İnşaat Dünyası Eylül 2021 sayısında “Mimari Tasarım Sanat” bölümünde “Sürdürülebilir Mimari”yi sektörün değerli mimarlarıyla masaya yatırdı. “Sürdürülebilir Mimari” ile ilgili İnşaat Dünyası’na özel açıklama yapan ACE Mimarlık Kurucu Ortağı Orçun Ersan, “Sürdürülebilir mimari, ekolojik farkındalık göstermeli, çevre ile güçlü ilişkiler kurmalı” dedi.
Yapı endüstrisinin bütünüyle anti-ekolojik eylemlerden oluştuğunu ve mevcut yapı stokunun küresel enerji tüketiminin büyük bir kısmına karşılık geldiğini göz önünde bulundurduğumuzda, sürdürülebilirliğin mimarların öncelikli sorumluluklarından biri olduğuna inanıyoruz. Son yıllarda ortaya çıkan küresel ve yerel çevre sorunları da bize sürdürülebilirlik kavramının, birçok alanda olduğu gibi mimari için de kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bizce sürdürülebilir mimari, ekolojik farkındalık göstermeli, işlevselliği ve görünüşüyle çevre ile güçlü ilişkiler kurmalıdır. Çevre ile kurulan bu ilişkiler makro ölçekten mikro ölçeğe kadar iç mekân ve peyzaj tasarımı gibi farklı mimari tasarım süreçlerini de kapsayarak kurgulanmalıdır.
ACE Mimarlık olarak sürdürülebilir mimariyi, su kullanımı, enerji verimliliği, malzeme seçimi ve açık alan kullanımı gibi konuları esas alarak, uzun vadede ve gelecek nesiller için yapıların kendi kendine yetebilmesini sağlayacak şekilde değerlendiriyoruz. Yapı üretim süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, mimarinin yanı sıra farklı disiplinlerin sürece dâhil olduğunu ve aktif rol aldığını belirtmek gerekir. Bu bağlamda sürdürülebilir mimariden bahsedilebilmesi için işverenlerin, mühendislik ekiplerinin ve danışmanların, projenin en başından itibaren katılım gösterdiği bütünleşik bir sürecin gerekli olduğunu düşünüyoruz.
Yeşil binalarla ilgili uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan sertifikaların gereklilikleri sürdürülebilirlikte öncelik verdiğimiz kriterleri belirlemekte. Öncelikli olarak, pandemiyle mücadele ettiğimiz bugünlerde, açık alan kullanımına ve doğal havalandırmaya önem verdiğimizi belirtmeliyiz. Yapı yoğunluğu yüksek olan projelerde, arazi yeterli açık alan kullanımına olanak sağlamadığında yeşil çatı terasları ile kullanıcılara bu imkânı sunmaya çalışıyoruz. Doğal havalandırma için, açılır kanatların yeterli ve ulaşılabilir olmasına özen gösterirken, kütle formasyonunda iç avlular ve galeriler kurgulayarak hava sirkülasyonunu optimize etmeye çalışıyoruz.
Küresel bir tehdit olarak görülen kuraklığa karşı, su kullanımını azaltmak adına peyzaj tasarımında bölgenin iklimine uygun bitki seçimleri yapmaya özen gösterirken, iç mekânda ise vitrifiye modellerini bu amaç doğrultusunda belirliyoruz. Son yıllarda mevzuat gereği belli büyüklüklerdeki araziler için zorunlu hale gelen yağmur hasadının yanı sıra gri su kullanımını da projelerimizde değerlendiriyoruz. Enerji konusunda ise yapıların kullanacakları enerjiyi güneş panelleri ile üretmesini ve aynı zamanda enerji tüketimini, malzeme seçimleri, güneş kırıcı elemanlar ve bina konumlandırılması ile azaltmayı hedefliyoruz.
ACE Mimarlık olarak sürdürülebilir mimariye yönelik prensipleri, tasarruflu rezervuar ve armatürlerden, çevre dostu ve geri dönüşümlü malzemelere kadar her detayda projelerimizde uygulamaya çalışıyoruz. Koordinat Çayyolu ve Velux Ankara projelerimiz, çatı bahçeleri ile öne çıkarken, Vera İncek Villaları, yağmur hasadı sisteminin uygulandığı son dönemdeki villa projelerimize örnek teşkil edebilir. ODÜ Emin Çetinceviz Merkez Kütüphanesi ve Bakü’de çalıştığımız konut projelerimizde ise yerel doğal taş kullanımı ile lojistik maliyetlerin azaltılmasını ve çevreleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Son dönemde Ankara’da çalıştığımız AR-GE binası projemiz için ise LEED sertifikası almaya yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.