COVID-19 salgının özellikle insan sirkülasyonunun yoğun olduğu kamusal alanlardaki etkilerine ve bu süreçten hareketle, gelecekte bizi nelerin beklediğine dair değerlendirmelerde bulunan BKA Kurucusu Bahadır Kul, tüm dünyada bir değişim yaşandığına ve önümüzdeki dönemde bu değişimin, daha sağlıklı ve daha konforlu alanlar yaratılmasında büyük etkisi olacağına dikkat çekti. Kul, “Bu salgın bizlere, önceden tasarlayıp inşa ettiğimiz kamu yapılarını gözden geçirerek revize etmemizi ve bundan sonraki tüm kamu yapılarının pandemi kriterlerine uygun şekilde tasarlanması gerektiğini gösterdi” dedi.
2020 yılının ilk günleriyle birlikte dünyanın koronavirüs (COVID-19) ile mücadele etmeye başladığını ve bu pandeminin kısa sürede tüm dünyada etkisini gösterdiğini anımsatan BKA Kurucusu Bahadır Kul, “Öyle ki bir sabah uyandığımızda en korunaklı alanlar olduğunu düşündüğümüz evlere kapandık. Ayları bulan bu süreçte tüm sosyal hayat alanları ve tüm kamusal yapılar kapılarını kapattı. Bunun en büyük nedenlerinden biri de pandemiye hazırlıklı olmamamızın yanı sıra kentlerimizin ve tüm kamusal yapılarımızın pandemiye karşı uygun kriterlerde olmayışıydı. Sırasıyla; okullar, alışveriş merkezleri, restoranlar, havaalanları, spor yapıları ve diğer tüm kamu yapıları kapandı. Evde geçirdiğimiz bu üç aylık süreçte sorguladığımız şeylerin başında kendi yaşam alanlarımızın bize sunduğu sağlık ve konfor, sonrasında kamu yapılarını kullanmaya başlayacağımız süreçte tüm bu yapıları hangi kriterlerde kullanmaya başlayabileceğimiz ve bundan sonra kamusal yapıların kullanımının nasıl değişeceği oldu” dedi.
EN ÖNEMLİ DEĞİŞİM KAMU YAPILARINDA
Pandemi süreciyle birlikte herkesin, “asla eskisi gibi olunamayacağı” düşüncesinde birleştiğini belirten Bahadır Kul, artık sinemaların, stadyumların, alışveriş merkezlerinin nasıl kullanılacağının tartışılmaya başlandığını ifade ederek şunları paylaştı; “Tüm dünyada toplumsal sorunlar uzun zamandır hiç bu kadar geniş kitleler tarafından sorgulanmamıştı. Evlere kapanmanın getirdiği enerji tüketimi ve kirliliğin en az seviyeye düşmesi, doğanın kendine gelişi ve ekolojik iyileşmeler bir farkındalık oluşturmaya başladı. Bu farkındalık değişen dünyada toplumsal yaşamın kriterlerinin yeniden yazılmasında olumlu etkiler yaratmaya devam edecek. Sosyal mesafe, hijyen, ekoloji ve gezegene verilen önemin artmaya başladığı bu dönemde en önemli değişim kamu yapılarında gözlenmeye başlandı.”
KLİMASYON VE TEMAS EDİLEN YÜZEYLER YENİDEN TASARLANIYOR
Hayatımızda önemli bir yere sahip olan alışveriş merkezleri, hastaneler ve havaalanlarında kullanım ve sirkülasyon yoğunluğu, kullanım şekilleri ve sürelerinin yeniden düşünülmeye başlandığına dikkat çeken Bahadır Kul, yaşam ve izolasyon koşullarına göre klimasyon ve temas edilen tüm yüzeylerin yeniden tasarlanmaya ve değişmeye başladığını kaydetti. “Artık kimse kamu yapılarını uzun süre kullanmak, yüzeylere dokunmak, insanlarla yakın mesafede bulunmak istemeyecek” diyen Kul; “Örneğin bir stadyumda kimse yan yana oturmak istemeyecek, restoranda yakın temas tercih edilmeyecek, kahve kuyrukları oluşmayacak, otobüs duraklarında yan yana durulmayacak, stadyum turnikelerinde kuyruk oluşmayacak” diye konuştu.
KAMU YAPILARININ KULLANIM KRİTERLERİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Pandemi sürecinde uluslararası seviyedeki tüm fuar, konser, sergi ve spor organizasyonlarının iptal edildiğini aktaran Bahadır Kul, süreçle birlikte tüm bu organizasyonların yeniden yapılabilmesi için hızlı kararların alınmaya ve uygulamaya başladığını belirterek şöyle konuştu; “Spor müsabakaları bile şekil değiştirip seyircisiz oynanmaya başlandı, ama bu değişim yeterli olmadı. İnsanlar eski alışkanlıklarının bu denli köklü değişimlerle kısıtlanması yerine kamu yapılarının kullanım kriterlerinin yeniden gözden geçirilerek pandeminin hayatımıza kattığı sosyal mesafe ve hijyen koşullarına göre şekil değiştirip yeniden sosyal hayatımızda var olmalarını istemekte. Bu salgın bizlere, önceden tasarlayıp inşa ettiğimiz kamu yapılarını gözden geçirerek revize etmemizi ve bundan sonraki tüm kamu yapılarının pandemi kriterlerine uygun şekilde tasarlanması gerektiğini gösterdi.”
AMAÇ DAHA SAĞLIKLI VE KONFORLU BİR DÜNYA
Pandemi sürecinin, yaşam alanlarımızı nasıl daha sağlıklı, ekolojik, uzun ömürlü ve daha konforlu kullanacağımız yönünde, pratik ve hızlı çözümler üretmeyi ve değişime ayak uydurmayı öğrettiğinin altını çizen Bahadır Kul; “Dört beş ayda tüm dünya bu değişime ayak uydurmada kararlı ve hızlı davrandı. Önümüzdeki aylarda bu değişimin etkileri ve çözümleri tüm kamusal yapılara ve yeni yaşam koşullarımızın oluşmasına hızla yansıyacaktır. Amaç daha sağlıklı ve daha konforlu bir dünya” dedi.