• Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
İnşaat Dünyası Dergisi   İnşaat Dünyası Dergisi
 
İnşaat Dünyası
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
İnşaat Dünyası
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

Türk çinisine yeniden hayat veren kadın: Prof. Dr. Işıl Akbaygil

18/02/2021
Mimari Sanat
6 dakikada okuyabilirsiniz
A A
Türk çinisine yeniden hayat veren kadın: Prof. Dr. Işıl Akbaygil

İznik Vakfı Başkanı Prof. Dr. Işıl Akbaygil

Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan’la çini sanatı en muhteşem dönemini yaşadı. İznik atölyeleri 18’inci yüzyılda tamamen kapandı. Ardında hiçbir belge bırakmadan 300 yıl önce kaybolan çinilere yeniden hayat vermek için 1995’te İznik Vakfı kuruldu. Çinilerin tarih içindeki yolculuğunu İznik Vakfı Başkanı Prof. Dr. Işıl Akbaygil anlattı.

Dünya sanat tarihi içinde önemli bir yeri olan Türk çini ve seramik sanatının geçmişi 8’inci ve 9’uncu yüzyıllara, Uygurlara kadar uzanıyor. İlk rönesansına Büyük Selçuklu ile başlayan çiniler bu yükselişi Anadolu Selçukluları ile sürdürdü. Anadolu Selçukluları, çiniyi Anadolu’nun çok renkli kültürüyle birleştirerek başarılı bir senteze ulaşırken İznik çini sanatının temelleri de atılmaya başladı. Anadolu Selçukluları bu sanatı en parlak eserlerle Osmanlı’ya taşıdı. Sarayın büyük desteğiyle farklı tekniklerin, renk ve desenlerin geliştirilmesiyle çini asıl rönesansına başladı.

Havana500.yil  X9A3003 1

1500’lü yıllar Osmanlı çini sanatı açısından yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Osmanlı saray nakkaşlarının elinden çıkan desenler İznik atölyelerinde uygulandı ve pişirildi. 16’ncı yüzyılın ikinci yarısından itibaren çiniler İznik’te üretilmeye başlandı. Çini üretimi, 16 ve 17’nci yüzyıllarda klasik Osmanlı mimarlığıyla paralel büyük gelişme gösterdi. Kanuni ve Mimar Sinan’la çini sanatı en muhteşem dönemini yaşadı. 17’nci Yüzyıl ortalarına kadar titiz bir şekilde süren karo ve evani üretimi, sonrasında ekonomik sıkıntılar nedeniyle bozulmaya başladı. 18’inci yüzyılda İznik atölyeleri tamamen kapandı.

İznik Vakfı olarak, bundan 300 yıl önce, ardında hiçbir belge bırakmadan ortadan kaybolan İznik çinilerini tekrar üretme hedefiyle 1995 yılında kurulduk. İlk araştırmalara TÜBITAK yardımıyla başladık. Ardından Kütahya’dan ustalar, İTÜ’den, Princeton Üniversitesi’nden hocalar ekibe dahil edildi. İki sene süren yoğun Ar-Ge çalışmalarımız ve deneme-yanılma devresi sonunda, orijinal formüller ve üretim süreçleri yakalanarak İznik Çinisini yeniden üretmeye başladık.

Bugün geleneksel reçeteler ve üretim süreçlerine bağlı kalarak üretimimize devam ediyoruz. Ürün ve proje tasarımlarını İstanbul Etiler’deki tasarım merkezimizde, üretimi de vakfımızın İznik’teki atölyesinde gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz; gelenekseli koruyarak bugüne taşımakla beraber bu değeri daha da geliştirmek ve üreterek farklılaşmak. Temel amacımız kültürel mirasımız İznik çinilerini yurt içinde ve yurt dışında en doğru biçimde anlatmak ve kültürel mirasımız İznik çinilerini daha fazla hayatımızın içine sokmak.

