İnşaat Dünyası Dergisi “Marka” bölümünde Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Pazarlama ve Planlama Departman Müdürü Caner Güçer’ı ağırladı. Güçer, “Mitsubishi Electric olarak ileri teknolojimiz ve güçlü ekibimiz sayesinde dünyanın değişen dinamiklerine ve ihtiyaçlarına yönelik iklimlendirme sistemleri sunuyoruz. Hedefimiz, ülkemizdeki büyük çaplı projelerden bireysel tüketicilere kadar teknolojiyi ve iç hava kalitesini hayatın her alanında hissettirmek için çalışmaya devam etmek” dedi.
Ticari alanların izolasyon ve sosyal mesafe kavramları çerçevesinde değişen iklimlendirme ihtiyaçları Mitsubishi Electric için ne ifade ediyor?
Yaklaşık iki yıldır hayatımızda olan pandemiyle birlikte ısıtma ve havalandırma ürünlerine olan bakış açısı değişti. Özellikle toplu ve kapalı alanlardaki izolasyon ve sosyal mesafe kavramları çerçevesinde iç hava kalitesi çok daha kritik bir hâl aldı. Biz Mitsubishi Electric Klima Sistemleri olarak konut, ofis ve endüstriyel kullanım için geliştirilmiş ticari ve bireysel tip klima cihazlarımızla her türlü iklim koşulu için çözümler üretiyoruz. Yeni normalin izolasyon kurallarına uygun, yeni nesil inovatif yaklaşımları rehber kabul ederek maksimum fayda ve verimliliği esas alıyoruz.
Yapay zekâ teknolojilerini esas alarak geliştirilen ısıtma/soğutma sistemleriyle yenilenebilir enerjiler, hibrid sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemler sağlıyoruz. Yeni hava temizleme cihazlarımızı ve filtremizi geçen sene piyasaya sunduk. Plasma Quad Plus Filtre ve V Blocking filtre ile yaşam alanlarının havasının dört mevsim istenilen kalitede tutulmasını sağlıyoruz. Bu yeni seri popülasyonun ve insan sirkülasyonunun yüksek, doğal havalandırmanın ise zor olduğu kapalı alanlarda iç hava kalitesini sağlamaya destek veriyor.
KARBON SALIMINI AZALTACAK TEKNOLOJİLERİ ÜRETİMİMİZİN TEMEL YAPI TAŞLARINDAN BİRİ OLARAK GÖRÜYORUZ
Küresel ısınma, artan sıcaklıklar ve buna paralel artacak olan iklimlendirme ihtiyacını karşılamak için yine doğaya zarar vermeyen, çevreci ürünler önümüzdeki dönem ve yıllarda hangi tasarruf seviyesine ulaşacak sizce? Mitsubishi Electric’in bu konuda yürüttüğü AR-GE çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Biz bir asırlık köklü inovasyon mirasımız ve bilgi birikiminin yanı sıra üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle dikkat çeken bir teknoloji markası olarak Ar-Ge konusunda oldukça titiz ve sorumlu bir çalışma prensibi benimsiyoruz.
Kaset ve duvar tipi klimalarımızda yer alan tam 232 adımda 8 sensör ile mekânın yüzlerce hücresinden ölçüm alan “3D i-See Sensör” teknolojisi, odada farklı sıcaklıklardan dolayı oluşabilecek konforsuzluğu ortadan kaldırmaya yarıyor. Bu sayede yüksek konfor ve enerji tasarrufu sağlıyor. “3D i-See Sensör” teknolojisi sıcaklık ölçümleri yaparken evcil hayvanları ve insanları ayırt edebiliyor. Sistem ayrıca ortamda bulunan kişilerin konumlarını da tespit edebiliyor. Ortamda kullanıcı olmadığında enerji tasarrufu için ayar sıcaklığını talebe göre 1 ya da 2 derece yukarı ya da aşağı ayarlayabildiği gibi kişi sayısını tespit edebildiği için kişi sayısına orantılı olarak da çalışabiliyor. Bu sistemle çalışan klimalar, gereğinden fazla ısıtma ya da soğutma yapmadığı için maksimum enerji verimliliği ve konfor sağlıyor. Bunu sektöre öncü olarak sunduğu yapay zekâ teknolojileri ile gerçekleştiriyor.
Karbon salımını azaltacak teknolojileri de üretimimizin temel yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. HareME klimalarımızda mevcut soğutucu akışkan R410A’ya göre üçte bir oranında daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip R32 gaz kullanılıyor ve yaklaşık yüzde 82 oranında daha düşük CO2eş değeri emisyonu bulunuyor. VRF klima sistemlerimiz ise homojen hava dağılımı ve her iç ünite için bağımsız kontrol kolaylığı yaratıyor. Düşük sıcaklıklarda performansı garantileyen patentli Zubadan teknolojisi, altyapı çalışmalarını kolaylaştıran dünyanın tek iki borulu ısı geri kazanımlı City Multi sistemi, yine yüksek enerji verimliliği sunan Avrupa’nın ilk R32 soğutucu akışkanlı City Multi sistemi ve düşük CO2 eş değerine sahip dünyanın tek Hybrid City Multi sistemi gibi benzersiz ürünlerimizle her türlü iklimlendirme ihtiyacını karşılıyoruz.
Cihazlarımızda bulut tabanlı sistemler kullanıyor ve uzaktan kontrol-izleme imkânı sunarak verimliliği artıracak geriye dönük raporlama analizleri sağlıyoruz. MELCloud; uzaktan bir bilgisayar, tablet veya akıllı telefon kullanarak klimanın internet üzerinden kontrolünü sağlayan bulut tabanlı bir teknoloji. MELCloud ile klimayı açmak, kapatmak, çalışma modunu ve fan devrini değiştirmek, kanatçıkları ayarlamak, odanın sıcaklığını görmek ve sıcaklık ayarını değiştirmek gibi işlemler mobil olarak hızlı ve pratik bir şekilde yapılabiliyor. Ayrıca hesaplanmış tüketim raporları da almak mümkün.
İHRACAT PAZARLARINI GELİŞTİRMEK EN ÖNEMLİ HEDEFLERİMİZ ARASINDA YER ALIYOR
Mitsubishi Electric Türkiye Avrupa’nın en büyük split klima üretim merkezi konumunda. Bu yapılanmanın getirileri nelerdir? İhracat organizasyonunuza katkısı nedir?
Ülkemiz, yaklaşık 2 milyonun üzerinde kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük split klima üretim merkezi konumunda. Türkiye 1 milyonu aşkın bir ihracat pazarı olduğu biliniyor. Şirket olarak dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ısıtma ve soğutma pazarının önemli bir oyuncusuyuz. Şirketimizi üretim alanında Türkiye’de temsil eden ve markamızın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikamızda Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiyoruz. Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim A.Ş, geçtiğimiz yıllarda Ege Bölgesinde faaliyet gösteren iklimlendirme sektöründeki 905 firma içinden 2020 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren firma oldu. Bu fabrikamızla ihracat pazarlarını geliştirmek en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Tedarik zinciri sorunları, navlun maliyetlerindeki artışlar ile ilgili sorunları aşmak için ne gibi önlemler aldınız? Önümüzdeki dönemde fiyatlandırma stratejilerinizde farklılıklar olacak mı?
Pandemi koşullarının getirdiği tedarik zincirlerinde aksamalar, bugünün dünyasında genel bir durum. Ani değişkenlikteki arz talep dengeleri gerek tedarik zinciri gerekse ürün hareketliliğinde çalkantılara ve maliyet değişimlerine sebep oluyor. Bunu aşmak için global bir oyuncu olarak tüm üretim noktalarımızda ve satış ağımızda destekleyici önlemler alıyor, daha iyi planlamalar yapıyoruz. Özelikle Manisa’da bulunan fabrikamızın ‘Yerli Üretim’ avantajını tüketiciler ile paylaşıyoruz. Bu hem tedarik hem de fiyat anlamında stratejilerimizi destekleyen bir konu olarak öne çıkıyor. Bunun dışında fiyatlandırma stratejilerimizde dinamik bir tutum içerisindeyiz. Günün konjonktürünü hep göz önünde tutuyoruz. Temelde sürdürülebilirlik üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir olgu. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Mitsubishi Electric kalite standartlarında sunduğumuz ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerimizin erişilebilir olması ve sonrasında sürdürülebilir kullanım sağlamak hem çevresel anlamda hem de işletme giderleri anlamında geçmişte olduğu gibi bugün de geçerli.
ARTIK GÜNÜMÜZDE İÇ HAVA KALİTESİNİ SAĞLAMAK HAYATİ BİR ZORUNLULUKTUR
İç hava sağlığı kavramını açıklar mısınız? Bu ifadeden ne anlamalıyız?
Günümüzde insanlar zamanlarının ortalama olarak yüzde 90’ını kapalı ortamlarda geçiriyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bu sürenin yüzde 70’inin iş, yüzde 20’sinin ev ortamları olduğu biliniyor. Dolayısıyla iç hava kalitesini bir seçenek ya da lüks olarak görmek doğru değil. Artık günümüzde iç hava kalitesini sağlamak hayati bir zorunluluktur.
Açıklamak gerekirse iç hava kalitesi; iç mahaldeki solunan havanın ne kadar iyi veya kötü olduğunu tanımlayan bir çeşit ölçüttür. Örneğin soluduğumuz havada CO₂ seviyesi, 1000ppm değerinin üstündeyse orada temiz bir nefesten bahsedemeyiz. Bu durum ise birçok problemi beraberinde getirir. Doğal havalandırmanın zor olduğu kapalı alanlarda iç hava kalitesi sağlanamazsa halsizlik, konsantrasyon eksikliği, öğrenci ve çalışanlarda verimliliğin düşmesi, kirletici partiküllere bağlı olarak baş ağrısı, alerjik reaksiyonlar görülme riskini de artıyor. İç hava kalitesini etkileyen faktörler arasında uçucu organik bileşenler, haşere ilaçları, duman, temizlik malzemeleri, lavabolar, açık havanın doğrudan erişimini engelleyen sızdırmaz camlar bulunuyor. Daha sağlıklı bir iç hava kalitesi ise zararlı faktörlerin oluşmasını engelleyecek, ortamı gerektiği gibi taze hava ile besleyecek ve havadaki kirleticileri en etkili şekilde filtreleyecek bir cihaz ile sağlanabilir.
