemi sürecinin başından itibaren özellikle tedarik zincirinde yaşanması muhtemel birçok sıkıntının üstesinden geldik.
Bir dünya markası olarak tedarik ağının genişliğinin önemini özellikle Covid-19 sürecinde tüm iş dünyası olarak biz de deneyimledik. Dünyanın farklı yerlerinde üretim tesisleri olan bir marka olmak pandemi döneminde bize büyük bir avantaj sağladı. Dolayısıyla dünya genelinde üretim tesislerimizin artırılması ve iş birliklerinin gerçekleşmesi özellikle bu dönemde birinci önceliklerimizden oldu. Bu kapsamda da geçtiğimiz yıl Amerika’da bir şirket satın alarak bir iş birliği gerçekleştirdik. Diğer taraftan yaşanan ekonomik gelişmelerden de doğal olarak etkileniyoruz. Bu gelişmelere seyirci kalmadan aksiyona geçmenin, yeni stratejiler geliştirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Yeni tedbirler alarak, farklı iş alanlarında yeni fırsatlar yaratmayı hedefliyoruz. Wilo markası, Türkiye’ye çok inanıyor ve burada olmaktan mutluluk duyuyor. Yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz.
Wilo’daki yeni ürünler ve teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz? Ar-Ge çalışmalarınız hangi alanlarda ağırlık kazanıyor? Yakın zamanda pazara sunduğunuz ve alanında fark yaratan ürünlerinizi tanıyabilir miyiz?
Gün geçtikçe dijitalleşen ve enerji kaynaklarının verimli kullanıldığı bir dünyada, bütüncül çözümler sunmak artık çok büyük öneme sahip. Wilo olarak biz de dijital dünyanın ve verimliliğin izinden gidiyor, buna yönelik çözümler sunuyoruz. Sadece pompa değil, pompadan daha fazlasını geliştirerek, altyapı, endüstri ve bina sistemlerinde, ileri teknoloji ile dünya kaynaklarını koruyan yeni nesil çözümler geliştiriyoruz. Müşterilerimize modern teknolojiler, yenilikçi uygulamalar ve karmaşık sistemlere kolay entegrasyon özelliği sunuyoruz. Ayrıca müşterilerimizi analiz konusunda destekliyor, özel danışmanlık veriyor, onlara en uygun ve ekonomik çözümleri sunuyoruz. Satış öncesinde sağladığımız çözümleri, sonrasında da satış sonrası hizmetlerimiz ile sunarak, her zaman her yerde müşterilerimizin taleplerini karşılıyoruz.
Sektörün öncü markalarından biri olarak faaliyet gösterdiğimiz alanlarda “ilk”ler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda da Ar-Ge alanındaki çalışmalarımız için her yıl 63 milyon euro yatırım yapıyoruz. Sirkülasyon pompasının mucidi olarak hem ürünlerimizi hem de üretim süreçlerimizi geliştirmeyi bir sorumluluk olarak görüyor ve bu felsefeyle her yıl Ar-Ge çalışmalarımıza bir önceki yıla oranla daha fazla yatırım yapma stratejisiyle ilerliyoruz. Bu çalışmalarımızda yüksek verimli ve akıllı ürünlerin dışında üretim süreçlerindeki karbon emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili konular üzerine de çalışıyoruz. Yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızla önümüzdeki yıllarda inovatif su çözümleri alanında ürün gamımızı yüzde 7,5, akıllı su sistemleri portföyümüzü de yüzde 35 büyütmeyi hedefliyoruz. Ayrıca iklime zarar vermeyen üretim de Wilo tesislerimizdeki hedeflerimiz arasında yer alıyor. Wilo olarak 2025 yılına kadar tüm üretim tesislerimizi iklime zarar vermeyen hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürdüğümüz ürünler arasında yer alan Stratos MAXO ve Rexa Solid Q, sektörümüzde ilk özelliğini taşıyan iki ürünümüzdür. Bu yıl aynı zamanda ürün gamımıza bir ilk olma özelliği daha taşıyan Stratos GIGA 2.0 isimli ürünümüzü ekliyoruz. Stratos GIGA 2.0 da ilk akıllı salmastralı pompamız olarak ön plana çıkıyor. Bina otomasyonu entegrasyonundan uygulama üzerinden kontrole kadar kapsamlı bir iletişim yeteneği sunan Wilo-Smart Connect sistemimiz, mobil ortam üzerinden sistem konumlarını ve işletim durumlarını kontrol imkânı sunuyor. Wilo-Asistant sistemimiz ise yüksek verimli pompa teknolojisinin kapsamlı dünyasını sıhhi tesisat, ısıtma ve soğutma uzmanları, teknik inşaat ekipmanı planlayıcıları ve işleticilerin akıllı telefonlarına ve tablet PC’lerine getiren bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Wilo-Actun OPTI-MS dalgıç motorlu pompalara her yerden erişilmesini sağlayan Solar Connect uygulamamız ile de verimli bir su temini için işletim durumunu istenilen her yerden kontrol edebilme imkânı sunuyoruz.
Koronavirüs salgını ile tüm dünyada enerji tasarrufu ve iklim korunması gibi konular gündemin ilk sıralarında yer aldı. Biz de Ar-Ge yatırımlarımız ile enerji tasarrufu yüksek ve enerji verimliliği sunan ürünler geliştiriyor, bu ürünlerimizin her alanda yaygınlaşmasını sağlayarak dünya kaynaklarının korunmasını katkı sunuyoruz. Çalışmalarımızın temelinde ise verimli teknolojiler yer alıyor. Ayrıca su yönetim sistemlerinin verimliliğini artırıyor ve su sağlamaya katkıda bulunuyoruz.
Su kaynaklarının doğru ve verimli şekilde kullanımının her geçen gün önemli hale geldiği günümüzde, geliştirdiğiniz ürünlerin “geleceğin korunmasında” nasıl bir rolü var?
Wilo olarak hedefimiz, ileri teknoloji ürünleri üretirken aynı zamanda enerji tasarrufu sağlayarak dünya kaynaklarını ve iklimimizi korumak. Bu kapsamda geliştirdiğimiz tüm ürünlerimizde enerji ve su tasarrufu birinci önceliğimiz. Wilo Group olarak, geleceğin zorlayıcı sorunlarına çözüm getirmeye yönelik teknolojik yenilikler ve çözümler geliştirerek, geleceğimiz için doğru adımlar atabilmeyi görev edindik. Doğru üretmek, doğru tüketmek ve daha iyi bir gelecek için birlik içinde çalışmak temel taşlarımız.
Prensip olarak, su ve enerjinin değerli kaynaklarıyla birlikte çalışmak sürdürülebilir düşünme ve eylem gerektirir; bu gerçek de Wilo’nun kurumsal kültüründe saklıdır. Wilo, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı ile dünyanın genel gelişimine olumlu katkıda bulunuyor.
Wilo’nun 2025 hedeflerine dayanarak, tüm paydaş gruplarını dikkate aldığı ve kendi içinde uyguladığı bütünsel bir sürdürülebilirlik stratejisi bulunuyor. Enerji ve kaynak verimliliği ve iklim koruması bu stratejinin temel bileşenleri olarak öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz Ambition 2025 (Hedef 2025) kurumsal stratejimiz bulunuyor. Bu stratejimiz doğrultusunda, kaynak ve enerji verimliliği açısından en uygun hale getirdiğimiz üretim süreçlerimizde olduğu gibi inovatif ve verimliliği yüksek pompa ve pompa sistemleri ürünlerimiz ile sürdürülebilirlik hedefimize katkı sağlıyoruz. Yaptığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımız ile 100 milyon insanın, temiz suya erişimini iyileştiriyoruz. Yüzde 7,5 büyüme oranı ile inovatif su çözümleri gamını genişletiyor ve yüzde 35 büyüme oranı ile akıllı su sistemleri portföyünü genişletiyoruz. Wilo tesislerinde içme suyu tüketiminde yüzde 20 oranında azalma sağlıyoruz.
