Haffner Makina: Alüminyuma değer katan ve endüstriyel kullanıma hazırlayan sistemler üretiyoruz

İnşaat Dünyası Dergisi’nin “Alüminyum Özel” dosyasının konuğu olan Haffner Makina Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Bulduk şirketinin, alüminyum sektöründeki başarısı ve hedefleriyle ilgili özel açıklamalarda bulundu. Cemil Bulduk, “Haffner, müşteriye ve özel ihtiyaca göre makine üretebilme kabiliyetine sahip dünyadaki çok az sayıda markalardan biri. Mühendislik, servis ve yedek parça hizmetlerimizle tüm dünyada güven hissi yaratan bir marka konumundayız. Yerimiz, inşaat sektörünün kalbi ve bu sektöre hizmet etmek her zaman önceliğimiz” dedi.
1926’dan bu yana teknoloji üreten Haffner’in sektöründe ulaştığı büyüklüğünü ve genel hatlarıyla özetler misiniz? En fazla hangi sektör/sektörler için çözüm sunuyorsunuz?
Haffner’in gelişim sürecine bakacak olursak, kuruluşunun 1926 yılına uzandığını görüyoruz. Almanya’da kurulan firma, marangozlar ve doğramacılar için ağaç işlemeye yönelik el makineleri üreticisi durumundaydı. 1970’lere gelindiğinde, PVC pencere imalatı için sektörün ilk makinelerini geliştirmeye ve üretmeye başladı. 1980’lerde ilk CNC kontrollü profil işleme makinelerini geliştirdi. 2000’lere gelindiğinde firma hem üretim kapasitesi hem ürün geliştirme kabiliyetiyle sektörün en önemli markalarından biriydi.

Haffner, 2012 yılında ise Avrupa ve ABD pazarında hızla büyüyen Murat Makine tarafından satın alındı ve üretimini İstanbul’a taşıdı. Bu, sektörde dengeleri değiştiren bir adım oldu. Günümüzde Haffner; alüminyum, PVC ve çelik profil işleme makineleri üretimi, satışı, servisi ve mühendislik alanlarında faaliyet gösteren, Türkiye’nin lider, dünyanın ise önde gelen markalarından biridir.
PVC profil işleme merkezlerimizin tamamı inşaat sektörüne hizmet veriyor, Alüminyum ise çok daha farklı boyutta. Birçok yapısal özelliği sayesinde, alüminyumun inşaat dışı kullanımı günden güne artıyor. Özellikle otomotiv, savunma, demiryolu taşımacılığı, açık hava reklamcılığı, mobilya, aydınlatma sektörleri üretimde alüminyuma her geçen gün daha fazla yer veriyor. Dolayısıyla biz alüminyuma değer katan ve endüstriyel kullanıma hazırlayan sistemler üretiyoruz. Alüminyumu, yüzyılımızın endüstriyel üretim anlayışını değiştirecek bir malzeme olarak görüyoruz ve Haffner olarak tüm üretim ve teknolojik altyapımızı buna göre kuruyoruz.

İhracat yaptığınız ülkeler hangileri? Yeni pazar hedefleriniz var mı? Rakamlarla ihracat büyüklüğünüzü öğrenebilir miyiz?
Bugün, üretiminin %85’inden fazlasını 100’ün üzerinde ülkeye ihraç eden Haffner; Kuzey ve Güney Amerika, Batı Avrupa, Balkanlar ve Rusya bölgelerinde kendi ofislerini kuran global bir marka konumundadır. Dolayısıyla bütün dünyadan gelen talepleri stratejik noktalarda kurduğumuz ofis ve depolar ile başarıyla yönetiyoruz. Makine kurulum ve teknik destek hizmetini de yine dünyanın her yerinde gerek ziyaretler gerekse de uzaktan bağlantı yöntemiyle sağlıyoruz.
Yurt içi de bizim için çok büyük ve önemli bir pazar. Sektörümüzde finansal yapısı güçlü, köklü ve ihracat odaklı birçok firma faaliyet gösteriyor. Yurt içinden yükselen her talebe de aslında dolaylı ihracat gözüyle bakıyoruz.

İnşaat sektörü sizin açınızdan nasıl bir alan? Sektöre yönelik hangi ürünleri sunuyorsunuz? Sahip oldukları teknolojiler başta olmak üzere bu makineler ne tür avantajlar sağlıyor?
PVC ve alüminyum profillerin uygun şekilde işlenmesiyle elde edilen kapı ve pencere sistemleri, inşaat sektörü için stratejik bir malzemedir. Özellikle pencere sistemlerinin kullanıcılara sağlayacağı yalıtım ve güvenlik gibi temel faydalar, profillerin yüksek hassasiyete sahip donanımlı makinelerde kesintisiz ve sağlıklı şekilde işlenmiş olmasıyla yakından ilgilidir. Bu anlamda Haffner, PVC, alüminyum işleme makineleri konusunda büyük bir ürün çeşitliliğine sahip. Bunun ötesinde, Haffner, müşteriye ve özel ihtiyaca göre makine üretebilme kabiliyetine sahip dünyadaki çok az sayıda markalardan biri. Bu konuda mühendislik gücümüze güveniyoruz. Bu özelliğimizle müşterilerimize, daha fazla üretim kapasitesi, daha düşük işçilik maliyeti, operatör hatalarından daha az etkilenen, kesintisiz ve kaliteli üretim şansı sunuyoruz.
Pazar ihtiyaçlarını analiz ediyoruz ve buna göre aksiyon alıyoruz. Örneğin salgın döneminde önem kazanan iç mekânların havalandırılması ihtiyacı PVC sürme kapı ve pencere sistemlerine olan ihtiyacı arttırdı. Biz yükselen bu trende karşı, sürme kapı ve pencereleri yüksek verim ve hassasiyetle işleyen DMC 051 Profil İşleme Merkezini yarattık.
Yine salgın döneminde, yurt içindeki ve yurt dışındaki birçok müşterimiz, uzaktan müdahaleye imkân veren makinelere geçmeyi tercih etti. Dolayısıyla yerimiz inşaat sektörünün kalbi ve bu sektöre hizmet etmek bizim her zaman önceliğimiz.

Satış sonrası hizmetler noktasında nasıl bir politikaya sahipsiniz?
Satın alınan her Haffner Makina’nın üretimin devamlılığını sağlayan stratejik bir yatırım aracı olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Her makinenin kurulumunu, dünyanın neresinde olursa olsun Haffner’in donanımlı servis ekibiyle gerçekleştiriyoruz. Bayi kanalı ile çalışmaktan çok, kendi ofislerimizi açıp yerel kültürün içinden, diyaloğa açık ve hizmet bölgesine hâkim ekiplerle çalışıyor ve hizmet kalitesini güvence altına alıyoruz.
Günlük yönettiğimiz servis talebi 45’in üzerinde. Salgın dışı zamanlarda 600’den fazla noktaya fiziki ziyaret gerçekleştiriyoruz. 4.000’in üzerinde uzaktan bağlantı yapıyoruz. Son dönemde, servis talebine geri dönüş oranımız %95. Yine %95’in üstünde bir müşteri memnuniyetiyle çalışıyoruz. Yedek parça konusunda da 10.000 parçadan oluşan önemli bir stokumuz var. Anlık ihtiyaçları planlı stoklarımızla yönetebiliyoruz. Yılda 5.000’den fazla parça sevk ediyoruz. Dolayısıyla mühendislik, servis ve yedek parça hizmetlerimizle Haffner tüm dünyada güven hissi yaratan bir marka konumundadır.
2021 yılı hedeflerinizi kısaca paylaşır mısınız?
2020 tüm olumsuzluklara rağmen Haffner Makina’nın marka gücünü arttırmaya, istihdam sağlamaya ve büyümeye devam ettiği bir yıl oldu. Güney Amerika depomuzu ve Avrupa Birliği içindeki ikinci ofisimizi açtık. Alüminyum ve çelik profil işleme kategorilerinde birçok yeni ürün geliştirdik. Hizmet verdiğimiz sektörlerde, sağlıklı finansal yapıya sahip birçok firmanın salgın dönemini yatırım ve hazırlık süreci olarak değerlendirdiğini gördük. Dolayısıyla vizyonumuza uygun nitelikte gelişmeler yaşıyoruz. 2021’in yeni üretim merkezimizde üretim kapasitemizi arttırıp daha fazla istihdam yaratacağımız bir yıl olmasını beklemekteyiz.