MAPEI YENİ ÜRÜNLERİNİ İLK KEZ İSTANBUL HAVALİMANI’NDA KULLANDI

Yapı kimyasalları sektöründe; zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanmasında kullanılmak üzere yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünler sunan Mapei, ürün gamında yer alan bazı yenilikçi ürün ve sistemi, Türkiye’de ilk kez İstanbul Havalimanı projesinde kullandı.
Milano’da 1937’de kurulan, bugün 5 kıtada 87 alt kuruluş ve 35 ülkede 81 üretim tesisiyle ve grup bünyesinde istihdam edilen 10.000’den fazla çalışanıyla faaliyet gösteren Mapei’nin; her tür zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünlerin imalatında dünya lideri olduğunu söyleyen Mapei Kilit Müşteriler Yöneticisi Emrah Karataş, aynı zamanda su yalıtım ürünleri, özel harçlar, beton katkıları, yeraltı inşaatı için ürünler, beton ve tarihi yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde kullanılan diğer kimyasal ürünlerde de uzman olduklarını belirtti.
Yerel pazar ihtiyaçlarını anlamak ve yerel bir şirket gibi düşünürken küresel vizyonla hareket etmeyi şirket felsefesi olarak benimsediklerini ifade eden Karataş, bu nedenle Mapei’nin, Milano’daki AR-GE merkezi ve Polatlı üretim tesisi işbirliğiyle mevcut formülasyonları yerel ihtiyaç ve standartlara uyumlu hale getirerek Türkiye pazarının ihtiyaçlarına cevap verebilecek özel ürünler geliştirdiğini vurguladı.

YENİLİKÇİ ÜRÜN VE SİSTEMLER
Yıllık yolcu kapasitesi ve toplam inşaat alanı açısından oldukça iddialı, buna karşılık çok hızlı saha uygulamalarının gerçekleştirildiği İstanbul Havalimanı projesinde yapı kimyasalları ihtiyaçlarını karşılamanın kendilerini gururlandırdığını aktaran Karataş, proje kapsamında Mapei’nin ürün gamındaki birkaç yenilikçi ürün ve sistemin, Türkiye’de ilk defa bu projede kullanıldığının altını çizdi.
Karataş, “Projesine göre yerinde uygulanan yapıda, daha sonra geriye dönülerek donatı filizi ekimi işleminin bu projede de sıklıkla karşılaşılacak bir durum olacağı öngörülmüştür. Bu maksatla projenin başlangıcından itibaren Mapefix VE SF tercih edilmiştir. Geleneksel epoksi kimyasal dübellere nazaran çok daha hızlı bir priz süresine sahip olması, projenin yüksek ilerleme temposuna katkıda bulunmuştur. Su depoları temel üzerine oturdukları için hem pozitif hem de negatif yönden su izolasyonu sağlamak amacıyla Mapelastic Foundation sistemi kullanılmıştır. Bu uygulamanın öngörüldüğü gibi her iki yönden, etkili bir şekilde çalışabilmesi için beton yüzeyine önce güçlü bir konsolidasyon astarı olan Primer 3296 uygulanarak mükemmel bir aderans alanı temin edilmiştir. Uygulamanın son katında su depolarının servis esnasında temizliği ve bakımı sırasında su yalıtım tabakasının zarar görmemesi için kullanım amacına bağlı olarak Mapecoat I 24 ve Mapecoat DW 25 ürünleri kullanılmıştır. Mapecoat I 24 birçok kimyasal aşındırıcı etkiye karşı üstün koruma sağlarken, Mapecoat DW 25 ise, bu serinin içme suyu depolarına uygun olarak geliştirilen versiyonudur. Su depolarında çözülmesi gereken en önemli detaylardan birisi de boru giriş ve çıkışlarının izolasyonudur. Sektörde şişen conta olarak tabir edilen Mapeproof Swell tekniğine uygun olarak tatbik edilerek sistem başarıyla yalıtılmıştır” dedi.

ATC TOWER’IN BAZA KATINDA AQUAFLEX ROOF PREMIUM TERCİH EDİLDİ
Mapei’nin son dönemde geliştirdiği tek bileşenli, poliüretan esaslı sürme ürünü Aquaflex Roof Premium’un, İstanbul Havalimanı projesinin adeta gözbebeği olan ATC Tower’ın baza katının izolasyonunda kullanıldığını söyleyen Karataş, bu ürünün eski veya yeni yapılarda, eğimli, düz veya karmaşık geometriye sahip yüzeylerde kolayca uygulanabildiğine dikkat çekti.
Ürünün, sadece beton üzerine değil, ayrıca seramik veya taş döşeme, lifli beton yüzeylere, mevcut bitüm membran üzerine veya galvanizli levhalar, bakır, alüminyum, demir ve çelik plakalar üzerine uygulanabildiğini söyleyen Karataş, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Parçacıklı yapısı üzerinde hafif yaya trafiğine müsaade ederken, yangın ve göllenme dayanıklılığı da öne çıkmaktadır. Solvent içermeyen Aquaflex Roof Premium, uygulandıktan sonra doğrudan atmosferik etkilere açık bırakılabileceği gibi, bu projede uygulama üzeri kapatılmıştır. İyi bir aderans için Mapecoat I 600 W astar olarak, derzlerde ise, poliüretan esaslı Mapeflex PU 40 kullanılmıştır. Terminal binası ve neredeyse projenin tamamında, özellikle büyük boyutlu 60×120 santim taşlarda, derz dolgu malzemesi olarak Keracolor FF serisi tercih edilmiştir. Yine proje kapsamında bazı iskele yapılarında seramik yapıştırıcı olarak C2 FTE S2 sınıfı, iki bileşenli Elastorapid ürünü tercih edilmiştir.”

UYGULAMADAN İKİ DAKİKA SONRA SU YALITIMI YAPABİLEN ÜRÜN
Giden yolcu katındaki 75.000 metrekare alana yayılmış olan yeşil teras uygulamalarında ise, hibrit poliürea Purtop 400 M tercih edildiğini ifade eden Karataş, “Püskürtülerek uygulanan bu ürün, uygulandıktan 2 dakika sonra su yalıtımı yapmaya başlar ve 15-20 dakika sonra yaya trafiğine açılabilir. Alkali ve asitlere karşı mükemmel bir dayanım gösteren ürünün kopma uzaması yüzde 400 ve üzerindedir. Yeşil teras uygulamalarında istenen bitki kök dayanım sertifikasına sahiptir. Uygulama öncesinde dolgulu epoksi astar Primer SN uygulanmasını takiben, püskürtülerek Purtop 400 M uygulanmıştır. Esasen UV ışınları altında mekanik özelliklerini yitirmez, ancak renk koruması istenen 2.000 metrekarelik bir bölümde iki bileşenli, alifatik, oldukça esnek, poliüretan esaslı Mapefloor Finish 55 kullanılmıştır” diye konuştu.
MAPEI GELECEKTEKİ PROJELERİN DE TERCİHİ OLACAK
“Toplam inşaat alanı, yolcu kapasitesi ve daha birçok özelliğiyle “Enler Listesine” girmeye şimdiden hak kazanan İstanbul Havalimanı’nın uzun yıllar sorunsuz bir şekilde hizmet vermesi için Mapei yaklaşımını emek verdiğimiz her aşamada yansıtmaya çalıştık ve bundan son derece mutlu ve gururluyuz” diyen Emrah Karataş, böylesine büyük bir projeye eksiksiz ve Avrupa normlarında servis veren Mapei Türkiye’nin, gelecekte inşa edilecek projelerde de tercih edileceğini belirtti.