• Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
İnşaat Dünyası Dergisi   İnşaat Dünyası Dergisi
 
İnşaat Dünyası
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
İnşaat Dünyası
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

“Binaya ve amaca uygun asansör kullanılmalı”

Genel
7 dakikada okuyabilirsiniz
A A

Shchindler Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Okan Süha Yıldırım, 5 yıldan beri sadece Türkiye operasyonlarından değil, bölge ülkelerdeki operasyonlardan da sorumlu olduklarını söylüyor.

İnşaat sektörünün geldiği düzeyi ve asansör sektörünün inşaat sektörü içindeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Okan Süha Yıldırım: Türkiye inşaat sektörü geçen senenin son çeyreğinde fren yaptı. Bu durum seçimlerin ertesine kadar sürdü. Seçimden sonra mevcut inşaat projelerinde bir hızlanma baş gösterdi. Asansör pazarı değerlendirilirken ise çeşitli rivayetler var. Bir görüşe göre geçtiğimiz yıllarda kriz Türkiye´yi bu kadar etkilemeden 18 bin adetten 8 bin adete kadar giden pazar büyüklükleri tahmini yapılıyordu. Fakat bunu yaparken maalesef komponent tarafına bakıyorlar. Türkiye´de çok fazla üretici firma var; bu firmaların ürettiği malzemeye bakıyorlar. Bu da çok yanıltıcı oluyor. Türkiye´de üretilen asansörle ilgili malzemelerin aşağı yukarı yarısı Türkiye´de satılmıyor zaten. İhracat potansiyeli de var. AYSAD´ın elindeki istatistiklere bakıldığı zaman oraya gelen rakamlar da hep komponentle alakalı. Bunun haricinde Türkiye´ye giren çıkan asansörler de, bizim yaptığımız gibi paket asansör getirip burada yapılanlar da var. Maalesef dış ticaret verilerine baktığınız zaman orada çok sağlıklı veri toparlayamıyorsunuz. Bu yüzden Türkiye biraz parmak hesabı gidiyor. Biz pazarın geçen seneye kıyasla yarı yarıya düştüğünü tahmin ediyoruz. Mahalle aralarına baktığınız zaman krizden sonra küçük müteahhit kalmadığını görüyoruz. Yine piyasada proje olarak var olanların da büyükler olduğunu görüyoruz. Daha tehlikeli ve düşündürücü olansa, şu an satış yaptığımız projelerin hepsi neredeyse 2006-2007-2008´den gelen projeler. 2009´da ruhsatı alınmış, hafriyatı başlamış yeni bir proje yok denecek kadar az. Şu anki mevcut görüntü bizi biraz düşündürüyor. 2010 ve 2011 biraz zorlu geçebilir. Umut verici olan da şu ki mimarların elinde proje var.

Faaliyet alanlarınız ve ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

İnşaat sektöründe biz projeleri konut, ticari, transport ve endüstriyel olmak üzere gruplandırıyoruz. Bunların kendi içinde de alçak katlılar, orta katlılar, yüksek katlılar şeklinde gruplandırmalar var. Bütün bu segmentlerin hepsine uyacak ürünlerimiz var. Schindler olarak farkımız belki de burada yatıyor. Biz insanlara tek bir elbise verip onu her yere giymesini istemiyoruz; her yere uygun ayrı elbisemiz var. Mesela hastane asansörü diye çok özel bir ürünümüz var. Öncelikle kabin ölçüleri değişiyor. Bunun yanı sıra kabin içinde butonları koyacağınız yer dahi farklı dizayn edilmiştir. Yani kişinin asansöre tekerlekli sandalyeyle gireceği, kolunun her yere erişemeyebileceği, sedye girdiği zaman konumlanışa uygun yerleşim gibi detaylara dikkat ediyoruz. Yine yük taşınacak asansörler farklıdır. Kargo asansörü dediğimiz Schindler 2000 diye özel bir seri var bununla ilgili. Piyasada en çok talep gören ürünümüz Schindler 3000 serisi dediğimiz bir üründür. Bunlar konutlarda ve düşük yoğunluklu ticari binalarda, ofis ve otel gibi yerlerde kullanılır. Yolcu trafiği daha yoğunsa 3400, 5400 dediğimiz başka bir ürün grubu var. 7000 dediğimiz seri ise sadece yüksek katlı asansörlerdir. Tek bir ürünü her yere uygun hale getirmek yerine biz her yere ayrı çözüm getiriyoruz. Asansörcülükte herkesin çok iyi bilmesi gereken şöyle bir nokta var; eskiden bütün proje biterdi, oraya bir asansör kuyusu bırakılırdı, sıra en son asansöre gelirdi. Halbuki asansör ilk olarak görüşülmesi gereken konulardan bir tanesi. O binaya en uygun, amacına en uygun asansör kullanılması gerekiyor. Yapıya uymayan bir asansör, güvenlik ve kaliteyle ilgili çok ciddi sıkıntılar çıkarıyor. Bunları daha sonra gidermekse mümkün değil.

