İnşaat Dünyası Dergisi “Sürdürülebilir Şirketler” özel dosyasında Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu’nu ağırladı. İnşaat Dünyası’na şirketinin sürdürülebilirlik stratejisiyle ilgili özel açıklama yapan Ayça Eroğlu, “Yaşadığımız topluma ve çevreye yarar sağlama misyonuyla sürdürülebilir bir iş modelini benimsiyor, faaliyetlerimizin ve ürünlerimizin çevreye olan yükünü azaltmak için hiç durmadan çalışıyoruz. Yenilikçi ürünlerimizle önümüzdeki süreçte de mekânların iç hava kalitesini artırmaya devam edeceğiz” dedi.
Sürdürülebilir bir geleceğin inşasında, sürdürülebilir bir iş dünyasının tesis edilmesi, firmaların bu alandaki faaliyetlerini artırmaları ve dünya ile eşzamanlı bu süreçleri yönetebilmesi daha da önemli hale geldi. Buradan hareketle Systemair’in sürdürülebilirlik politikasının detaylarını paylaşır mısınız?
Günümüzde artan enerji kullanımı ihtiyacı, kaynakların hızla tükenmesi ve çevrenin zarar görmesi, ülkelerin enerji açısından dışa bağımlı olmasını da beraberinde getiriyor. Bu sebeple iklimlendirme sektörü başta olmak üzere enerji gereksinimi bulunan tüm sektörlerde enerji verimli ürünlere talep hızla artıyor. Bu artış, çevreye olduğu gibi sektörümüze de büyük katkı sağlıyor. Kullanım alanı açısından iklimlendirme sistemleri, enerji tasarruflu ve yüksek verimli cihazlar geliştirmek için yoğun Ar-Ge çalışmalarının yürütüldüğü bir alan haline geldi.

Sürdürülebilir iklimlendirme teknolojilerinin geliştirilmesi, çevrenin ve sağlığın korunmasında büyük bir rol oynuyor. Biz de şirket olarak ürün ve çözümlerimizi geliştirirken Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından dört tanesini benimsiyoruz. Bu dört amaç; insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar, sorumlu üretim ve tüketim ile toplumsal cinsiyet eşitliğidir. 2050 yılına kadar ise iş yapma şeklimiz, çalışma alanlarımız ve operasyon süreçlerimizde bu dört amacın ışığında sürdürülebilir ve sağlıklı hava sağlanan mekânlarda kendi sektörümüzün lideri olmayı hedefliyoruz.
Ürünlerimizle sağlıklı, konforlu ve güvenli bir iç mekân iklimi sağlıyoruz. Daha yüksek enerji verimliliği gereksinimleri, kentleşme ve artan ekonomik refah, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi dış etkenler; operasyonlarımızı geliştirmemiz için tetikleyici unsurlar arasında yer alıyor. Her yıl Avrupa’da pazara sunduğumuz klima santrallerinde enerji verimliliği uygulamalarımız sayesinde yaklaşık 140 bin araba hacmine eşdeğer karbon emisyonunu azaltmaya yardımcı oluyoruz. Benimsediğimiz sürekli gelişim metotlarıyla ürün ve hizmetlerimizin çevre ve iklim değişimine etkisini azaltıyoruz. Hedefimiz; yüksek müşteri beklentilerini ve kalite standartlarını karşılayan ürünlerle çözümler üretmek ve hizmetler sunmak. Bunu yaparken de yasal zorunluluklara, standartlara ve sertifikalandırma programlarına uygun şekilde hareket ediyoruz. Global ölçekte Avrupa standartları ve ErP direktiflerine uygun ürünler üreten markamız, Eurovent, EVIA ve AMCA gibi çok önemli sektör ve sertifikalandırma kuruluşlarının birçoğunda temsil ediliyor. Bu doğrultuda, yeni gereklilikler konusunda sürekli olarak güncel bildirimler alıyor ve iklimlendirme sektörünün, verimliliği giderek artan ürünlerle pozitif bir yönde ilerlemesinde aktif bir rol oynuyoruz.

