THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık’tan 2024 hazır beton sektörü öngörüsü

İnşaat Dünyası Dergisi’nin geleneksel “Sektör Analizi” dosyasına konuk olan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık 2023 değerlendirmesi ve 2024 öngörüsünde bulundu. Işık, “2023’te son 11 aydaki ipotekli satışlardaki azalma, geçen yıla kıyasla %33 oldu. Yılın ikinci yarısında ekonominin soğutulmasına yönelik alınan tedbirlerden inşaat sektörü de etkilendi. Kredi faizlerindeki yükselme inşaat maliyetlerindeki artış ile birlikte değerlendirildiğinde alınan bu tedbirlerin konut satışlarını aşağı çekeceği öngörülebilir” dedi.
2023 Aralık ayı piyasaların merkez bankalarının açıklamalarına odaklandığı bir ay oldu. Amerikan Merkez Bankasının (FED) faiz kararı ve ekonomik öngörülerinden sonra İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararlarını gördük. Özellikle FED’in faiz artırımının sonuna geldiği şeklindeki açıklamaları dikkat çekicidir. Kuşkusuz bunda 2024 yılında ABD’de seçimlerin yapılacak olmasının da etkisi büyüktür.
2024 yılında faiz indiriminin 125 ila 150 puan arasında olacağı öngörülüyor. Tüketici enflasyonu beklentilerinin ABD’de gerilemesine rağmen çekirdek enflasyon ve hizmetler sektörü enflasyonundaki katılığın devam etmesinin nedeni ABD’de hâlen kuvvetli bir iç talebin olmasından kaynaklanıyor. Hedeflenen %2 enflasyondan uzak bir ekonomik görünümüne rağmen ABD’de resesyon riski oldukça düşük hâle geldi.
AVRUPA HEM SANAYİ HEM DE HİZMETLER SEKTÖRÜNDE DARALMA VAR
Faiz politikasında ciddi bir değişim olmadığı sürece Avrupa genelinde ekonomik faaliyetlerde görülen önemli düzeydeki yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor. Hem sanayi hem de hizmetler sektöründe daralma yaşanıyor.
Ülkemizde ise Merkez Bankası sıkı para politikasına devam edeceği söylemini sürdürüyor. Buna rağmen iç talep ülkemizde hâlen canlıdır. Döviz kurundaki artış kaynaklı maliyet enflasyonu dizginlendi. Tüm bunları topladığımızda, döviz kurunda ciddi bir sıçrama meydana gelmemesi hâlinde ve iç talepte yavaşlama sağlanabilirse enflasyon ile mücadelede Türkiye, baz etkisinin ötesinde bir başarı şansına sahip olacaktır.
2024’TE ENFLASYONUN DAHA DÜŞÜK OLMASI TL’YE OLAN GÜVENİ ARTIRACAK
Merkez Bankasının tüm bankaların ortalaması olarak değerlendirilen üç aya kadar vadeli mevduatın faizi, aralık ayının sonunda %52,5 düzeyine çıktı. %64,77 düzeyindeki enflasyon oranı ile karşılaştırıldığında hâlen negatif bir reel faiz var gibi görünse de 2024 yılında enflasyonun daha düşük olması TL’ye olan güveni artıracak ve faiz düzeyi bu seviyede kalsa dahi pozitif bir reel faiz düzeyi ortaya çıkaracaktır.
Merkez Bankasının 2024 yılı için %36 olan hedef enflasyonu yakalaması, özellikle seçim yılı olması nedeniyle soru işaretlerini beraberinde getirse de sıkı para politikasının devam etmesi ve aynı zamanda kamu harcamaları tarafında alınacak tedbirler ile mümkün gözüküyor. Piyasa oyuncularının hâlen döviz tarafında kalmaya devam etmesi, Türkiye gibi döviz kurundan çok çekmiş bir ülke açısından alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilemeyeceğinin en net göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Zira Merkez Bankası Başkanımızın son yaptığı açıklamadaki, “Vadesi dolan döviz cinsinden KKM’nin yüzde 75-80’i yenileniyor. Yüzde 15 üzeri TL’ye geçiyor.” cümlesinden görüleceği üzere %75-80’lik kesim hâlen döviz tarafında kalmaya devam ediyor. Türkiye’nin risk priminin 300’ün altına gerilemesi, Merkez Bankasının brüt rezervlerinin yükselişi, döviz kurundaki stabiliteye rağmen önemli bir kesim oyuncu yabancı paradan vazgeçmiyor.