Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş ile sektöre dönük izlenimlerini, Varyap´ın son dönem çalışmalarını ve geleceğe ilişkin beklentilerini konuştuk. Varyap Meridian projesinden söz eden Varlıbaş, “Biz bu sektörde sadece kendi projelerimizi değil, ülkemizi; çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı ortamları da düşünerek çevreyle uyumlu ve dünya ile yarışan projeler yapmaya çalışıyoruz. Bunun için elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz ve yapılması gereken ne varsa onu projemizde yer vererek değerlendiriyoruz” diyor.
İnşaat sektörünün genel durumunu bize değerlendirebilir misiniz?
Proje seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Proje seçerken firmamızın önemli hedeflerinden bir tanesi her projede kendisini aşmak ve kriterleri daha yukarılara çıkarmak. Mükemmele ulaşmak. Dolayısıyla biz yaptığımız her işte hep bir sonrakinde daha iyisine ulaşma gayreti içinde oluruz. O anlayış içinde çalışmalarımıza başlarız ve kendimizi buna göre ayarlar ve hesaplarımızı ona göre yaparız.
Son dönem projelerinizi konuşursak; devam eden hangi projeler öne çıkıyor?
Varyap bugüne kadar hep farklı ve zor işler yaptı. Her projemizi zamanından önce tamamladık ve milletin beğenisi ile bugünlere geldik. Varyap´ın hedefleri içinde alınan işi en kaliteli şekilde ve en kısa sürede yapmak vizyonu vardır. Daima hedefimiz az önce de söylediğim gibi hep daha iyisini yapmak üzerine kurulu. Varyap Seyrantepe projesini aldıktan sonra herkes haklı olarak rahatladı. Seyrantepe istenilen sürede sözleşme şartlarına göre tamamlanarak Türk sporuna teslim edilecektir. Bundan kimsenin endişesi ve şüphesi olmasın. Şu anda Seyrantepe ile ilgili çalışmalarımız başladı. Taşeron seçimleri tamamlanmak üzere. Biz bu inşaat süresi içerisinde hem Seyrantepeyi yaparak hem diğer işlerimizi yürüterek yolumuza devam ediyoruz. Seyrantepe stat projesinde orada yapılan işleri insanlara göstermek için stadın içerisine kameralar koyarak ve bir web sitesi açarak tüm Galatasaraylılara ve bütün spor camiasına şeffaf bir şekilde göstermek istiyoruz.
Şu anda devam eden önemli projelerimiz arasında bildiğiniz üzere Ataşehir´deki Varyap Meridian projesi ve Seyrantepe´deki stat projelerimiz var. Bunun yanında Çağlayan´daki Adalet Sarayı projemiz devam ediyor. Bu projeyi 2010 yılında bitirmeyi planlıyoruz. Yine bu projemizde dünyanın sayılı projelerinden biri. Farklı özelliklere sahip olan İstanbul´un prestijini koruyan ve Avrupa başkenti İstanbul´a yakışan bir adalet sarayı olacak. Bunların dışında Trabzon´da yaptığımız alışveriş merkezi ve belediye hizmet binalarımız var. Bunlar da 2010 yılının Haziran ayında tamamlanacak.
Girişimci olarak devletten ne gibi beklentileriniz var?
Hasılat paylaşımı projeler kamu özel sektör birleşiminin en iyi olduğu projelerdir. Bu projelerin yapımında Toplu Konut İdaresi Başkanı Sayın Erdoğan Bayraktar´ın çok büyük katkıları var. Bu model dünyanın örnek almaya başladığı bir modeldir. Dünyada insanlar hasılat paylaşımına dayalı modelleri bizim kadar iyi yapamıyorlar. Daha doğrusu inceliklerini bizim kadar iyi bilememektedirler. Hatta katıldığımız uluslararası sempozyumlarda, fuarlarda herkes bize bu hasılat paylaşımını nasıl yaptığımızı soruyor. Bizden bu hasılat paylaşımını öğrenmek istiyorlar. Hatta bizim ülkemizde benzerlerini yapabilir miyiz diye teklifler de var. Bu da bizi mutlu etmekte.
Varyap olarak proje uygulamalarınızda size özgü normlar, standartlar var mı?
