‘Şeref sözü’
İnşaat Dünyası Dergisi Mayıs – Haziran 2024 sayısında “Kurumsal İletişim” bölümünde sözü Kurumsal İletişimciler Derneği Başkanı Murat Göllü’ye verdi. ‘Şeref sözü’ başlıklı makalesinde Göllü, kurumsal iletişimde itibar ve güven inşa etmenin zorlu ve uzun soluklu bir çaba gerektirdiğini vurguladı.
Robert Bosch’un bir asır önce sarf ettiği, “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim… şeref sözüm her zaman geçici bir kardan daha öncelikli oldu benim için.” sözleri, günümüz iş dünyasında hala geçerli olan, zamansız bir gerçeği işaret eder: İtibar ve güven.
Bir hissedar ya da lider olarak, itibar ve güven adına “Şeref Sözü” vermek, bu sözün arkasında durmak, altını doldurmak ve gereğini yerine getirmek kelimelerle ifade edildiği kadar kolay olmayan bir meydan okumadır iş dünyasında. Hele ki tek kişiyle başlayıp hızla büyüyen, çok sayıda yeni çalışanın katılımıyla genişleyen, yönetiminin giderek karmaşıklaştığı, kontrolün gün geçtikçe zorlaştığı şirketlerde bu değerlerin sürdürülebilirliği çok daha zorlu bir süreci beraberinde getirir.
İtibarı ve güveni inşa etmek, daha da önemlisi bunları korumak ve sürdürmek oldukça zorlu ve uzun soluklu bir çabayı gerektiriyor. Bu değerler doğru yönetilmez, sürekli korunup üzerine titrenmezse dakikalar içinde de kaybedilebilir.
İtibar ve güven yönetiminde en önemli konu “tutarlılık”tır. Tutarlılık, bir şirketin veya liderin verdiği sözlerle, yaptığı eylemler arasındaki uyumu ifade eder. Bu uyumu sağlamak adına ihtiyacınız olan ise hissedarlara, kuruma, çalışanlara ışık tutan, yol gösterecek olan sağlam ve güçlü bir “kurumsal kimlik”tir.
KURUMSAL KİMLİK KURUMUN ÖZÜNÜ, KARAKTERİNİ, BİÇİMİNİ İFADE EDER
Kurumsal kimlik, kurumun isminden, logosundan, kullanılan renk ya da renklerden çok daha fazlasıdır. Kurumsal kimlik bir organizasyonun ‘ne olduğunu’, ‘neden var olduğunu’, ‘ne yaptığını’, ‘işini nasıl yaptığını’ ve ‘nereye gitmeyi hedeflediğini’ ortaya koyar; kurumun özünü, karakterini, biçimini ifade eder.
Kurumsal kimlik aynı zamanda, kurumun hissedarlarına ve profesyonel çalışanlarına, yapacakları seçimler için de ya da yapmayacakları her şey için de yön gösterecek, yollarını bulmalarını sağlayacak bir pusuladır. Kurumun aldığı her bir kararda ve attığı her adımda vardır. Kurumsal kimlik, iş süreçlerinin her aşamasında kendini gösterir. Kurumun, hissedarların ve çalışanların yaptığı her şey kurumsal kimliğin bir teyididir.
İtibarı, güveni ve kurumsal kimliği oluşturmak ve var etmek hiç de kolay değildir. Ancak günümüzde daha da zor olan bu olguları korumak. Zira, dijitalleşme ve sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, şirketlerin her adımı artık kamuoyunun gözü önünde ve sürekli değerlendirmeye tabi. Bir şirketin veya markanın itibarı, internette veya sosyal medyada paylaşılan tek bir olumsuz yorum veya haberle kolayca sarsılabilir ve yıllar süren emekler bir anda gözden düşebilir. Diğer taraftan, artan tüketici bilinci ve etik standartlar, şirketlerin sadece finansal performanslarıyla değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve sosyal sorumlulukları vasıtasıyla yarattıkları toplumsal ve çevresel etkileriyle de değerlendirilmelerine neden olur.
ŞEFFAFLIK, DÜRÜSTLÜK VE ETİK DEĞERLERE BÜYÜK ÖNEM VERİLİYOR
Günümüzde tüketiciler ve diğer paydaşlar, şeffaflık, dürüstlük ve etik değerlere büyük önem veriyor. Bu nedenle, şirketlerin bu değerlere uygun hareket etmeleri ve şirket kültürünün ve iş yapış biçimlerinin bu değerlerle uyum içinde olması gerekiyor. Bunun yanı sıra, politik ve kültürel kutuplaşma da kurumlar için zorlukları artırıyor. Kültürel farklılıkları ve değişen dinamikleri anlamak ve buna uyum sağlamak, şirketler için kaçınılmaz bir gereklilik haline geldi.
Bu çerçevede, kurumlar, tüm bu unsurları göz önünde bulundurarak; itibarlarını, güvenilirliklerini ve kurumsal kimliklerini var etmek ve korumak için hem iç hem de dış iletişimlerinde sürekli ve kapsamlı bir çaba göstermek zorundadırlar. Bu da yalnızca kriz anlarında değil, şirketin her anında, günlük iş süreçlerinde dahi tutarlı bir marka imajı ve mesajı sağlanmasını gerektirir. Kurumun uzun vadeli başarısı ve itibarının sürdürülebilirliği için bu durum hayati önem taşır. Özellikle halka arz edilmiş, borsaya açılmış, yüzlerce/binlerce yatırımcısı olan kurumlar için bu konu çok daha kritik.
İşte bu noktada, “Kurumsal İletişim”, şirketlerin bu değerleri etkin bir şekilde yönetmelerine, sürdürmelerine ve hedef kitlelerine, tüm paydaşlarına başarılı bir şekilde iletmelerine olanak tanır. Güçlü bir Kurumsal İletişim kültürü, konumlanması ve yapılanması, kurumun itibarının ve güvenilirliğinin korunması ve sektördeki liderliğinin güçlenmesi adına çok değerli.
Peki tüm bu bilgiler ışığında kurumlar ne yapmalı?
- Kurumsal kimliğinizin tüm sorumluluğunu emanet edeceğiniz bir Kurumsal İletişim Bölümü kurun
Kurumsal iletişim, kurumsal kimliğinizin, marka kimliğinizin ve itibarınızın korunmasında hayati bir rol oynar ve stratejik bir görevdir. İtibarınızdan tasarruf etmeden güçlü bir Kurumsal İletişim Bölümü kurun ve bu bölümü Genel Müdür’e doğrudan raporlayacak şekilde konumlandırın. Bölümün liderliğini, markanızı sizin kadar benimseyecek ve sahiplenecek, iç ve dış tehditlere karşı koruyacak, gerektiğinde markanızı savunmak adına sizinle dahi karşı karşıya gelebilecek dirayet ve güvenilirliğe sahip deneyimli bir profesyonelin eline bırakın.
- Kurumsal kimliğinizi yapılandırın
Kurumsal kimliğinizi belirlemek ve yapılandırmak, şirketinizin tüm faaliyetlerinde tutarlılık oluşturmanızı sağlar. Bu süreç, şirketin varoluş nedenini tanımlamakla başlar ve şirketin misyonunu, vizyonunu ve değerlerini belirlemeyi de kapsar. Tüm bunların ışığında oluşturacağınız görsel kimliğiniz de şirketinizin imajını belirleyecektir. Ortaya çıkan kurumsal kimliğin tüm çalışanlar tarafından anlaşılması ve benimsenmesi çok değerlidir.
- Paydaşlarınızı belirleyin, onları iyi tanıyın
Kurum içi ve dışı tüm paydaşları belirlemek ve bu paydaşlarla etkili iletişim kurmak, kurumsal iletişimin temelidir. İyi bir iletişim, dinlemeyi içerir; paydaşlarınızı dinleyin, onların sesini duyun, ihtiyaçlarını anlayın. Çalışanlarınız, müşterileriniz, tedarikçileriniz ve toplumun diğer üyeleriyle etkileşim kurarak geri bildirim alın ve bu geri bildirimleri dikkate alarak iletişim stratejilerinizi güçlendirin.
- En iyi iş ortaklarıyla çalışın
Sizin ve şirketinizin vizyonunu derinlemesine anlayacak ve bu vizyona kendi profesyonel bakış açısıyla aktif katkı sağlayacak, sadece mevcut markanızı ve itibarınızı korumakla kalmayıp markanızın değerine değer katacak deneyimli iş ortakları, ajanslar bulun. Ve onlarla yıl boyunca kesintisiz bir iş ortaklığı kurun.
- Stratejik iletişim planınızı oluşturun
Başarılı bir kurumsal iletişim için iletişim stratejinizi net bir şekilde belirleyin, marka ve itibarınız için bu stratejiye yatırım yapmaktan kaçınmayın. İtibarınızı güçlendirecek, markanızın değerlerini vurgulayacak ve paydaşlarınıza ulaşmanızı sağlayacak iletişim projelerine kaynak ayırmak, uzun vadeli başarı için çok değerli. İletişiminizin sürekliliğini sağlayın. Devamlı surette araştırmalar yaparak iletişim stratejinizde gerekli güncellemeleri yapın.
- Kararlı olun, sabır gösterin
Marka ve itibar yaratmak, yönetmek ve sürdürmek, ilk bakışta oldukça heyecan verici bir süreç gibi görünse de gerçekte oldukça meşakkatli, uzun soluklu ve yüksek maliyetli bir çabadır. Her kurumun bu zorluğun altından kalkabileceğini söylemek ne yazık ki mümkün değil. Bu zorlu yolculukta başarının anahtarları ise kararlılık ve sabır.
Sonuç olarak, günümüz iş dünyasında itibar ve güven, her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Robert Bosch’un yüzyıl önce vurguladığı gibi, “şeref sözü” ve bu sözde ki tutarlılık, kurumların sürdürülebilir başarısının anahtarıdır. Bu değerlerin korunması, yalnızca kriz anlarında değil, günlük iş süreçlerinde de kesintisiz bir çaba gerektiyor. Kurumlar, etkili bir kurumsal kimlik ve güçlü bir iletişim stratejisi ile sadece bugünün değil, yarının zorluklarına da hazır olabilirler. Bu çaba, yalnızca kurumsal itibarını korumakla kalmayıp, aynı zamanda şirketin pazardaki liderliğini ve yenilikçi kimliğini de pekiştirir. İş dünyasında şeref ve güvene dayalı bir liderlik sergileyerek, kurumlar gelecek nesiller için değer yaratan miraslar bırakabilir.