Dijitalleşme konusunda Wilo’nun önemli adımlar attığını biliyoruz. Bu alandaki çalışmalarınızın kazanımları hakkında bilgi verir misiniz?
Dijitalleşme, enerji tasarrufunu hayata geçirmek için bizlere yeni imkânlar sunuyor. Bir varlık olarak suyun sorumluluk bilinci ile kullanımı da artık çok daha önemli. Artan dünya nüfusu, küresel ekonomik kalkınma ve süregelen iklim değişikliği, dünya üzerindeki su dengesi ve bunun altyapısı üzerindeki baskısını artırıyor. Wilo olarak oldukça etkili teknolojilerimiz, dünya genelindeki su ve enerji kaynaklarının daha korunaklı bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunuyor. Bilişim teknolojileri ve yeni nesil endüstri devrimi ile hem toplumlar ve kültürler dönüşüyor hem de kentler artık akıllı şehirler haline geliyor. Mobil teknolojiler, nesnelerin interneti ve yapay zekânın yön verdiği Endüstri 4.0 dünyasında, dijital gelişim sürecinde pompa sistemleri sektörü de kilit rollerden birini üstleniyor. Biz de Wilo olarak bu sorumluluk ve bilinçle hareket ediyoruz. Global vizyonumuz çerçevesinde uzun vadeli stratejimizin bir parçası olarak önümüzdeki yıllarda toplumların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend tanımladık. Tüm yatırımlarımızı dünyaya hızla yön verecek bu mega trendler ışığında gerçekleştiriyoruz. Globalleşme, akıllı şehirler, enerji sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve dijital dönüşüm olarak belirlediğimiz mega trendlere karşı nasıl bir çözüm geliştirebileceğimiz üzerine çalışmalar yapıyoruz.
Türkiye’de 30’uncu yılını geride bırakan Wilo’nun gündeminde, ülkemizde hayata geçireceği yeni yatırım hamleleri olacak mı?
Türkiye’de pompa sektörü, 300 milyon euro büyüklüğüne sahip. Sektördeki liderliğimiz dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok “ilk”i gerçekleştirmemizden kaynaklanıyor. 1872 yılında sirkülasyon pompasını icat eden Wilo, 1984 yılında da ilk elektronik pompayı piyasaya sundu. İçinde bulunduğumuz dijital çağın ilk akıllı pompası olan Stratos Maxo’yu sektöre kazandıran marka yine Wilo oldu. Ayrıca endüstri ve altyapı alanlarında da büyük hizmetler veriyoruz. Türkiye’de en geniş bayi ve servis ağına sahibiz. 35 bayi, 75 yetkili servis, 100’e yakın merkez çalışanımızla Türkiye çapında yaklaşık bin kişilik bir aile olarak hizmet veriyoruz. Premium segmentte en geniş ve en iyi hizmeti veren markayız.
Wilo Türkiye olarak yaklaşık 11 milyon dolar yatırımla Orhanlı/Tuzla’da yapılan yeşil bina projemizi hayata geçirdik. Pompa sektöründe Avrupa’nın ilk LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası) sertifikalı yeşil binası olma özeliğine sahip tesisimizin inşaatı 2011 yılında tamamlandı. Dokuz dönümlük arsa üzerine kurulu 8 bin metrekare kapalı alana sahip olan yeşil bina projemiz, enerji performansı ile dikkat çekiyor. Projede, enerji etkin bir bina yaratabilmek için birçok sistem uygulanıyor. Örneğin, binanın ısıtması, soğutması ve havalandırılması için otomasyon sistemi ile ısı geri kazanımlı ve yüksek verimli değişken gaz debili ısıtma ve soğutma sistemleri kullanılıyor. Isıtmadaki ve soğutmadaki kayıpları önlemek için ise yüksek performanslı dış cephe izolasyonu ve yüksek performanslı camlar tercih edildi. Dim edilebilir aydınlatma sistemleri ile ışık seviyesi ihtiyaca göre ayarlanabiliyor. Bunun yanında hareket ve varlık sensörleri ile gereksiz aydınlatmanın önüne geçiliyor. Yüksek verimli pompalar ve fanlar ile de enerji tasarrufu sağlanıyor. Binanın sıcak su ihtiyacı ise güneş panellerinden karşılanıyor. Yeşil binamızda dikkat çeken başka bir özellik ise kullanılan sistemlerin çevre dostu olmasıdır. Binanın ısıtma ve soğutma sistemlerinde, ozon tabakasına zarar verecek gazların yerine küresel ısınmaya en az etki edecek gazlar kullanılıyor.