Bizim standartlarımız piyasadaki diğer projelere göre üstünde konumlandırılmış vaziyette. Ayrıca Varyap Meridian projesinde başka bir standart getirdik. Biz burada bu proje ile birlikte LEED kriterlerini standart aldık. Daha tasarım aşamasından yapım sonuna kadar LEED kriterlerine uygun olarak bir yapılanma içinde olacağız. Çevreye uyumlu ve çevreye daha az karbondioksit salan, çevreyi kirletmeyen, az enerji ile ısınıp az enerji ile soğuyan, bir kısım enerjisini kendisi üreten konutlar yapacağız ve salt tasarımından dolayı yüzde kırka yakın bir enerji tasarrufu sağlayacağız. Bundan sonraki on yılda hedefimiz sıfır enerjili konut üretmek. Yani hiç dışarıdan enerji almadan kendi enerjisini üreten konutlar yapmak. Şu anda bulunduğumuz bina solar panellerden elde edilen enerjiyi kullanmaktadır.
Varyap Meridian projesinin iddiası ne olacak?
Biz bu projeyi yaparken uluslararası mimari firmaları yarışmaya çağırdık. Bu firmalar içerisinde konseptini beğendiğimiz RMJM Hillier Architecture Worldwide Amerika´da konumlanan İngiliz kökenli bir firma ile yolumuza devam etme kararı aldık. Onların konseptini beğendik. Biz onlara şunu söyledik; yarın dünyada gayrimenkul sektörü konuşulurken Türkiye´yi akla getirecek öyle bir proje yapmalıyız ki bundan sonra gayrimenkul sektöründe en iyisi denildiği zaman Türkiye hatırlanmalı. Biz size açık çek veriyoruz. İstediğiniz kadar standardı yükseltin. Ne yapılması gerekiyorsa bunları yapalım, uygulayalım. Bundan sonra Türkiye´nin İstanbul´un imajını yükseltecek ve değer katacak bir proje ile ortaya çıkalım diye hedef koyduk. Bunu da katıldığımız ilk yarışmada aldığımız beş yıldızlı ödül ile gördük. Şimdi hedef koymak çok önemli. Biz bu sektörde sadece kendi projelerimizi değil, ülkemizi de düşünerek gelecek insanların yaşamını da düşünerek, çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı ortamları da düşünerek çevreyle uyumlu ve dünya ile yarışan projeler yapmaya çalışıyoruz. Bunun için elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz ve yapılması gereken ne varsa onu projemizde yer vererek değerlendiriyoruz.
Türkiye´de müteahhitlik mesleğinde kalite ve standartlar açısından bir değişim yaşanıyor. Türk müteahhitlik sektörü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bugün geldiğimiz düzey için aslında çok geç kaldığımızı düşünüyorum. Bütün dünyanın kabul ettiği benimsediği, modern dünyanın uygulamakta olduğu kriterler bunlar. Türkiye´de birkaç senedir depremin acı tecrübesinden sonra bunlara uyulması gerektiğine karar verilmiş ve ihale sistemi değiştirilmiştir. Artık teklif bedeli yok. Teklif birim fiyat üzerinden belirlenir ve bu şekilde müteahhitler yarışırdı. Şimdi artık herkes yapacağı işin projesini oluşturarak bunu kendisi tekliflendiriyor. Bu işi ne kadar zamanda ve nasıl yapacağını, hangi malzemeyi kullanacağını belirterek, çeşitli yönetmeliklere uygunluğu da gözeterek bir teklif oluşturuyor. Bu sistem daha donanımlı firmaların devreye girmesine sebep oluyor. Çünkü bu teklifi hazırlamak her firmanın işi değil. Burada kullanacağınız malzemenin hem A´dan Z´ye metrajını çıkarmanız ve o malzemeyi fiyatlandırmanız lazım hem de iş programına uygun olarak onun yapımını planlamanız gerekiyor. Bu bakımdan çok yoğun bir çalışma ve bilgi birikimi gerektiren bir iş.
Müteahhitlik için bir takım normlar getirilmeye çalışılıyor. Uluslararası müteahhitliğin bir standardı olması gerektiğini söyleyenler var?
Aslında müteahhitliğin normu olmalı. İçinde insan barındıran ve bir defa yapılabilen, çok uzun ömürlü, pahallı bir eser yaptığınız zaman ve bunun içinde de insanların yaşayacağını düşündüğünüzde bunu yapan insanların bazı kriterlere sahip olması gerekiyor. Nasıl arabayı kullananda bazı ehliyetler arıyorsanız o binayı yapacak olanda da bazı ehliyetler aramanız gerekiyor. Yoksa o bina bir bomba olur ve başınıza patlar. Mutlaka bazı kriterlerin uygulanması lazım.
Varyap olarak yurt dışı projelerinde yer almak istiyor musunuz?