55

Bugün Türkiye’nin yanı sıra Kanada’dan, Dubai, Abu Dabi, Tayland’a, Japonya’dan Şili’ye dünyanın dört bir köşesinde villaları, anıtları, metroları İznik Vakfı çinileri süslüyor. İstanbul Metrosu’nda gördüğümüz dev çini panolar, Japonya’da Tokai Metrosu’nun giydirilmesi, birçok ülkede büyükelçilik binaları, Paris’teki Hermès mağazasının vitrin giydirmeleri, Mescid-i Aksa’nın renovasyonundaki çini uygulamaları, Strazburg’taki T.C. Avrupa Birliği Misyon binaları, yakın dönemde Brüksel’deki yeni NATO binası ve Havana’nın 500. Yılı için hazırlanan panolar ile Bayburt Kalesi’nin restorasyon çalışmaları en önemli projeler arasında gösterilebilir.

Çinilerin mimaride en çok kullanıldığı alanlar iç ve dış mekan giydirmeleri. Ekolojik, esnek ve özelleştirilebilir bir yapı malzemesi olan İznik çinileri, mimari projelerin ve mekanların tasarım değerini artıran, zamansız bir materyal. Yüksek kuvars içeriği nedeniyle mükemmel bir yalıtım malzemesi olan karolar, odaların yaz aylarında serin, kış aylarında sıcak kalmasına yardımcı oluyor. Çini duvarların bakımı da kolaydır. Karo içerisindeki kuvars oranının çok yüksek olmasından dolayı; karo ile fiziksel temas halinde bulunan insanın vücudunda biriken statik elektrik azalır.

57 Picture2

Metro, park gibi halka açık alanlar da İznik çinilerinin kullanım alanları arasında. Kamusal alanlarda İznik çinilerinin kullanımını son derece kıymetli buluyoruz. Bireysel kullanımlarda daha çok ev dekorasyonuna yönelik ürünler, tabaklar ve yemek takımlarından bahsedebiliriz. Yemek tabaklarımız gıdayla temasa uygun, içinde kurşun bulunmayan, Vakfı’n Ar-Ge ekibi tarafından özel üretilen çevre dostu boyalarla boyanıyor ve tamamen el işçiliğiyle üretiliyor. Bunun yanı sıra klasik ve modern desenlerde duvar panoları üretiyoruz. Yeni nesil diyebileceğimiz bu ürünlerle, geleneksel üretim ve dokuyu bugünün yaşam alanlarına taşıyoruz.

Gerek hammaddesi ve üretim özellikleri gerekse yüzyıllar öncesinden özel bir desenleme ve tasarım matematiğini bugüne taşımasıyla İznik Vakfı çinileri; mimari tasarımlara değer katan, ölümsüz bir materyal.

İznik çinisi hamurunun yüzde 80-85’i kuvars, yani zamana karşı dirençli ve yarı değerli bir taştır. Kuvars ve özel bir çamurdan hazırlanan çini hamuru şekil verildikten sonra astarlanır, üzerine deseni çizilir, boyaması yapılır ve desen sırlanır. Yapısındaki yoğun kuvars, boyaların metal oksitlerden elde edilmiş olması, üzerini kaplayan camsı sır, bu sırrın içeriğinin de kuvars olması ve bütün bu maddelerin birkaç defa beraberce fırına girip, ahenk içinde pişmesi gerçek İznik çinilerini değerli ve ölümsüz kılar.

Nato 7

Desenler, motifler, tasarım ve stil meselesine gelindiğindeyse; klasik çini motiflerinin kendi içinde bir geometrisi ve döngüsü vardır. Tasarımlar aşırılıktan uzak, göze hoş gelen ama mütevazi ölçeklerdedir. Klasik desenler; kullanılan canlı, parlak renkler ile yaşam döngüsü ve hayatın akışını simgeleyen dairesel formdaki motiflerle insanı içine çeker.

İznik Vakfı olarak klasik motiflerin yanı sıra modern tasarımları da çini üzerine uygulayarak farklı mekanlarda, eşyalarda ve mimari uygulamalarda da çininin kullanımına fırsat tanıyoruz. Ar-Ge laboratuvarlarımızdaki çalışmalar sayesinde İznik çinilerinin orijinalliğini koruyarak günümüz teknolojisiyle üretim yapıyoruz ve ürünlerin sanat eseri formunu sürdürmesini sağlıyoruz. Sektörde C2C Belgesi’ne sahip ve “European Route of Ceramics” üyesi olan tek kuruluşuz. Gerek kullandığımız hammaddeler, sır ve boyalar gerekse üretim süreçleri bakımından çevre dostu bir yaklaşımla faaliyet göstermekteyiz.