Adnan Demirci: Custom design dediğimiz terzi usulü asansörlerde asansörler yönetici tarafından dizayn ediliyor. Problem orada… CE belgesi almış firmalar bunları kendileri dizayn ediyorlar, dolayısıyla bazı konularda uyumsuzluklar olabiliyor. Schindler´in kendi merkezinde dizayn edilmiş asansörler herhangi bir sorun olmadan, montajı ve diğer servisteki çalışma imkanları en iyi performansla yapılabiliyor.

Son dönem çalışmalarınızdan ve projelerden bahseder misiniz?

OY: Schindler Türkiye olarak son 5 yıldan beri sadece Türkiye operasyonlarından değil, bölge ülkelerdeki operasyonlardan da sorumluyuz. Orta Asya´nın tamamı, Suriye, Irak, Pakistan, Bangladeş, Srilanka bize bağlı. Orta Asya´daki birçok ülkeye Schindler, Schindler Türkiye ile birlikte girmiştir. Hatta 10 Ekim´de İsviçre´de Ermenistan ile bir protokol imzalandı, biz ondan çok çok evvel Ermenistan pazarının sorumluluğunu almıştık. Bugünlerde Ermenistan´da çok önemli bir firma ile distribütörlük anlaşmasını imzalamak üzereyiz. İlk asansörlerimizi de bu sene Schindler Türkiye üzerinden Ermenistan´a sattık. Bu anlamda Azerbaycan´ı saymak lazım; Azerbaycan´a biz 2004 yılında giriş yaptık. Şu an oradaki pazar payımız yüzde 70-80 civarında. En son Orta Asya´nın en büyük projesi olan Port Bakü projesini aldık. İçinde 15 tane high rise (yüksek katlı) asansör var, bunların içinde 7 tanesi de double deck dediğimiz asansör tipi. Bu double deck´in Schindler dünyası içinde de örneği az. Bütün dünyaya baktığımız zaman 6-7 tane proje vardır. Bunlardan bir tanesi de Azerbaycan ve bu bizim için gurur verici. Türkiye´de pazarlıkları yaklaşık 5 yıldır süren Marmaray Projesini geçen yıl imzaladık. Orada Schindler ürünlerinin kullanılacak olmasından dolayı çok gurur duyuyoruz. Onun devamı bu sene geldi, Kadıköy Kartal Metro projesini aldık; 272 tane yürüyen merdiven var ve yine 72 tane asansör var. 1,5 yılda tamamlanacak bir proje ve Schindler´in son yıllarda imzaladığı en büyük kontrat diyebilirim. Kartal Adliyesi projesini aldık; Avrupa´nın en büyük Adliye binası. Türkiye´nin en prestijli konut projelerinden L´İst projesini aldık. Yine Ankara´da Sincan Adliyesi, Yenimahalle Kültür Merkezi, ve Demirören Alışveriş Merkeziyle yürüyen merdivenlerin temini konusunda kontratımızı imzaladık. Bursa´nın en büyük projelerinden Geçit Park projesini aldık. Bunların yanı sıra 10 asansörlük 12 asansörlük projeler de var. Bizim için 2009 senesi çok bereketli oldu. Krizden zarar gören çok firma ve çalışan var ama gariptir ki krizin Schindler´e yansıması farklı oldu. 2010´un da bizim için aynı şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.

Yürüyen merdivenlerde de proje tipine göre değişiklikler oluyor mu?

OY: Orada da 9300-9500-9700 tipi ürünler var. Schindler, yürüyen merdivende dünyada açık ara önde. Özellikle transport ve metro projelerinde kullanılan ürünlerde Schindler ürünleri çok daha fazla tercih ediliyor. Mesela bu sene Kadıköy Kartal Metro projesini aldık, transport projelerinde dikkat edilmesi gereken çok ince bir detay var; maalesef transport projelerinde AVM´lerde kullanılan yürüyen merdivenler kullanılıyor. Dünyanın birçok yerinde bu yanlışa düşülüyor. Fiyat adına kaliteden taviz veriliyor. Burada kullanılan komponentler önemli. Çünkü o merdivenler devamlı hareket halinde. Yüzlerce, binlerce kişi kullanıyor; bir AVM´deki gibi değil. Herhangi bir metro istasyonunu gözünüzün önüne getirin, bir de Türkiye´nin en büyük AVM´sini göz önüne getirin. Orada kullanıma bağlı olarak her komponentin ekstra sağlamlaştırılması gerekiyor.

Bunların dışında kullanıcı güvenliği bakımından nelere dikkat ediyorsunuz?