Türkiye’de önümüzdeki dönemde iş hacmimizi genişletmeyi hedefliyoruz. İlk defa Türkiye’deki tesislerimizde UL-FM sertifikalı yangın pompaları ürettik. 2019 itibarıyla yangınla mücadele sistemleri alanını sahiplendik. Müşterilerimize entegre bir çözüm ortağı olabilmek için tüm segmentlerde etkili bir şekilde varlık göstermek için çalışıyoruz. Yangınla mücadele ihtiyaçları için doğru sistem çözümleri sunan, kendi fabrikalarımızda üretimini yaptığımız UL listeli ve FM onaylı yangın pompalarını müşterilerimizle buluşturuyoruz. Bundan sonraki dönemde de Türkiye’deki yatırımlarımızı artırmaya devam edeceğiz.
Wilo, 2021 yılının başında Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazandı. Bu ödülü getiren başarı, hangi temellere dayanıyor?
Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla kendini daha yaşanabilir bir dünya yaratmaya adayan Wilo olarak, 2020 yılında iklim koruma alanındaki çalışmalarımızla Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden biri kabul edilen Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nü almaya hak kazandık. Yalnızca sürdürülebilirliği iş modellerinin bir parçası haline getirebilen ve çalışmalarıyla sürdürülebilir bir dünya amacına hizmet eden şirketlere verilen Alman Sürdürülebilirlik Ödülü, 1.000’den fazla aday ile Avrupa’da bu kapsamda verilen en büyük ödül olarak kabul ediliyor. Wilo olarak bu ödülle sanayi alanında faaliyet gösteren şirketlerin de iklimin korunması, su tasarrufunun sağlanması gibi süreçlere önem verebileceğini ve sürdürülebilir bir dünyaya hizmet edebileceğini gözler önüne serdik. Kurulduğumuz günden bugüne bu prensibi benimsememiz bu başarıyı getiren temel unsur oldu.
Wilo Türkiye’nin yıl sonu için büyüme oranı ve ciro beklentisine dair bilgi verebilir misiniz?
Wilo Group olarak 2020 yılında 1,45 milyar euro net satış rakamına ulaştık. Bu net satışın 68,6 milyon eurosunu Ar-Ge çalışmalarına ayırdık. Aynı zamanda yerel üretim anlayışı kapsamında Türkiye’deki üretimi artırmayı hedefliyoruz. 2025 yılına kadar çözüm sunulan her kategoride iki katı büyümeyi planlıyoruz.
2021 sonrası için iş planınızın odağına hangi konuları alacaksınız? Hedefleriniz ve beklentilerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?
Bir dünya şirketi olarak geleceğe yönelik yatırımlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. 2020 yılında açılışını yaptığımız WiloPark, şu ana kadar Wilo tarihinde yapılmış en büyük yatırım olma özelliğini koruyor. Şirketimiz geçtiğimiz yıl, yeni ve mevcut satış ve üretim yerlerinin inşası ve genişletilmesi, son teknolojilere sahip üretim teknolojileri ve satın almalar için yaklaşık 121 milyon euro yatırım gerçekleştirdi. Yine 2020 yılında öncü teknolojilerin geliştirilmesi alanında da Ar-Ge yatırımlarına devam ederek ve bu alandaki yatırımlarında bir önceki yılın da üstüne çıkarak 68,6 milyon euroluk yatırım yaptı. Şirketimizin en büyük yatırımlarından biri de 2025 yılına kadar tüm üretim tesislerini iklim zararsız hale getirmek olacak.