BayburtKalesi 1

İznik Vakfı çinilerini kullanan Türk mimarlar arasında Han Tümertekin, Emre Arolat, Zeynep Fadıllıoğlu, Murat Melkan Tabanlıoğlu, Melike Altınışık, Alper Derinboğaz, Doğan Tekelioğlu’nu sayabiliriz. Özellikle Mimar Han Tümertekin ile Strazburg’da gerçekleştirdiğimiz T.C. Avrupa Birliği Misyon Binaları projesi, çininin modern mimaride, dış cephe kaplaması olarak kullanımına en güzel örneklerden biridir. En sıra dışı etkinliğimiz olan “Çini İçin” Sergisi’nde de 14 Türk tasarımcının eserlerini Ayasofya’da sergiledik. Birbirini tamamlayan klasik ve modern tasarımlardan oluşan, küratörlüğünü mimar-sanatçı Nevzat Sayın’ın yaptığı sergide; Akın Akbaygil, Bülent Erkmen, Canan Dağdelen, Canan Tolon, Ebru Tabak, Emre Senan, Gülnur Özsoy, Han Tümertekin, İsmet Doğan, Mine Ertan, Murat Morova, Nevzat Sayın, Osman Dinç ve Ömer Uluç’un eserleri sergilendi.

ZahaHadid

Zaha Hadid, Ettore Sottsass, Alberto Pinto, India Mahdavi, Leila Menchari ve Peter Marino İznik çinisini kullanan yabancı mimarlar arasında gösterilebilir.

Mimar ve tasarımcıları İznik’teki atölyelerimizde ağırlayıp, onlara çalışabilecekleri ortamlar oluşturup, tasarımlarını çiniden üretmelerinde destek olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz.

PaylaşTweetPaylaşGönder

İlgili İçerikler

Sürdürülebilir, kullanılabilir yaşam alanları sanat teması ile buluştu
Mimari Sanat

Sürdürülebilir, kullanılabilir yaşam alanları sanat teması ile buluştu

İntema Mutfak planlamalarına uzaktan proje desteği veriyor
Mimari Sanat

İntema Mutfak planlamalarına uzaktan proje desteği veriyor

Kalebodur’dan “Arşivdeki Fotoğraflar” yarışması
Mimari Sanat

Kalebodur’dan “Arşivdeki Fotoğraflar” yarışması

Takip Edin

Dijital Dergi

Göz At

Saray Grup güvenceli Greenist projesi doğa ile iç içe bir yaşam vadediyor
Çözüm Ortağı

Saray Grup güvenceli Greenist projesi doğa ile iç içe bir yaşam vadediyor

Rastkaya Nakliyat, 10 adet Volvo Trucks ile filosunu güçlendirdi
Marka

Rastkaya Nakliyat, 10 adet Volvo Trucks ile filosunu güçlendirdi

thyssenkrupp Elevator, TK Elevator olarak yoluna devam edecek
Marka

thyssenkrupp Elevator, TK Elevator olarak yoluna devam edecek

  • Dijital Arşiv
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
Ezgi Yayıncılık
Tel: +90(212) 218-18-22

İnşaat Dünyası Dergisi

Türkiye’nin en köklü inşaat dergisi olan İnşaat Dünyası dergisi, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat ve yapı sektörünün uluslararası gelişimini ana misyonu olarak görür ve yıllardır ödün vermediği yayıncılık çizgisini sürekli geliştirerek bu misyonu gerçekleştirmeyi hedefler.

© 2021 İnşaat Dünyası Dergisi

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv

İnşaat Dünyası Dergisi

Türkiye’nin en köklü inşaat dergisi olan İnşaat Dünyası dergisi, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat ve yapı sektörünün uluslararası gelişimini ana misyonu olarak görür ve yıllardır ödün vermediği yayıncılık çizgisini sürekli geliştirerek bu misyonu gerçekleştirmeyi hedefler.

© 2021 İnşaat Dünyası Dergisi

error: