İnşaat Dünyası Dergisi “1915 Çanakkale Köprüsü Özel” dosyası kapsamında Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’i ağırladı. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete açılmasının ardından sorularımızı yanıtlayan Özdemir, “Limak olarak dünya çapındaki bu projemizde ortaklarımızla geliştirdiğimiz iş birliğini, önümüzdeki dönemde farklı alanlara, farklı projelere ve elbette farklı coğrafyalara taşımayı arzu ediyoruz” dedi.
1915 Çanakkale Köprüsü Projesi, Limak için ne anlam ifade ediyor? Kısaca bahseder misiniz?
Çanakkale Boğazı’na bir köprü inşa edilmesi asırların hayaliydi. Bu hayalin 1915Çanakkale Projesi ile gerçek olduğuna şahit olmak bizi heyecanlandırıyor, gururlandırıyor. Projenin değişik safhalarında 17 bini köprü, 13 bini otoyolu olmak üzere, toplam 30 bini aşkın arkadaşımız sahada emek verdi. Covid-19 pandemisi dahil 7 gün – 24 saat hiç durmadan çalıştık ve bu muhteşem eseri ülkemize kazandırdık. Teknik olarak, inşa sürecinde alanında en son teknolojileri ve onlara bağlı çözümleri kullandık. Bunun ülkemiz mühendislik tarihinde bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Benzer şekilde bu proje, dünya mühendislik tarihi için de önemli bir adım taşı.
1915 Çanakkale Köprüsü Projesi’nde yabancı ortağı belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Projenin ihale yeterlik kriterlerinde hem otoyol, hem köprü vardı. Bizim otoyol vardı; ama köprü iş bitirmesi Koreli ortaklarımızdan geldi. Bu kapsamda yabancı ortaklarımızı belirlerken daha önce bitirdikleri projelere, kurmuş oldukları uluslararası ortaklıklara, yöneticilerinin profillerine, bu projeye olan ilgilerine, uluslararası alanda nasıl bilindiklerine baktık. İki Koreli ortağımızdan SK, Türkiye’de daha önce Avrasya Tüneli Projesi başta olmak üzere bazı projeleri bitirmiş olması da ortaklığımız için avantaj oldu çünkü işin yapılacağı ülkede birebir tecrübe sahibi olmak önemli. Ayrıca Yapı Merkezi ve SK’nın başarılı bir ortaklık tecrübesi de önemliydi. Daelim’i ortaklığın başında pek bilmiyor olsak da, SK’nın referans olması ve aynı ortaklıkta SK ile yer almak istemeleri de bizim için anlamlı oldu. Bugün baktığımızda sağlıklı, dengeli bir ortaklık kurduğumuz için mutluyuz. Zaten projenin başarısı, ortaklığımızın başarısı.
1915 Çanakkale Köprüsü Projesi’nde inşa aşamasında karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Çözüm için neler yaptınız?
Böylesi bir projeyi boyutları ile orantılı şekilde büyük düşünmek ve tüm unsurları ile resmin bütününü görmeniz gerekiyor. Ayrıca hizmet süresi yüz yıl. Mühendisliği hem projenin hizmet süresini sağlayacak, hem de beraberinde ekonomik artı değer getirecek şekilde kullanmanız gerekiyor. Bu konuların tümü çok kapsamlı konular ve eş zamanlı koordine edilmesi gerekiyor. İşte bu noktada iki unsur önemli rol oynuyor: Donanımlı ekiplerin varlığı ve iletişim. Kendi bünyelerimizde alanlarında en tecrübeli personelimizi görevlendirdik. Her ortak geçmiş iş tecrübesine göre farklı alanlarda daha fazla katma değer sağladı. Ekip çalışmasının sağlanması için yoğun çaba harcadık. Bu sayede rekor sürede dünya çapında karmaşık operasyonları başarılı bir şekilde gerçekleştirdik.
Ayrıca Covid-19 pandemisine ilişkin kısıtlamalar tam inşa sürecinin hız kazandığı döneme denk geldi. Fakat biz pandemi sürecini fırsata çevirmeyi başardık. Şantiyeleri izole ettik. İşleri daha da hızlandırdık. Pandemi ile bağlantılı küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntılar ile mücadele etmek durumunda kaldık.
1915 Çanakkale Köprüsü Projesi’ni hayata geçiren bir şirket olarak yeni hedefleriniz nedir?
İki Türk ve iki Güney Koreli ortaktan oluşan bir yapı ile bu mega projeyi tamamladık. Biz dört ortak ihale sürecinden başlayarak birlikte çok yoğun vakit geçirdik, fiziksel olarak birlikte çok mesai harcadık. Bu da birbirimizi tanıma sürecini hızlandırdı, birbirimizden öğrenme sürecini artırdı. Limak olarak dünya çapındaki bu projemizde ortaklarımızla geliştirdiğimiz iş birliğini, önümüzdeki dönemde farklı alanlara, farklı projelere ve elbette farklı coğrafyalara taşımayı arzu ediyoruz.