Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay şirketindeki dijital dönüşümü anlattı

Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay, “Dijitalleşmenin sektörün geleceği olduğunu düşünerek iki yıl önce bütün kaynaklarımızı buraya yönlendirdik. Pandemide yeni iş modelleri, e-ticaret ve dijitalleşmeye daha da yoğunlaştık. Türkiye olarak, Dünya çapında 2020’de Doka’nın en yüksek e-ticaret satışını gerçekleştirdiği ikinci ülke olduk” dedi.
Doka ve Doka Türkiye’nin dijital dönüşüm ve e-ticaret yolculuğu ne zaman başladı?
Biz, dijitalleşmenin sektörün geleceği olduğunu düşünerek 2 yıl önce bütün kaynaklarımızı buraya yönlendirdik. E-ticarete odaklanmaya ise 1 yıl önce başladık. Pandemi dönemiyle beraber yeni iş modelleri, e-ticaret ve dijitalleşmeye daha da yoğunlaştık.

Pandemi sonrası dijital dönüşüm ve e-ticaret konusunda ne gibi adımlar attınız? Koronavirüs salgını alt yapı, istihdam ve üretimde nasıl bir dönüşüme yol açtı?
Bu alanlarda yatırımlarımızı zaten önceden başlatmıştık. Öncelikle üç boyutlu yazıcı konusunda büyük bir yatırım yaptık, daha sonra uzaktan kalıp eğitmeni, Doka Contact şantiye verimlilik programı kullanılması, Concremote adı verilen beton kürleşmesini dijital olarak ölçebilen bir yazılım satın alınması ve online mağazacılığa geçilmesi gibi önemli adımlar attık. Pandemi döneminde ise bu çalışmalarımıza çok daha ağırlık verdik.
E-ticaret sitemizle, internet üzerinden de müşterilerine hizmet veren ve kalıp firmaları içinde internet üzerinden satışa geçen ilk firma olduk. Kendimize ait online mağazamızda satışa başladık ve sitemize yoğun ilgi var. shop.doka.com adresinden ürünlerimizin satışı yapılıyor. E-ticaret ve dijitalleşme yolunda da sürdürülebilir başarılara imza attık.
Geçtiğimiz yıl e-ticaret kanalında dünya çapında Doka’nın en yüksek e-ticaret satışını gerçekleştirdiği 2. ülke olduk.

Dijital dönüşüm ve e-ticarete yönelik Ar-Ge çalışmalarınız var mı? Geleceği nasıl planlıyorsunuz?
Şunu da rahatlıkla ve gururla söyleyebiliriz ki Türkiye’de teknolojik olarak en ilerde şu an biz varız, bunun nedeni de Ar-Ge’ye verdiğimiz büyük önem. Otomatik Tırmanır Kalıp Sistemi’ni Türkiye’ye ilk biz getirdik. Türkiye’de ilk kullanım tarihi olan 2013 yılından bu yana sürekli olarak bu “kalıp sistemi”ni kendi içerisinde geliştiriliyoruz. 2018 senesinde de Hareketli Köprü Konsol Kalıbı CFT’yi inşaat sektörünün hizmetine sunduk. Bu sistem ile çok geniş açıklıktaki köprülere daha az ayak yapıp, çevreye daha az zarar vererek, hızlı ve güvenli imalat yapılabiliyor. Bu yöntem ile yapılacak çok sayıda köprü var ve biz bu konuda önemli bir yere sahibiz. Böyle büyük projeler ancak bizim geliştirdiğimiz yeni metot ile yapılabiliyor.
Biz, artık iş yapış şekillerini değiştirerek ürün Ar-Ge’si değil de iş yapış şekli Ar-Ge’si yapıyoruz. 2021-2022 yılları için yeni bir iş modelinin de hazırlığı içindeyiz. Örneğin bu Ar-Ge çalışmalarımız sonucu geliştirdiğimiz ürünlerden biri Doka Contakt sensörleri. Kalıpların üzerine taktığımız bu ürünümüz, şantiyedeki verimliliği artırmak için çalışıyor. Her bir kalıp parçasının üzerinde bir sensör bulunuyor. Bu sensörler; kalıbın ne zaman hareket ettiğinin, nereden nereye taşındığının, kaç metre yükseldiğinin, ne zaman kurulduğunun ve söküldüğünün bilgisini veriyor. Bu da kalıbın verimliliğini değil, o kalıbı kullanan ekibin ne verimlilikte çalıştığının bilgisini veriyor aslında. Öte yandan e-ticarete önümüzdeki dönemde çok daha ağırlık vereceğiz. Oranlara baktığımızda her geçen gün artan bir e-ticaret hacmi var.

Dijitalleşmeye yönelik yatırımlar Doka Türkiye’ye nasıl bir katkı sağlıyor?
Biz sektörün bir yerden sonra teknolojik gelişmelerle daha çok şekilleneceğini, buna uyumu sağlayamayan şirketlerin ise varlıklarını sürdürmesinin mümkün olmayacağını öngörerek dijitalleşme konusundaki yatırımlarımıza ağırlık vermiştik. Bu yöndeki yatırımlarımız özellikle pandemi döneminde, ki bu süreç kimse tarafından öngörülemiyordu ama bu anlamda bizim için avantaja dönüştü. Biz sektörümüzü değiştiren bir teknoloji gelir diye bekliyorduk, fakat bu tsunami dalgası bir teknolojiden değil, pandemiden geldi. Bütün bunlar bize figürler anlamında çok pozitif bir ayrışma sağladı.

Koronavirüs salgını sonrası e-ticaret satışlarınızda nasıl bir değişim yaşandı? Doka Türkiye’nin ürün ve hizmetlerinin yüzde kaçı e-ticaretten geliyor?
E-ticaret ve dijitalleşme yatırımlarının olumlu geri dönüşlerini pandemi döneminde almaya başladık. E-ticaret kanallarındaki satış oranımız ortalamada yüzde 7 olarak gerçekleşti. Pandemi süresince insanlar, e-ticaret aracılığıyla satış temsilcisinin ziyareti olmadan, ürünlere kendileri ulaşarak stoklarımızdan sipariş verebildiler. Doka Türkiye olarak, 2020 yılında ciromuzun beklentilerimizin çok üzerinde bir kısmı e-ticaretten geldi.