Gündem

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu’dan 2021 sektör öngörüsü

“Pandemi sürecinde, mekânların kullanıcı deneyimine en uygun şekilde tasarlanması önemli hale geldi. Her bir projenin çevresel etkileri itibarıyla şehre bir iz bıraktığı bilincinin yüklediği sorumluluk duygusu, gayrimenkul sektörünün kazandığı yeni bakış açılarından biri oldu. 2020 yılını pandemiye rağmen 2019’a göre büyümeyle kapatacak sektörün 2021’de bu büyümeyi sürdüreceğine inanıyorum.”

GYODER olarak, pandeminin etkisinin ülkemizde görülmeye başlandığı mart ayından itibaren faaliyetlerin devam ettiği tüm ofis ve şantiyelerde salgına karşı gerekli tedbirlerin alınması için üyelerimize çağrıda bulunduk. Pandemiyle mücadele ederken tedbirleri elden bırakmadan faaliyetlerin ve üretimin devam etmesinin sektörümüze ve ülkemize nasıl katkı sağladığını şimdi daha iyi görüyoruz.

Pandemi sürecinde başta Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca alınan önlemler ve proaktif yaklaşımlar sektöre can suyu olup toparlanma eğilimini güçlendirdi. Alınan tedbirlerle özellikle ikinci çeyreğin sonu itibarıyla sektörün genelinde bir toparlanma yaşandı. Gayrimenkulde insan alışkanlıklarının daha iyi incelendiği, teknoloji ve tasarımın uyumunun çok önemli hale geldiği bir dönemdeyiz.

Pandemi süreci, deneyim tasarımının önemini ortaya çıkardı. Yani deneyim üzerine düşünülmesi, mekânların kullanıcı deneyimine en uygun şekilde tasarlanmış yapılar olması önemli hale geldi. Yapılan her bir projenin çevresel etkileri itibarıyla şehre bir iz bıraktığı bilincinin yüklediği sorumluluk duygusu, gayrimenkul sektörünün kazandığı yeni bakış açısı oldu. 2021 yılı ve sonrasında bu farkındalık şehirlerimizde insanı önceleyen bir kalkınmanın ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Gayrimenkul sektörü, aynı zamanda yapı endüstrisinde yerlileşmeyi öğrendi ve yerli ürünün her ülkenin kendi içine kapandığı pandemi döneminde ne kadar önemli olduğunu fark etti. Önümüzde senelerde özellikle yapı endüstrisinde kullanılan sofistike sistemlerde daha fazla yerlileşme için inisiyatifleri desteklemek gerekiyor.

Sürdürülebilir büyümenin yakalanması çok önemli

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak 250 alt sektörün direkt bağlı olduğu gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir büyümenin yakalanmasını çok önemli buluyorum. Sektörün öngörülebilir şekilde belli bir eğilimde büyümesi hem ekonominin geneli hem de sektör için hayatiyet arz ediyor. Hızlı bir değişimin yaşandığı gayrimenkul sektöründe, finansal kaynak kullanımlarının çeşitlendirilmesi daha da önemli hale geldi.

GYODER olarak, dünya ve ülkemizde yaşanan son gelişmeleri takip ederek sektöre öncülük edecek adımlar atmayı sürdüreceğiz. Sektörün sadece yapım ve üretim aşamasından ibaret olduğu düşünülmemeli ve gayrimenkulün, alt sektörleriyle ciddi bir ekonomik büyüklüğe ulaştığı unutulmamalı. Öyle ki imalat ve sanayi üretimleri de inşaat sektörünün genel eğilimleriyle birlikte hareket ediyor. Aynı zamanda istihdam yaratma ve işsizliği önleme açısından da sektörümüz makroekonomik olarak ülkemize ciddi katkı sağlıyor.

Gayrimenkul, ülkemizde en güvenli yatırım araçlarından biri olarak görülüyor. Demografik nedenlerden dolayı yeni konut ihtiyacının sürdüğü ülkemizde gayrimenkul sektörünün önümüzdeki süreçte daha güçleneceğini göreceğiz.

Insaat dunyasi banner 1

2020 yılını, pandemiye rağmen 2019’a göre büyümeyle kapatacak gayrimenkul sektörünün; 2021’de de güçlü potansiyeliyle büyümeyi sürdüreceğine ve Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edeceğine inanıyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu