Mustafa Tanrıverdi: 1915 Çanakkale, 21. Yüzyılın en önemli “toplumsal refah” projelerinden biridir

İnşaat Dünyası Dergisi “1915 Çanakkale Köprüsü Özel” dosyası kapsamında ÇOK A.Ş. Genel Müdürü Mustafa Tanrıverdi’yi ağırladı. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete açılmasının ardından sorularımızı yanıtlayan Tanrıverdi, “Bir “vizyon projesi” olan 1915 Çanakkale’yi ülkemizin kalkınma hamlesinin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Kalkınmanın ön koşullarından biri, sadece bugünün değil geleceğin de ulaşım ihtiyaçlarını karşılayabilecek, güçlü altyapı yatırımlarıdır. 1915 Çanakkale bu bilinçle tasarlanmış ve inşa edilmiştir” dedi.
Çanakkale Otoyol ve Köprüsü İnşaat Yatırım ve İşletme A.Ş. hakkında bilgi verebilir misiniz?
Çanakkale Otoyol ve Köprüsü İnşaat Yatırım ve İşletme A.Ş. ya da kısa adıyla ÇOK A.Ş., Kamu Özel Sektör İş Birliği modeli çerçevesinde, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından “Kınalı – Tekirdağ – Çanakkale – Savaştepe Otoyolu Projesi, Malkara – Çanakkale (1915Çanakkale Köprüsü Dahil) Kesimi” işi için görevlendirilen, her biri dünya çapında altyapı ve ulaşım projeleriyle tanınan eşit hisseli dört ortak firma tarafından kurulmuş bir anonim şirkettir.
Şirketin ortakları, Türkiye’den Limak ve Yapı Merkezi, Güney Kore’den ise DL E&C ve SK ecoplant’tir. Görevli şirket ÇOK A.Ş., sadece söz konusu proje için kurulmuş bir şirket (Özel Amaçlı Kuruluş – Special Purpose Vehicle) olup, projenin hem inşaat hem de işletme aşamasından sorumludur ve işletme dönemi sonunda, projenin idareye devredilmesi ile görevi sona erecektir.

BU PROJE İÇİN ORTAKLAR İKİ AYRI YAPILANMA TESİS ETTİ
Türkiye’den Limak ve Yapı Merkezi’nin Güney Kore’den DL E&C ve SK ecoplant ortaklığının organizasyon yapınıza yansıması nasıl oldu? Hangi alanlarda nasıl bir yapılanma mevcut?
Bu projenin yürütülmesi için ortaklar iki ayrı yapılanma tesis ettiler. İlki, yukarıda anlatıldığı gibi idareye ve kredi kuruluşlarına karşı sorumlu olan görevli şirket ÇOK A.Ş., diğeri ise ÇOK A.Ş. ile bir EPC sözleşmesi imzalayan DLSY Ortak Girişimi (Joint Venture). DLSY JV’nin de hem ortakları hem de hisse oranları ÇOK A.Ş.’de olduğu gibi eşittir.
Ortak girişimin dört üyesi, görev dağılımına ya da alan paylaşımına gitmek yerine, projeye azami katkı için her konuda birlikte hareket etmeyi tercih ettiler. Yönetimde eşit katılım ve ortak karar alma anlayışıyla hareket eden ortakların projeye adanmışlıklarını buradan anlayabilirsiniz. Her şirket en kabiliyetli ve yetkin kaynaklarını bu proje için seferber ederek, projenin bütününe her aşamada ortak katkıda bulundu. Bu sayede her konuda dört ortağın da deneyimlerinden yararlanma fırsatı yakalandı. Çok paydaşlı ve katmanlı bu projede, idare ile de yakın, yoğun bir iş birliği içinde çalıştık, halen de çalışıyoruz. Bu çok paydaşlı yapıdan dolayı, hızlı iletişime dayalı, optimizasyonu hedefleyen, dengeli bir yönetim modelini oturtmaya büyük önem verdik.

PROJENİN FİNANSMANINDA 10 FARKLI ÜLKEDEN 25 FİNANS KURULUŞU VAR
1915 Çanakkale Projesi, yaklaşık 3 milyar avroluk değeriyle Avrupa’daki kamu yatırımları arasında ilk sırada yer alıyor. Bu büyüklükteki bir projenin finansal kontrolü ve yürütücülüğünün zorlukları konusunda neler söylersiniz?
Böylesine geniş kapsamlı bir finansmanı inanılmaz kısa bir sürede büyük başarıyla tamamlayabilmemizi ülkemiz açısından önemli bir kazanım olarak görüyorum. Uluslararası proje finansman standartlarında yapılandırılan kredi paketimiz, İhracat Kredi Destek Kuruluşu ve İslami finansman yöntemlerini de içeren sekiz farklı kredi diliminden oluşuyor. Projenin finansmanında 10 farklı ülkeden 25 finans kuruluşu yer aldı. Tabii ki 25 farklı finans kuruluşu ile eş güdümlü çalışmak kolay bir süreç değil. Ama, yukarıda da değindiğim gibi, dört ortağın güçlü yapısı, tecrübesi ve katkısı sayesinde bunu başardık ve aynı şekilde başarılı bir şekilde yönettiğimizi söyleyebilirim. Toplam kredi tutarının büyüklüğü doğrultusunda komplike bir finansman yapısının bir yıl gibi kısa süre tamamlanması neticesinde de 1915 Çanakkale Projesi’nin finansmanı bugüne kadar 12 uluslararası finans ödülüne layık görüldü.
1915 ÇANAKKALE PROJESİ İLE YENİ OTOYOL VE KÖPRÜ TEKNOLOJİLERİNDE BENZERSİZ BİLGİ BİRİKİMİ EDİNDİK
Türkiye inşaat sektörü bu projeden neler öğrendi? Hangi alanlarda nasıl tecrübeler kazandı?
Her şeyden önce en yeni otoyol ve köprü teknolojileri konusunda benzersiz bir bilgi birikimi edindik. İnovasyon kültürümüzü daha da geliştirdik. Uluslararası düzeyde uzman kadrolar yetiştirdik. Konsorsiyum ortaklarının hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki yeni projelerde bu birikimden yararlanacağından eminim.
Türk inşaat sektörü bilindiği gibi müteahhitlik ve yönetim alanlarında küresel ölçekte başarılı bir sektör. Özellikle bütçe, zaman, risk yönetimi gibi konularda performansımız çok iyi. 1915 Çanakkale Projesi ile birlikte sektörün bu konularda kendini tam anlamıyla kanıtladığını, ayrıca yeni yetkinlikler de kazandığını söyleyebiliriz. En azından hangi alanlarda kendimizi daha da geliştirmemiz gerektiğini yaşayarak öğrendik. Mega yapıların tasarımı, mühendisliği, imalatı, inovatif inşaat malzemeleri ile ekipmanların tedariği gibi alanlara daha çok odaklanmamız gerekiyor. Bu proje gösterdi ki, yeniliğe ve öğrenmeye açık, mesleğini çok seven mühendislerimiz var. Özellikle genç mühendislerimizin performansı gurur verici. Onlara destek olmamız, daha iyi olanaklar sunmamız gerekiyor.

“ÇANAKKALE RUHU”NA YARAŞIR BİR YATIRIMI ÜLKEMİZE KAZANDIRMANIN MUTLULUĞUNU HER ZAMAN YAŞAYACAĞIM
1915 Çanakkale Projesi’nin Mustafa Tanrıverdi’nin kariyerindeki yeri ve önemi nedir?
Bu projeden önce, Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordum. Ülkemizin ilk büyük Kamu Özel Sektör İş Birliği projelerinden biri olan Avrasya’da edindiğim deneyimlerden doğrudan yararlanabildiğim böylesine tarihi bir projeye katkıda bulunmanın gururunu yaşıyorum.
Ne mutlu ki, 1915 Çanakkale Projesi’nde çok kültürlü, çok paydaşlı, karmaşık yapının getirdiği tüm zorluklara rağmen, paylaşımcı, güvene dayalı, her konuda profesyonelliği esas alan bir kurum kültürünü yerleştirdik. Ve hiç şüphesiz, “Çanakkale ruhu”na yaraşır bir yatırımı ülkemize kazandırmanın mutluluğunu her zaman yaşayacağım.
PROJENİN ÇANAKKALE BÖLGESİNDE YATIRIMA, TİCARETE VE İSTİHDAMA OLUMLU ETKİLERİNİ ŞİMDİDEN GÖRMEYE BAŞLADIK
Önümüzdeki süreçte projenin Türkiye’ye sunduklarıyla ilgili neler gözlemliyor olacağız?
Projenin mühendislik alanına kazandıracağı ivmeden yukarıda söz etmiştim. Tabii ki en önemli gelişmeleri orta ve uzun vadede sosyo-ekonomik, hatta kültürel alanlarda yaşayacağız. Projenin Çanakkale bölgesinde yatırıma, ticarete ve istihdama olumlu etkilerini şimdiden görmeye başladık.

Marmara Bölgesi’ni çevreleyen otoyol zincirinin bütün halkalarının birleşmesiyle, ürün, hizmet ve en önemlisi insan hareketliliği zaman içinde katlanarak artacak. Hem Marmara hem de Ege bölgelerinde, başta sanayi, tarım, lojistik ve turizm olmak üzere hemen hemen her sektör bu dönüşümden büyük faydalar elde edecek. Eğitim, sağlık gibi alanlarda da önemli gelişme sağlanacak.
Ben, bir “vizyon projesi” olan 1915 Çanakkale’yi ülkemizin kalkınma hamlesinin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Kalkınmanın ön koşullarından biri, sadece bugünün değil geleceğin de ulaşım ihtiyaçlarını karşılayabilecek, güçlü altyapı yatırımlarıdır. 1915 Çanakkale bu bilinçle tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Özetle 1915 Çanakkale Köprüsü 21. Yüzyılın en önemli “toplumsal refah” projelerinden biridir.