Çevresel etkiyi minimuma çekmek, şirketlerin kurumsal kimlik algıları açısından ayrıca önemli. Sürdürülebilir çevre politikanız kapsamında bugüne dek hayata geçirdiğiniz çalışmaları öğrenebilir miyiz?
Systemair olarak hava konusuna bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşarak iç hava sağlığı gibi dış hava sağlığını da korumaya bir vatandaşlık görevi gözüyle bakıyor ve bunun için çalışıyoruz. Yeşil Havalandırma (Green Ventilation) konseptiyle Avrupa’da 2000’li yılların başından bu yana yüksek verimli havalandırma cihazları üretiyoruz. Systemair’in en küçük kanal fanlarından dev klima santrallerine kadar tüm ürünleri Ecodesign’a uyumlu şekilde tasarlanıyor. Faaliyetlerimizin ve ürünlerimizin çevreye olan yükünü azaltmak için hiç durmadan çalışıyoruz. Çevresel etkilerimizi en aza indirmek için yaptığımız bazı çalışmalardan bahsetmek isterim. 2018 yılında hayata geçirdiğimiz Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 28 bin metrekare alana kurulu fabrikamız, “Türkiye’nin ‘Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik” anlamına gelen LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası” olma özelliğini taşıyor. Yüksek verimli Systemair iklimlendirme ürünlerinin kullanıldığı tesisimizde; yağmur suyunun toplanması, su ve enerji tasarruflu ekipman kullanımı, verimli ısıtma ve soğutma sistemleri, ısı yalıtımı, atıktan ısı geri kazanım sistemleri gibi verimli kaynak uygulamaları mevcut. Fabrikamız aynı zamanda üretim giderlerini minimuma indirgeyecek teknolojik yatırımlarıyla dikkat çekiyor.
Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza ürün geliştirme aşamasından başlıyor, üretim ve tedarik zincirinin tamamı boyunca devam ediyoruz. Bu kapsamda nakliye gereksinimini azaltmak üzere lojistik çözümlerini analiz ediyor ve son olarak ömrü tükenmiş ürünün en iyi nasıl bertaraf edileceğini inceliyoruz. Malzeme seçimi, üretim yöntemleri ve lojistik, birbirlerine çözülmez bağlarla bağlı ve biz de sistemlerimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. Geri dönüşüm süreci dâhil olmak üzere tüm yaşam döngüsü perspektifini dikkate alarak üretim sistemlerinin performansını iyileştirmek, emniyetli ve sağlıklı işyerleri, yeni malzemeler, çevreyle dost imalat süreçleri ve ürün geliştirme için çalışıyoruz. Fiziksel yapıya ek olarak, operasyonel süreçlerde hem emisyonları azaltmak hem de kaynak sürdürülebilirliğini ön plana almak adına atık oluşum miktarlarını minimuma indiren ekotasarım ilkeleri benimsedik. Üretimde ve ofislerde oluşan atıkları kaynağında ayrıştırarak Sıfır Atık Belgesi almaya hak kazandık ve ayrıştırılmış atıkların öncelikle yerinde, farklı bir amaçla yeniden kullanımına teşvik edecek alternatifler yarattık. Yerinde değerlendirilemeyen atıkların ise konusunda yetkin bir geri dönüşüm firması üzerinden geri dönüşüm ekosistemine katılmasını sağlıyoruz.

Sürdürülebilir bir iş modeliyle yol almanın firmanıza katkıları nelerdir?
Bugün ekonomik büyümeden tarıma ve turizme kadar hemen her alanda sürdürülebilirlik konusu konuşuluyor. Sürdürülebilir bir iş modeliyle ilerleyen firmalar hem müşterilerine ve kendilerine hem de içinde yaşadığı toplumun kalkınmasına katkıda bulunuyor. Sürdürülebilir olmayı başaran, kaynakları tüketmek yerine geliştiren şirketlerin rekabet güçlerinin, itibarlarının ve marka bilinirliklerinin arttığını da düşünüyorum. Systemair olarak biz de içinde yaşadığımız topluma ve çevreye yarar sağlama misyonuyla sürdürülebilir bir iş modelini benimsiyor ve bu yönde faaliyetlere imza atıyoruz. Bu sayede kaynaklarımızı daha verimli kullanıyor ve böylece maliyetlerimizi azaltıyoruz. Aynı zamanda iş birliği yaptığımız European Green Deal (Avrupa Yeşil Mutabakatı) kapsamındaki 11 öncelikli alana katkı sağlıyoruz. Bu başlıklar; “İklim Değişikliği ile Mücadele”, “Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji”, “Temiz, Döngüsel Ekonomi için Sanayi”, “Enerji ve Kaynak Verimliliği Sağlanmış Binalar”, “Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik/Ulaşım”, “Tarladan Çatala (Sofraya) Tarım”, “Ekosistem ve Biyoçeşitlilik”, “Sıfır Kirlilik, Toksiklerden Arınmış Çevre”, “Avrupa Araştırma Alt Yapılarına Destek için Bilginin Güçlendirilmesi”, “Vatandaşların Sürdürülebilir ve İklim Değişikliğinden Arındırılmış Bir Avrupa’ya Geçiş İçin Hazırlanması” ve “Uluslararası İş Birliği” olarak sıralanıyor. Yeşil mutabakat aksiyonlarını destekliyoruz ve bu hedefler doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.

Systemair’in sürdürülebilirlik ve çevre politikalarına dair önümüzdeki dönemde ne tür atılımları olacak?
Systemair olarak, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için dünya liderleri tarafından kabul edilen ve tamamlanması 2030’u bulacak olan en iddialı küresel sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyoruz ve Avrupa Birliği sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çalışıyoruz. Bu hedefler kapsamında sürdürülebilir tüketim ve üretim için fabrikalarımızda kullandığımız metallerin %14’ü geri dönüştürülmüş metallerden oluşuyor. Atık azaltımı yoluyla süreçlerimizde tüketimi minimumda tutmaya çalışıyor, tedarikçilerimizle de aynı hassasiyetle çalışıyoruz. Bununla birlikte kendi bünyemizde bulundurduğumuz çevre mühendisleri sayesinde tüm iş süreçlerimizi sürdürülebilirlik ve çevre politikalarına uygun olarak yönetiyoruz. Çevre mühendislerini sektörümüzde faaliyet gösteren ve üretim yapan tüm firmalar için önemli bir konu olarak görüyoruz, ancak maalesef çoğu firma konunun öneminin farkında değil. Systemair bünyesinde çalışan çevre mühendislerimiz üretim faaliyetlerimizin insan sağlığına, refahına ve doğal dengeye zarar vermeyecek biçimde planlanması için çok önemli çalışmalarda bulunuyor. Tüm bu faaliyetlerimiz gibi önümüzdeki süreçte de mekânların iç hava kalitesini artırıp onlara taze ve temiz hava sağlama misyonumuz doğrultusunda insana, çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi ürünlerimizle kapalı mekânlara taze hava sağlamaya devam edeceğiz.