Yurt dışından birçok teklif alıyoruz. Pek çok firma bizimle işbirliği yapmak istiyor. Fakat şu anda Türkiye´de yürütmekte olduğumuz o kadar çok proje var ki! Biz bu projeleri tamamlamadan açıkçası yurt dışında olmak istemiyoruz. Doğru zamanda doğru projelerde yer almak isteriz. Tabii şimdi Türkiye´de ekonominin dinamik tarafını inşaat sektörü ve müteahhitlerin yaptığı çalışmalar oluşturuyor. Türk müteahhitleri uluslararası projelerde yarışarak şu anda dünyada ikinci durumdalar. O pastadan Türkiye´ye gelen pay büyüyor. Bu ekonomiye önemli bir katkı. Dünyada yarışacağımız birkaç sektörden biri müteahhitlik sektörü. Bunu Türk müteahhitleri çok iyi değerlendiriyor. Türk müteahhitlerinin dünyada yapamayacağı, başaramayacağı hiçbir proje yok. Bu çok gurur verici.
Yurt dışı müteahhitlik sektöründe sizce ne gibi sorunlar var?
Elbette bir takım sorunlar var. Fakat bu sorunların çözümü sadece bizim hükümetimizin tek başına çözebileceği şeyler değil. Hükümetimiz, ilgili bakanlarımız büyük bir gayretle seferberlik içindeler. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız bütün yurt dışı gezilerinde müteahhitlik sektörüyle, diğer iş adamlarıyla birlikte çeşitli ülkelere gittiklerinde o ülkeler ile ilgili projeler önümüze gelmekte ve bize eskisinden çok daha farklı ve güvenle bakılmasını sağlamaktadır. Hükümetimiz inşaat sektörünün ekonominin can damarı olduğunun bilincinde. İnşaat sektörüne diğer sektörlere göre daha özel baktıklarını söylemek mümkün. Buna rağmen yurt dışında sorunlar yok mu, elbette birçok sorun var. Örneğin vize sorunu sadece bizim hükümetimizin tek başına çözebileceği bir sorun değil. Bazı ülkelerde Türk bankası yok. Türk bankalarının verdiği teminat kabul edilmiyor. Teminat sorunları var. Bunların çözülmesi gerekiyor ama zaman içinde bunların aşılacağına inanıyorum.
Dünya pazarında geçtiğimiz yıl arz fazlası olan bölgelerde durgunluk yaşandığını görüyoruz. Buna karşılık petrol ülkelerinde ve küresel ekonomiyle doğrudan entegre olmayan yerlerde inşaat faaliyetleri sürüyor. Sizce önümüzdeki dönemde dünya pazarında neler olacak?
Burada tabii ivme yukarı doğru gidiyor. Bazı bölgelerde oluşan hasarları gidermek zaman alsa da yeni projelerin hızla devam edeceğini düşünüyorum. Gelişmekte olan ülkelerde en kolay hareket inşaatta olacaktır. Çünkü inşaata yatırım yaptığınız da birçok insanın evine ekmek gider, cebine para girer. Lokomotif bir sektör olduğu için krizden çıkışın adresi de inşaat sektörüdür. Bütün ülkeler bunu böyle aşmışlardır. Gelişmekte olan ülkelerde inşaat hareketleri zaten öncelikli görünmektedir.
Piyasalarda bir canlanma görüyor musunuz?
Bunun Türkiye´de henüz oluştuğunu söylemek mümkün değil ama biz farklılaşmanın getirdiği projeler ile hareket ediyoruz. Biz bu krizden etkilenmedik; çünkü farklı şeyler yapıyoruz. Yaptığımız projeler ile insanların kendilerini ayrıcalıklı hissetmelerini sağlıyoruz. Farklı ihtiyaçları, beklentileri olan insanlar için projeler üretiyoruz. İnsanların bazı kriterleri var. Az önce söylediğim gibi insanlar projeye bakıyorlar, arsaya bakıyorlar, tabii bir de firmaya bakıyorlar. Hangi firma o projeyi gerçekleştiriyor? Bu firma daha önce neler yapmış? O firmanın projeyi gerçekleştirip gerçekleştirmeme endişesi var mı? İnsanlar artık bunları da inceliyorlar. Bunlar incelendiği için bizim projelere olan talep o yüzden artıyor. Ayrıca fiyat ve ödeme şartları ve avantajlarınız çok önemli, tüketiciye sunduğunuz faiz oranları önemli. Bütün bunlar birleşince hepsini bir bütün olarak ele alıp değerlendiriyorlar.
Faizlerin düşmesiyle gayrimenkul sektöründe bir hareketlenme gözleniyor. Fakat yine de 2-3 yıl öncesinin canlılığı yok. Bu bağlamda Meridian için ne gibi satış stratejileri uyguluyorsunuz?
Bu bir cesaret olayıdır. Biz hep söylediğim gibi farklı olanı yapmaya çalıştık. Diğer projelerden farklı olanı ortaya koyabilmek için daha tasarım aşamasında bunları planlayarak “Birileri gelir, dünyayı değiştirir” imajını yaratacak kadar iddialı proje yaparak insanların ilgisini sağladık. Bu alışılagelenin dışına çıkmak ve başka bir şey ortaya koymak anlamına geliyor. Bizim iddialı bir firma olduğumuzu insanlara anlatmanın en kısa özeti bu. O bakımdan bu slogan ile herkesin yaptığından farklı olanı Türk insanına ve dünyaya sunduk. Bizim projelerimiz uluslararası arenada ilgi bulan, değer gören ve ödüllendirilen projeler oldu. Yoksa sıradan bir şey yapmış olsaydık hem arsamızı değerlendirememiş hem de diğer yapılanların dışına çıkamamış olurduk.
Malzeme sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Malzeme sektörü inşaat sektörüyle paralel bir ilerleme içinde. Çok güzel şeyler yapıyorlar ve Avrupa ile yarışacak standartlarda işler çıkartıyorlar. Yapılan çalışmaları takdirle karşılıyorum.
Varyap bundan sonra neler yapacak?
Varyap, Meridian projesinden ve Seyrantepe stadından daha özellikli projeler yapacaktır. Türkiye´nin gündeminde olan projeler üretmeye devam edeceğiz.
KİMDİR?
Süleyman Varlıbaş, gayrimenkul, inşaat, bilişim teknolojileri, sağlık, turizm ve sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren Varlıbaş Holding A.Ş.’nin ve holdingin bünyesinde bulunan gayrimenkul yatırımları geliştirme, inşaat ve müteahhitlik kuruluşu Varyap’ın kurucusu ve başkanıdır. Süleyman Varlıbaş, lisans eğitimini 1971 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zirai Ekonomi Bölümü’nde tamamlamıştır. Mesleki deneyiminde ilk olarak 1973-1980 yılları arasında Çaykur Çay İşletmelerinde başlamış, burada yöneticilik görevlerinde bulunmuştur. Daha sonra kendi isteğiyle Çaykur’dan ayrılan Varlıbaş, 1980 yılında Mehmet Varlıbaş ve Oğulları adı altında Trabzon’da kurulan aile şirketinde yer almış, inşaat ve taahhüt işlerinde faaliyet göstermiştir. 1992 yılında Varlıbaşlar İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ni kuran Süleyman Varlıbaş, halen Varlıbaşlar Holding ve Varyap’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışma hayatını sürdürmektedir. 1951 yılında doğan Varlıbaş evli ve beş çocuk babasıdır.
AVRUPA YAKASI ADALET SARAYI PROJESİ
ATAPARK TRABZON AVM
Konum: Trabzon – Türkiye
Arazi: 13.000 m2
Toplam İnşaat: 70.000 m2 (50.000 m2 Alışveriş Merkezi, 20.000 m2 Belediye Binası)
Birimler: 25.000 m2 kiralanabilir alana sahip bir alışveriş merkezi ve yeni belediye hizmet binasını içermektedir.
VARYAP
Varlıbaş Holding’in gayrimenkul geliştirme, inşaat ve müteahhitlik kuruluşu olarak 1980 yılında kurulan Varyap Varlıbaşlar Yapı San. Ve Tur. Yat. Tic. A.Ş (VARYAP), iş modelinde finansman, inşaat, pazarlama ve satış gibi aşamaları da içeren gayrimenkul geliştirme faaliyetinde önemli bir deneyime sahiptir. Şirket, konut, alışveriş merkezi, ofis gibi gayrimenkul projelerinde kurumsal yaklaşım benimseyerek pazar analizleri, fizibilite, mimari seçimler ile birlikte finansman modelleri geliştirmektedir. Taahhüt projelerinde de çok önemli deneyime sahip olan Varyap, İstanbul Çağlayan’da Avrupa’nın en büyük Adliye Sarayı inşaatını yapmaktadır. TOKİ ile gerçekleştirdiği hasılat paylaşımı modeli ile Türkiye’nin en büyük ve prestijli konut projesi ortak girişim Uphill Court Ataşehir ve Uphill Court Bahçeşehir projelerini de hayata geçirmiştir. Varyap tüm faaliyetlerini, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kalite belgeleri çerçevesinde sürdürmektedir. Varyap aynı zamanda, grup şirketlerinin uluslararası platformda tanınmasını ve ulusal ve uluslararası inşaat endüstrisi ile yakın temasta bulunmasını sağlayan Dun & Bradstreet Veritabanı (D&B), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), Urban Land Institute (ULI) kuruluşlarının bir üyesidir. Varyap Türk Patent Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘2007 yılı Patent Ödülleri’nde, inşaat dalında ‘Altın Ödül’ almaya layık görülmüştür.