Florence Nightingale’e Sade ve Şeffaf Bir Dokunuş

Proje tasarımına 2002 yılında başlanan Florence Nightingale Hastanesi yeni binasında 2008 yılında inşaat aşamasına geçilmiştir. Son bir yıldır kaba inşaat devam etmektedir. Bu süre zarfında proje birçok kez revizyona uğramış ve sürekli geliştirilmiştir. Gelinen son aşamada kaba yapının kısa bir süre içinde bitmesi öngörülmektedir.

Yeni Florence Nightingale Hastanesi, hem konumu hem de içerdiği işlevler sebebi ile son derece fonksiyonel bir hastane olma özelliğine sahiptir. Gerek yapının ana hatları boyunca uzanan sadeliği, gerekse dışa açılımına katkıda bulunan şeffaf yüzeyleri yapının barındırdığı birçok işlevi kolayca örtmekte ve toparlamaktadır. Mimariye özgü kolay ve anlaşılır bir biçimde yapılan tasarımda arazinin sağladığı kot farklarının da katkısı büyük olmuştur. Tüm bu öngörüler dahilinde yapı 65 bin metrekare alanı kaplayan karmaşık hastane işlevinden dolayı bölümlere ayrılması ile kolay anlaşılır bir plana kavuşmuştur. Halen kullanılan eski yapı ile yer yer kurulan köprü bağlantısı sağlık hizmeti verilen binaların toplam alanı 100 bin metrekareye ulaştırıyor olmasına rağmen yoldan hissedilen ilk yapı boyutu 9 m. yükseklik ile sınırlandırılmıştır. Bu açıdan yapının büyüklüğü önemli derecede hafifletilmiş olup bu hafiflik yapının güneybatı görünüşü olan ön cephesinde büyük ölçüde hissettirilmiş ve arka kısım olan kuzeydoğu görünüşünde ise mevcut Florence Nightingale Hastanesi’nin yüksekliği ile dengeli bir hal almıştır.

Hafiflik fikri göz önünde bulundurularak, yapı kendi içinde üç kısma ayrılmış olup; giriş katından itibaren 2 katı konferans,yönetim ve polikliniklere; bunun üst tarafı olan kule diye tabir ettiğimiz yüksek blok hasta odalarına ve bodrum katlar olarak nitelendirdiğimiz yer altında devam eden kısımlar ise ameliyathane, acil, tesisat ve otopark katı olarak hizmet verecek şekilde tasarlanmıştır.Yapının her iki ucunda yer alan toplam 3 şaft sistemi tüm katlar arasında ki sirkülasyonu sağlamaktadır. Bu yönüyle tasarım karışıklıktan sıyrılıp daha fonksiyonel ve sade bir hal almıştır. Hasta katları olan kule kısmında ise göze batmayacak bir yükseklik seçilmiş olup yapının hem alt hem de üst kısmında içeri çekilmiş duvarlar sayesinde işlevler hizmet alanları ve odalar olacak şekilde iki parça halinde ele alınmıştır. Nitekim planlardan da anlaşılacağı gibi kule yapı dikeyde düz bir hat üstünde gitmekte iken odaların dışarıya açıldığı alanlar eğimli bir şekilde binaya bağlanmıştır. Bu alanda yapılacak olan cephe sistemi de yine bu fikir ile uyumlu olarak tasarlanmış olup, yapıya takılmış hissi vermektedir.