Cem Kafadar yazdı: Mimaride 2021 trendleri

Bir yılı aşkın süredir içinde bulunduğumuz salgın süreci hayatımıza olduğu gibi yaşadığımız mekânlara olan bakışımızı da değiştirdi. Salgın öncesinde evlerimizin misafiriyken, şimdi evlerimizin sahibi olduk.
Dışarıdan içeriye girdikten ve orada daha çok zaman geçirmeye başladıktan sonra yaşadığımız mekânların duygularımız üzerindeki etkisini de daha fazla hissetmeye başladık. Önceleri Covid-19’dan sakınarak, kendimizi nasıl yalıtabiliriz diye baktığımız mekânlara şimdi bu alanları nasıl zenginleştirebiliriz, burada yaşarken kendimizi nasıl daha iyi hissedebiliriz diye bakıyoruz. Bakış açımızın değişmesi, beraberinde mimari eğilimleri de etkiledi. Bugünün mimarisi daha küresel, daha ekolojik ve daha kapsayıcı. Rahatlamayı teşvik eden açık alanlar, doğal malzemeler, basit çizgiler, daha aydınlık mekânlar, özenle seçilmiş zemin ve duvar kaplamaları, 2021’de mimariyi şekillendirecek özelliklerden sadece birkaçı. İşte 2021’de öne çıkan on iki mimari trend:

1.Açık alanlardan içeri girmek istemeyeceğiz
Sadece salgın döneminde değil, onun öncesindeki birkaç yıldan bu yana açık alanlar, gerek ofislerde gerekse evlerde daha fazla zaman harcadığımız mekânlar oldu. Bu alanların bugün yeniden keşfediliyor olmasında mekânlar arasında iyileştirilmiş bir akışkanlık sağlamasının da payı yüksek. Ayrıca açık alanlar, ofislerde farklı ekipler arasındaki iletişimi ve etkileşimi de geliştirmekte. Açık alanların bir diğer avantajı da mekânlar arasındaki ışığı en üst düzeye çıkarmaları ve ev veya ofisteki farklı odalar arasındaki entegrasyonu geliştirmeleri.
2. Büyüyen mutfaklarımızda daha çok zaman geçireceğiz
Öngörüler, önümüzdeki yıllarda mutfakların daha büyük olacağına ve evin kalbinde yer alacağına işaret ediyor. Mutfak, sadece yemek yapılan bir mekânın ötesinde daha fazla zamanımızı geçireceğimiz bir yaşam alanı olacak. İyi tasarlanmış mutfaklar, kısa zamanda oturma odalarımızın yerini alacak gibi.
3.Banyomuzu eskisinden çok seveceğiz
Gri, bej veya pastel tonların hâkim olacağı yeni renk trendleri ile banyolar dinlendirici bir alana dönüşecek. Doğal malzemelerin öne çıkmasıyla birlikte; bambu ve farklı ahşaplardaki aksesuarlar ile doğal taş tezgâhlar bu alanı yeniden yapılandıracak.Yuvarlak aynalar, yumuşak aydınlatma, bu mekânları dinlendirici bir hale dönüştürmeye eskisi gibi yine yardımcı olacak.Siyah ve koyu gri tonları da banyolarda en sık göreceğimiz renkler. Tabii ki banyomuz tamamen simsiyah bir korku tüneline dönüşmeyecek. Bir duvar ya da döşemede kullanacağımız siyah tonu renklerle beyaz banyomuzda canlı kontrastlar yaratacağız.
4. Işığımız ve manzaramız eskisinden çok olacak
Mekânlardaki aydınlık ve ışık; ev sahipleri, mimarlar ve iç mimarlar tarafından daha çok aranacak. Hem yeni binalarda hem de yenileme projelerinde, pencerelerin boyutları büyüyecek. Yaşadığımız mekânlardaki doğal ışığımız artacak. Yetmişlerde başlayan petrol krizi ve sonrasında enerji kaynaklarının pahalanmasıyla birlikte ısınma maliyetleri artmış ve beraberinde de pencere boyutları küçülmüştü. Bugün yalıtım teknolojisinin iyileşmesiyle ısınmak için harcadığımız kaynakların miktarı düştü. Her ne kadar vergilerin artışı bunu pek fazla hissettirmese de sonuçta bir aile ısınmak için eskisinden daha az kaynak tüketiyor. Buradaki iyileşme pencere boyutlarını da ışığımızı da arttıracak.