AD: Yürüyen merdivende Schindler´in getirdiği güvenlik tedbirlerinden bir tanesi fırça şeklinde koruyucular… Bunlar da yürüyen merdivenlerde güvenliği arttırıcı olarak standartlarda yer alıyor. Asansörde şu anda Türkiye´de 9516 AT diye bir yönetmelik var. Bu yönetmelik doğrultusunda asansörler üretiliyor. H modül denilen bir sertifika sahibi olmanız lazım. Bu sertifika normalde büyük firmaların alabileceği bir sertifika. Fakat şu anda onaylanmış kuruluş olarak Türkiye´ye girip sadece para kazanmak amaçlı bu sertifikayı veren firmalardan dolayı, Türkiye´de yaklaşık 500 adet bu belgeye sahip firma var. Bunlar da asansörlerin güvenli ve kaliteli olmasını engelliyor.

OY: Schindler 1874´den beri hizmet veriyor. Dünya ölçeğinde 44 bin çalışanımız var. 13-14 milyar İsviçre Frangı ciromuz var. Bunlar beraberinde bir kurumsallığı getiriyor fakat hala şirket hisselerinin büyük çoğunluğu bir ailenin elinde ve biz 4. kuşak bir Mr. Schindler tarafından yönetiliyoruz. Bu ayırt edici bir özelliğimiz. Deyim yerindeyse diğer firmalar her işi yapıyorlar. Fakat biz bir aile şirketiyiz ve asansör ile yürüyen merdiven bizim ana işimiz. Başka işimiz yok, bu çok önemli. Bir de Bay Schindler diyor ki “dünyada 130 ülkede varız, olmadığımız yerlerde de distribütörlerimiz var, yaptığınız her hareket benim adıma yarar veya zarar getiriyor. Dolayısıyla hareketlerinizi iyi kontrol edin” Kaliteyle ilgili güvenlikle ilgili herhangi bir ihlal, anında Bay Schindler´in masasında gider. Dünyanın neresinde olursa olsun; kaliteyle ilgili ciddi hedeflerimiz vardır.

Geleceğe yönelik hedefleriniz neler?

OY: Güvenlik ve kalitede, aldığımız işleri bitirmek konusunda bir numara olmayı hedefliyoruz. Bu konuda en ufak bir taviz vermeden daha ileriye gitmek istiyoruz. Bu bizim için çok satış yapmak, pazar lideri olmaktan çok çok daha önemli. Senenin başında bir hedefimiz vardı; “krize girdiğimiz kadroyla beraber krizden çıkacağız.” Çalışanlarımızın şimdi olduğu gibi firmalarından dört dörtlük memnun olmalarını istiyoruz. Öncelikli hedefimiz piyasanın en iyi asansörlerini satmak, en iyi yürüyen merdivenlerini sunmak ve en iyi kadroyla müşterilerimize hizmet vermek.

PaylaşTweetPaylaşGönder

İlgili İçerikler

Knauf Türkiye Genel Müdürü Ali Türker’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Knauf Türkiye Genel Müdürü Ali Türker’den 2021 sektör öngörüsü

Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi’den 2021 sektör öngörüsü

Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe’den 2021 sektör öngörüsü

Takip Edin

Dijital Dergi

Göz At

Knauf Türkiye Genel Müdürü Ali Türker’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Knauf Türkiye Genel Müdürü Ali Türker’den 2021 sektör öngörüsü

Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Berdan Cıvata Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şemsi’den 2021 sektör öngörüsü

Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe’den 2021 sektör öngörüsü
Gündem

Nimeçatı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Selçuk Aktepe’den 2021 sektör öngörüsü

  • Dijital Arşiv
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
Ezgi Yayıncılık
Tel: +90(212) 218-18-22

İnşaat Dünyası Dergisi

Türkiye’nin en köklü inşaat dergisi olan İnşaat Dünyası dergisi, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat ve yapı sektörünün uluslararası gelişimini ana misyonu olarak görür ve yıllardır ödün vermediği yayıncılık çizgisini sürekli geliştirerek bu misyonu gerçekleştirmeyi hedefler.

© 2021 İnşaat Dünyası Dergisi

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Gündem
  • Ayın Konuğu
  • Özel Dosya
  • Marka
  • Çözüm Ortağı
  • Mimari Tasarım Sanat
    • Mimari Tasarım
    • Mimari Sanat
  • Makale
  • Malzeme
  • Dijital Arşiv

İnşaat Dünyası Dergisi

Türkiye’nin en köklü inşaat dergisi olan İnşaat Dünyası dergisi, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat ve yapı sektörünün uluslararası gelişimini ana misyonu olarak görür ve yıllardır ödün vermediği yayıncılık çizgisini sürekli geliştirerek bu misyonu gerçekleştirmeyi hedefler.

© 2021 İnşaat Dünyası Dergisi

error: