Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay ile inşaat maliyetlerindeki artışları ve sektördeki gidişatı konuştuk. İnşaat malzemelerindeki maliyet artışının bir süre daha devam edeceğini vurgulayan Özatay, “Türkiye’de inşaat projesi sayısında azalış var, ama devam eden projelerde boyutlar büyük ve bunlarda tam kapasiteyle çalışılıyor. Bu nedenle talep devam ediyor” dedi.
Kalıp-iskele sektörünün güçlü oyuncusu Doka açısından 2021’in ilk yarısı nasıl tamamlandı? İlk yarının verileri beklentilerinizle ve hedeflerinizle örtüştü mü? İkinci yarı için de öngörülerinizi paylaşır mısınız?
2020, Doka için son 7 yılın en iyi yıllarından biri oldu, belki de en iyi yılıydı. Dolayısıyla 2020 gibi çok iyi geçen bir yılın üzerine, yeni bir şeyler koymak oldukça zor. 2021’e bunu bilerek başladık. Bu yıla başlarken, 2020’den daha iyi olacağını hiç öngörmedik. 2020’ye göre küçüleceğiz diye yıla başladık. Tüm hazırlıklarımızı buna göre yapmıştık, ancak bu senaryo gerçekleşmedi. Bir küçülme yaşamadık, aksine iş hacmimizde önemli bir artış yaşandı. Hem devam eden hem de yeni alınan projelerin bunda çok etkisi oldu. 2021 bizim planlarımızın çok daha üstünde bir yıl olacak.

2021’e iyi başlamamızın nedeni, Türkiye’de 3-4 tane çok büyük projenin hayata geçmesi oldu. Yurtdışından da çok iyi işler alındı. Biz, 2018 yılında önemli bir strateji değişikliğine giderek büyük ölçekli projelere daha fazla odaklanmaya karar verdik. Yine 2018 yılında dijitalleşmeye odaklandık. Dijitalizasyon ve e-ticarete güçlü bir şekilde girmiştik. Bunların hepsinin hasadını 2020 yılından itibaren almaya başladık. Dünyada e-ticarette 82 Doka ülkesi arasında 4’üncü sıraya yerleşmeyi başardık. Ciromuzun kimi aylarda yüzde 10’un üzerinde bir kısmını e-ticaretten sağladık, bu yıl da yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında ihracat rakamlarımız oldukça iyi gerçekleşti. Hem yurtiçinden hem de yurtdışından gelen projeler 2021’i şimdiden iyi bir yıl yaptı diyebilirim. Bu başarımızda dijitalleşmeye yaptığımız yatırımların da çok katkısı olduğunu düşünüyorum.
Doka Türkiye’nin bu yıl yurtdışında yer aldığı projelerle ilgili bilgi verir misiniz?
Irak ve Türki Cumhuriyetler bize bağlı. Azerbaycan’da savaş nedeniyle inşaat sektörü durmuştu, belki şimdilerde hareketlenme başlayabilir. Özbekistan ve Kazakistan’da ise projelerimiz iyi durumda ve devam ediyor. Özbekistan kapalı bir ülkeydi ve para birimi uluslararası piyasalarda takasa açık değildi. Ürün satıldığında, yurtdışına ödeme yapılması devlet onayına tabiydi. Bu ödemeler ortalama 9 ay ila 1 yıl sürüyordu. Şimdi Özbekistan serbest ticarete açıldı, paraları uluslararası piyasalarda takas edilebiliyor ve para transferi yapılabiliyor. Ülkeye giriş-çıkış da kolaylaştı. Bunların etkisiyle Özbekistan’da yatırımlar arttı. Ülkede çok fazla yabancı yatırımcı var. Şirketimizin Rusya’da yeni panel kalıp fabrikası açıldı. İlk ürünlerimizi bu içinde olduğumuz ay sahaya sevk ediyoruz. Rusya’da açılan fabrikamız bize hem Türkiye’de hem de Orta Asya’da önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır.

Doka’nın güçlü çözümleri arasına eklenen yeni ürünler var mı?
Konvansiyonel anlamda pandemi sürecinde yeni ürün çıkarmak yerine dijitalleşmeye odaklandık. Üründe değil ama serviste ve hizmette çok önemli gelişmeler oldu. En basit örneğiyle uzaktan kalıp eğitimi hizmeti nasıl verilebilir, bunu yaptık. Fiziksel olarak ürün geliştirmek yerine, dijital hizmetlerle müşteriye nasıl daha yakın olabileceğimize odaklandık. Mevcut ürünlerimiz var, bu ürünler mevcut pazarın ihtiyaçlarını karşılıyor mu, bu sorunun cevabını verdikten sonra, hizmetlerimizi nasıl iyileştirebiliriz, oraya odaklandık. Uzaktan kalıp eğitimi, e-ticaret ya da dijital sensörlerle bir takım proseslerin hızlandırılması gibi dijitalizasyon faaliyetlerine önem verdik. Yeni ürün geliştirmeye odaklansaydık, pandemiden dolayı muhtemelen o ürünleri piyasaya sunamayacaktık, çünkü hammadde istenilen miktarda elde edilemiyor, mevcut hammadde geleneksel ürünlerimizin talebini ancak karşılıyor. Biz pandemi süresince müşteriye nasıl daha yakın olabileceğimize, hizmetimizi nasıl arttırabileceğimize odaklanmıştık. Çünkü ürünlerimizin dünyada en iyisi olduğuna inanıyoruz. Örneğin, pandemi sürecinde Kazakistan’a bir buçuk yılda bir kere gidebildik ama bir otel ve üç hastane inşaatı yaptık.
Sorumlu olduğunuz ihracat pazarlarında en fazla hangi ürünleriniz tercih ediliyor?
Ürün tercihi ülkelere göre değişiklik gösteriyor. Bazı ülkeler, örneğin Kazakistan panel (endüstriyel) kalıp kullanmayı tercih ediyor. Aslında ülkelerin ürün kullanım tercihlerini kalıp üreticisi değil, işçi ve işçi kriterleri belirliyor. İşçinin az ya da çok olması ve maliyeti, kullanılacak kalıp sistemlerini belirliyor. Kazakistan’da çoğunlukla yabancı işçiler çalışıyordu. İki yıldır yabancı işçi girişine izin verilmiyor, sınır kapalı. Ülkede çalışacak işçi bulamıyorsunuz. Çalışacak işçi bulamadığınız ülkelerde işçiliğin daha az gerektiği panel kalıp kullanımı artıyor. Türkiye de şu an benzer bir dönem yaşıyor, panel kalıp kullanılıyor. İşçi maliyetlerinin bir nebze daha düşük olduğu Azerbaycan gibi ülkelerde çelik kuşak dikme, geleneksel kalıp sistemleri kullanılıyor, ama bunlar kara kalıp değil. Özbekistan gibi işçiliğin çok ucuz olduğu, işçiye çok kolay ulaşıldığı ülkelerde hâlâ kara kalıp kullanılıyor. Bu ülkede yüzde 80 oranında kara kalıp var. Türkiye’de durum yıllara göre değişiyor. İşçiye kolay ulaşım ve maliyet, kullanılacak kalıp sistemini belirleyen etkenlerden önemli bir tanesi.

Ekonomik krizin yaşandığı 2018 yılında bütün inşaat projeleri kara kalıp sistemine döndü. Endüstriyel kalıp sistemlerine talep olmadı. Krizde zaman sorunu yoktu ve işgücüne ulaşım kolay olduğu için kara kalıp tercih edildi. Ancak Türkiye’de durum değişiyor. Geçen yıl bir inşaat işçisinin günlük yevmiyesi 160 liraydı. Şu an günlük yevmiye 220 liraya çıktı. Geçtiğimiz yıla göre artış yüzde 38 oldu. Bu ücreti verseniz dahi çalışacak işçi bulmakta zorlanıyorsunuz. Pandemi sonrası inşaat sektöründe faaliyet gösterecek işçi bulmak zorlaştı. Pandemiyle birlikte insanlar başka sektörlere yönelmek zorunda kaldı. İşgücüne ulaşım zorlaştıkça, sistem kalıp ve panel kalıp talebi arttı. Sektör işçi bulamayınca, işçiliği minimuma indirecek bir çözüm arayışına girdi. Eskiden kara kalıpla çalışanlar, panel kalıbı tercih etmeye başladı.
Türkiye’de inşaat sektöründe hangi kalıp sistemleri tercih ediliyor? Avrupa Birliği ya da faaliyet gösterdiğiniz ülkelerle karşılaştırır mısınız?
Türkiye’de 2014-15’te endüstriyel kalıba yöneliş çok hızlanmıştı. 2018’deki krizde bu geçiş sekteye uğradı. Trend tam tersine döndü ve kara kalıba yöneliş oldu. Şimdi yeniden ibre hızla endüstriyel kalıp kullanımına doğru gidiyor. Türkiye’de ise endüstriyel kalıp kullanımı şu an yüzde 60 civarında. Bazı kaynaklar yüzde 70 olarak gösteriyor ama biz yüzde 60 olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de endüstriyel kalıp kullanımının yeniden yüzde 70’in üzerine çıkacağını öngörüyoruz. Avrupa Birliği’nde ise endüstriyel kalıp kullanım oranı yaklaşık yüzde 80.
Son dönemde inşaat maliyetlerinde yaşanan artış sebebiyle sektörde bir durgunluk söz konusu. Bu durum nasıl bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor? Bağlantılı olarak yaşanan gelişmeler iskele-kalıp sektörünün faaliyetlerine nasıl yansıyor?
Bu yıl bir metrekare kalıp üretme maliyetimiz yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. Kur farkını maliyetlere yansıtsanız bile yüzde 30 artış var. Hammadde maliyetlerinde de önemli bir artış yaşanıyor. İnşaat sektöründe maliyetlerin yerine oturması için zamana ihtiyaç var. Kalıp-iskele sektöründe çelik ya da ahşap kullanıyorsunuz. Şu an bu iki ürünü düşük fiyatla alabileceğiniz bir yer yok. Müşterilerimize fiyatların artış nedeninin hammadde kaynaklı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ahşap fiyatlarının metreküpü 2020’den 2021’e euro bazında dört kat artış gösterdi. Çelikte bu sene sadece ikinci çeyrekte geçen seneye göre euro bazında yüzde 50 fiyat artışı var. Ahşap fiyatları artmaya devam ederken çelik fiyatlarının ise bu seviyede kalacağı öngörülüyor. Türkiye’de inşaat malzemelerinin fiyat artışı ortalama yüzde 53,9 seviyesinde. İnşaat maliyetlerinin düşmesi beklenmemeli.

Maliyet artışı nedeniyle yaşanan durgunluk sürecinin aşılabilmesinin yolu sizce hangi adımların atılmasından geçiyor? İnşaatın maliyetini düşürmede kullanılan kalıp-iskelenin etkisi var mı?
İnşaat sektöründe kara kalıptan endüstriyel kalıba geçişi hızlandıran faktörler var. İnşaat yapım maliyetini düşürmek için endüstriyel kalıba bilerek geçiş yapanlar olduğu gibi fiyatlara bakmadan geçiş yapanlar da bulunuyor. İnşaatta kullanılan kalıbın maliyetlere etkisini bir örnek üzerinden açıklamak istiyorum. Bursa’da 24 katlı, tek apartman konut projesi mevcut. Bu konut projesinde demir ve beton hariç, kara kalıp yerine panel (endüstriyel) kalıp tercih edildiğinde, işgücündeki tasarruf ve inşaat yapım süresinin azalmasından dolayı maliyet yüzde 20 düşüyor. Yani endüstriyel kalıp kullandığınızda demir ve beton hariç, inşaatın maliyeti yüzde 20 oranında azalıyor. Demir ve betonu da maliyete dâhil ederseniz, inşaatın toplam kaba yapı maliyeti endüstriyel kalıp kullandığınız için yüzde 8 düşüyor. İş gücü ve zamandan tasarruf yapıyorsunuz. Endüstriyel kalıp, kara kalıba göre daha maliyetli ama işgücünden önemli bir tasarruf sağlıyor. Örneğin 24 katlı bir binayı kara kalıpla yaparsanız, işgücüne ödenen maliyet toplam 160 bin euroya çıkıyor. Endüstriyel kalıp kullanımında ise işgücü maliyeti 35 bin euroda kalıyor. Kara kalıp kullanımında demirciye 134 bin euro ödenirken, endüstriyel kalıp tercihinde bu rakam 89 bin euroya kadar düşüyor. Özetleyecek olursak 24 katlı bir apartmanın kaba inşaatı endüstriyel kalıp kullanıldığında demir ve beton hariç 291 bin euro olurken, kara kalıpta 359 bin euroya yükseliyor. Endüstriyel kalıp tercih edildiğinde 68 bin euro tasarruf sağlıyor.
Kara kalıp kullanımında inşaat 12 ayda biterken, endüstriyel kalıp kullanımında inşaat 8 ayda tamamlanıyor. İnşaatı bitirme süresi 4 ay kısalıyor. Bu süre ve işgücü başka bir projede değerlendirilebilir. Kullanılan kalıp, inşaatın toplam kaba yapı maliyetini yüzde 8 oranında düşürüyor. Bu önemli bir oran. 100 milyon dolarlık bir projenin kaba yapı maliyetini sadece kullanılan kalıptan dolayı 8 milyon dolar düşürmek mümkün. Bu sebeple endüstriyel kalıp kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Bu durumun inşaat sektörü için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.