5. Zeminlerimize ve duvarlarımıza daha fazla özen göstereceğiz
Doku ve renk çeşitliliği duvarlar ve zeminler için giderek daha öne çıkıyor. Ahşaba benzeyen seramikler, beton görünümlü kaplamalar, doğal taşlar ilk akla gelen örnekler. Ev ve ofislerde kullanılan doğal malzemeler, daha enerjik ortamlar yaratırken, mekânlarda rahatlatıcı bir atmosferin oluşmasına da yardımcı olacak.
6. Beyaz, beyaz, her zaman beyaz
Evlerimizde daha çok zaman geçirince, bir süre sonra mekânların bize dar gelmesi kaçınılmaz. Daha geniş bir mekân algısı yaratmak için elimizdeki en önemli araç, duvarlarda kullanacağımız beyaz ve açık renkler. Tekdüzeliği kırmak için koyu renkli yastıklar, halılar veya duvar resimleri gibi bazı gri veya hardal renkli objeler bize yardımcı olacak.
7. Aynalarla genişleyen mekânlar
Beyaz kadar mekân algımız üzerinde etkili olan bir diğer obje de aynalar. Aynalı mobilyalar, yansıtıcı masa ve duvar aksesuarları mekânı olduğundan daha geniş ve ferah gösterdikleri için 2021’in yükselen mimari trendlerinden olacak.
8. Doğayla daha iç içe bir yaşam
Şehir ve iş yaşamının kontrol edemediği temposuyla doğadan gittikçe uzaklaşan insan için yaşadığı mekânda tabiattan izler barındıran her şey daha değerli olacak. Ahşap, bambu, taş gibi doğal malzemeler, organik kumaşlar ve küçük renkli saksılar evlerimizde eskisinden çok yer bulacak. Özellikle büyük ev bitkileri doğayı bir ölçüde de olsa evlerimize taşımada bize yardımcı olacak.
9. Fonksiyonel Seperasyon
Son yıllarda yaşamın hızlanmasıyla birlikte mimaride fonksiyonellik öne çıkıyor. Yemek alanı ve oturma odasının bir arada olduğu alanlarda ya da açık mutfaklı salonlarda ferahlıktan ödün vermeden oluşturulacak seperasyonlarla daha fazla karşılaşacağız 2021’de.

10. Ev otomasyonu ile evlerimiz akıllı olacak
Modern yaşamın olmazsa olmazı akıllı teknoloji hayatımızın her alanında bizimle birlikte. Akıllanan mekânlar sadece konutlarımızla sınırlı kalmayacak, binalarımız, yaşadığımız şehirler, otoyollar da akıllanacak. Mekânlarımızın sıcaklığını, ışığını, güvenliğini istediğimiz yerden rahatlıkla kontrol edebileceğimiz evlerimiz olacak.
11. Kendin yap ürünleriyle daha kişiselleştirilmiş mekânlar
Son yıllarda öne çıkan tasarım ve yaşam tarzı trendlerinden biri de kuşkusuz ki kendin-yap ürünleri. Kendimizin üreteceği mobilya ve aksesuarlarla benzersiz bir stil yaratırken, dekorasyonumuza da küçük bütçelerle katkıda bulunabileceğiz.
12. Yuvarlak masalara dönüş
Yemek masanızı yenilemeyi düşünüyorsanız dikdörtgen masalardan çok, yuvarlak masa modellerini değerlendirmenizi öneririm. Hem etrafında modern bir akış yaratan hem de küçük alanlar için çok daha şık ve çağdaş bir görünüm sunan yuvarlak masaları bu sene sık göreceğiz yemek odalarında. Hayatlarımız değiştikçe, dünya değiştikçe mimari de değişmeye devam edecek. Belki de mimariyi bizler için böylesine büyüleyici kılan, içindeki sürekli yenilenmeyi arayan bu durmak bilmez devinim.