İNŞAAT DÜNYASI DERGİSİ Mart-Nisan 2024 sayısında “Özel Dosya” bölümünde “Deprem Performansı Yüksek Yapılar ve Güçlendirme Teknikleri” konusunu masaya yatırdı. Dosya çerçevesinde sorularımızı yanıtlayan Vefa Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner, “Çelik yapıların en önemli avantajı depreme karşı dayanıklılık. Üretiminde kullanılan tüm malzemeler hafif ve esnek olduğu için zemine binen yük de 7-10 kat daha az olur. Betonarme bir apartman 1-1,5 yılda inşa edilirken çelik yapı sistemi ile benzer apartman 6 ayda tamamlanabiliyor. Sektörün yılda 100 bin adet çelik konut üretebileceğini düşünüyorum” dedi.
Vekon’un hafif çelik yapı alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz?
Vefa Group olarak 33 yıldır ön üretimli yapılar ve yapı malzemeleri alanlarında faaliyet göstermekteyiz. Ön üretimli yapı alanında Türkiye’nin önde gelen üretici ve ihracatçısı konumundayız. Gerek üretim anlayışımızı gerek iş yapış şeklimizle Türkiye’de ön üretimli yapı sektörüne yön veren, birçok konuda ilklere imza atmış bir yapıyız. Vefa Group çatısı altındaki Vekon markamızla hafif çelik, yapısal çelik ve bunların birlikte kullanıldığı hibrit sistem, modüler konteyner ve prefabrik panel sistemleriyle bugüne kadar toplam 7 milyon metrekarelik üretim gerçekleştirerek çözümlerimizi bugün itibariyle 121 ülkeye ulaştırdık. Şu anda da yeni ülkeler için üretimlerimiz devam ediyor.
Vekon olarak, hafif çelik ve hibrit yapıların projelendirilmesinden üretimine ve montajına kadar tüm süreçleri üstlenerek projeler gerçekleştiriyoruz. Çelik yapı ile toplu konutlar, köy evleri, hastaneler, okullar ve yurt binaları gibi kalıcı ve dayanıklı binalar inşa ediyoruz.
İlk kez hafif çelik binayı 2000 yılında Yapı Fuarı’nda kurarak Türkiye ile tanıştırdık. Konut olarak kullanımının yanında 2001 yılında kamuya ilk hafif çelik yapıyı da belediye başkanlık binası olarak biz inşa ettik. 2008 yılında, iki yıl gibi bir süre emek vererek çelik yapı inşası ilgili standartları belirleyen, tüm mimari detayların yer aldığı 350 sayfalık özel Mimari Detay kitabını hazırladık. Rehber niteliğinde olan bu kitap sürekli güncellenerek mimar, mühendis ve uygulamacılara yol göstermekte, üretimin takip ve kontrollerini kolaylaştırmaktadır. O günden bugüne hafif çelik yapılara yönelik bilincin artması yönünde önemli çalışmalar gerçekleştirdik.
ELÂZIĞ VE MALATYA DEPREMİ HAFİF ÇELİK YAPI BİLİNCİNİ ARTIRDI
Bugün geldiğimiz noktada hafif çelik yapılar gerek bireysel gerekse kurumsal kullanıcılar tarafından tercih edilir bir noktaya kavuştu. Türkiye’de hafif çelik yapıyla ilgili bilincin daha da artması 2020 Elâzığ ve Malatya depremi sonrası olmuştur. TOKİ’nin talebiyle sektör temsilcilerinin bir araya gelmesiyle çelik yapı şartnamesi oluşturuldu. Biz de sektör deneyimimiz ve çelik yapı alanındaki uzmanlığımızla bu şartnamenin oluşturulmasında belirleyici bir rol oynadık. Bu şartname ile Türkiye’nin çeşitli illerinde 50.000’e yakın hafif çelikten toplu köy evi inşa edildi. Biz de bu projede Artvin, Manisa ve Afyon’un çeşitli bölgelerinde 90 metrekare tek katlı köy evleri inşa ettik.
DEPREM BÖLGESİNE TOPLAM 6.500 ADET YAŞAM KONTEYNERİ SEVK ETTİK
Vekon 6 Şubat depremleri sonrası deprem bölgesinde ne tür çalışmalar yaptı? Deprem bölgesinde çelik yapı üretiminiz var mı?
Depremle birlikte tüm üretim hatlarımızı bölgeye yönlendirerek ilk etapta; Hatay’da 96 adet birleşimli modüler konteynerden oluşan sahra hastanesini şubat ayı içerisinde hızlı bir şekilde tamamladık. Hatay Kırıkhan, Gaziantep Nurdağı ve Kahramanmaraş Elbistan’da konteyner kent yapımı, İskenderun’da da birleşimli modüler konteynerlerden oluşan personel lojman binaları için bölgeye toplam 6.500 adet yaşam konteyneri sevk ettik.
Aralıksız devam eden üretimimizle bölgeye ulaştırdığımız yaşam konteynerlerinin yanında deprem bölgeleri için prefabrik panel sistemiyle de Hatay ve Malatya’da 1.000 adet prefabrik konut inşa ettik. Hafif çelik ve yapısal çelik karma hibrit yapı sistemiyle de Hatay Defne’de, 8.000 metrekare ile bir bölümünü üstlendiğimiz hastane yapımını kısa sürede tamamlayarak teslim ettik.
ÇELİK YAPILAR KALICI KONUT İNŞASINDA ÖNEMLİ BİR ALTERNATİFTİR
Deprem performansı yüksek konut üretiminde hız ve zaman kazanmak için yapı metodolojisi/tekniklerinde ne tür değişiklikler yapılabilir? Bu çerçevede çelik konstrüksiyon ve modüler yapıların önemi nedir?
Yapıların inşasında kullanılan yapı sistemi hangi sistem olursa olsun binaların doğru projelendirilmesi, yapının türüne uygun mühendislik çözümlerinin geliştirilmesi, doğru malzemelerin kullanılması ve uygulamaların doğru yapılmasının zorunlu olduğu bir gerçek. Dayanıklı ve uzun ömürlü yapıların var olması ancak bu koşullar sağlandığında mümkündür. Hız, zaman ve dayanıklılık parametrelerine göre çelik yapılar kalıcı konut inşasında önemli bir alternatif çözümdür. Projelendirme, üretim ve montaj aşamaları kontrollü bir şekilde yönetildiğinden ve büyük bir kısmı fabrikada üretildiğinden montaj sahasına az işçilik kalır, böylece hızlı bir şekilde tamamlanır.
Çelik yapıların tasarımı, mühendisliği, mimari ve uygulama detayları alışılagelmiş yapı sisteminden çok farklı olduğu için ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. Doğru malzemeleri doğru tekniklerle bir araya getirilmesi lazım. Betonarmeye tamamen alternatif olan bu yapı sistemi ancak tüm detaylarıyla doğru uygulandığı zaman konforlu ve dayanıklı olur.
İSTANBUL’DA DEPREM RİSKİ TAŞIYAN VE DÖNÜŞMESİ GEREKEN 600 BİN BİNA MEVCUT
Çelik yapı ve modüler yapılar kentsel dönüşüm projelerine ne tür avantajlar sağlar? Olası Marmara depremine hızla hazırlanmak için Türkiye’de ön üretimli yapı sektörü yılda kaç adet çelik konut üretebilir, potansiyeli nedir?
Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizin kentsel dönüşüm gerçeği var. İstanbul’da deprem riski taşıyan ve dönüşmesi gereken 600 bin bina mevcut. Öncelikle yurt, okul hastane gibi kamusal alanların depreme dayanıklı hale getirilmesi önemli. Bu noktada da çelik yapılar gerek hızı gerekse dayanıklılığıyla doğru bir tercih. Betonarme bir apartman 1-1,5 yılda inşa edilirken çelik yapı sistemi ile 6 ayda tamamlanabiliyor.
Çelik yapıların en önemli avantajı depreme karşı dayanıklı olması. Üretiminde kullanılan tüm malzemeler oldukça hafif ve esnektir. Bu sistemle binalar, geleneksel yönteme göre 7-10 kat daha hafif olduğundan zemine binen yük de daha az olur.
Diğer bir avantajı hız ve işçilik maliyetlerinden tasarruf sağlamasıdır. Hafif çelik yapı sistemi ön üretimli olduğu için, üretimden şantiye sahasına kadarki tüm süreçler çok daha kontrollü bir şekilde yönetilebilmektedir. Ayrıca sahadaki uygulamada bütün sınırlar baştan belli olduğu için inşaat kalitesinde insan faktörüne ve inisiyatifine bağlı sapmalar olmuyor. Montaj süresinin kısa olması, daha az insan gücüne gereksinim, betonarme sisteme göre üç kat daha hızlı yapılması gereksiz işçilik ve şantiye maliyetlerini de ortadan kaldırır. Ayrıca çelik yapılarda sahadaki işçilik betonarme yapılara göre daha azdır ve her iklim koşulunda rahatça uygulanabilir.
Hafif çelik yapılar yüksek ses, ısı izolasyonu ve yangın dayanımı sağlar. Binanın kullanılacağı bölgenin iklimine uygun malzeme seçimi yapıldığı için konforlu bir yaşam sunar. Bu sistem yapısal çelikle birlikte hibrit olarak kullanıldığında okul, hastane gibi büyük açıklık gerektiren binalar inşa edilebilmektedir.
Çelik, %90 geri dönüşümlü bir malzeme olduğu için doğal kaynakların tüketilmesinin önüne geçerek sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Sektörün sahip olduğu potansiyeli dikkate aldığımızda bir yılda 100.000 adet çelik konut üretebileceğimizi düşünüyorum.
VEKON 121 ÜLKEYE ÜRETİMİNİN YÜZDE 60’INI İHRAÇ EDİYOR
Vekon’un üretim kapasitesi ve yatırım planları hakkında bilgi verir misiniz? Yurt dışı projeleriniz ve ihracat rakamlarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bugüne kadar Arjantin’den Malezya’ya, Güney Afrika’dan İngiltere’ye kadar 121 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplamda 7 milyon metrekare üretim ve montaj yaparak, bunun yüzde 60’ını ihraç ettik. Dünyanın en büyük inşaat şirketleriyle iş birliği yaparak Venezuela’da, Gabon’da, Malezya’da hafif çelikten toplu konut projeleri gerçekleştirdik.
2023 yılında yaşadığımız deprem dolayısıyla yurt içi ve yurt dışı projelerimizi bir süre askıya aldık. Deprem bölgesi çalışmalarımız sonrası yurt içinde geri gönderme merkezi, öğrenci yurdu ve şantiye mobilizasyon projeleri gerçekleştirirken; Türkmenistan, Fransa, Macaristan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Irak, Umman, Almanya, Polonya ve Libya’ya ihracat çalışmalarımız devam etti.
AFRİKA ÜLKELERİNDE TOPLU KONUT PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
2024 yılının ilk iki ayında; Benin, Mayotte, Fransa, Almanya, Macaristan, Umman ve Gine’ye toplu konut ve şantiye mobilizasyonu projeleri gerçekleştirdik. Aynı zamanda deprem bölgesindeki kalıcı yapıların inşa sürecinde şantiye mobilizasyonları gerçekleştirdik. 2024 yılı için ihracat hedefimiz Batı Afrika başta olmak üzere Afrika ülkelerinde toplu konut projeleri, Fransa, İtalya, Macaristan ve Romanya öncelikli olmak üzere Avrupa ülkelerinde ise ağırlıklı şantiye mobilizasyon projeleri gerçekleştirmek. Bugün olduğu gibi önümüzdeki dönemde de Türkiye’de projelerimiz devam ederken ihracat ağımızı genişleterek faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.