Artuğ Özeren: Sürdürülebilir iş modelini kurum kültürü olarak benimsiyoruz

İnşaat Dünyası Dergisi “Sürdürülebilir Şirketler” özel dosyasında TK Elevator Türkiye CEO’su Artuğ Özeren’i ağırladı. İnşaat Dünyası’na şirketinin sürdürülebilirlik stratejisiyle ilgili özel açıklama yapan Artuğ Özeren, “Sürdürülebilirlik bizim için dönemsel bir trend değil, şirket hayatımıza yaydığımız ve gerekli alanlarda ciddi adımlar attığımız bir iş modeli. Çevre ve iklim konusundaki önemli ve kanıtlanabilir projelerimizle, dünya çapında çevreye ilişkin kurumsal taahhütlerimiz ve şeffaflığımızla bu alana liderlik ediyor, sektöre yol gösteriyoruz” dedi.

Sürdürülebilir bir geleceğin inşasında, sürdürülebilir bir iş dünyasının tesis edilmesi, firmaların bu alandaki faaliyetlerini artırmaları ve dünya ile eşzamanlı bu süreçleri yönetebilmesi daha da önemli hale geldi. Buradan hareketle TK Elevator’ın sürdürülebilirlik politikasının detaylarını paylaşır mısınız?

TK Elevator olarak, şehirleri ve binaları daha akıllı ve en yaşanılası yerler haline getirirken, kentleşmenin zorluklarının üstesinden gelen yenilikçi mobilite çözümlerine yönelik yatırımlar yapıyoruz. Sürdürülebilirlik, şirketimizin en önem verdiği konuların başında yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde TK Elevator olarak yeni sürdürülebilirlik hedeflerimizi ve ilkelerimizi açıkladığımız bir ilerleme raporu yayımladık. Bu raporda, şirketimizin sürdürülebilirlik politikası kapsamında çevresel koruma, sosyal sorumluluk ve kurumsal yönetişim konuları ele alınıyor. Çevre ve iklim koruması ile ilgili olarak, akıllı teknolojiler ve akıllı çözümler aracılığıyla global kentleşme süreci kapsamında mobilite gerekliliklerinin karşılanması amaçlanıyor. Sosyal alanda, iş yerinde güvenlik, iş gücü çeşitliliği ve sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz yer alıyor. Kurumsal yönetişim alanında ise etik değerlere koşulsuz uymaya dayalı adil ortaklıkların savunucusu olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Çevresel koruma başlığı altında son dönemde çok önemli hedefler koyduk. Bu hedefler doğrultusunda Karbon Saydamlık Projesi’nin (Carbon Disclosure Project (CDP)) küresel liderlerinden biri olarak, emisyonları azaltma konusunda önemli adımlar atıyoruz. En geç 2050 yılına kadar iklim açısından net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Bu nedenle Paris Anlaşması’na dayalı “Business Ambition for 1.5°C” girişimini destekliyoruz. Şu anda şirketimizin kendi emisyonlarının büyük bir kısmı araç filosundan kaynaklanıyor. Elektrikli ve hibrit araçlara geçilmesi ve rotaların optimize edilmesiyle bu emisyonların seviyesinin düşürülmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. 2030 yılı itibarıyla ise ihtiyaç duyduğumuz tüm enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan elde edeceğiz. Tüm bunların yanı sıra yüksek enerji verimliliği derecelendirmelerine sahip asansörler ve yürüyen merdivenler, bulut tabanlı dijital platform MAX veya yerden tasarruf sağlayan TWIN asansör sistemi gibi yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle kaynak verimliliğini artırırken CO₂ emisyonlarının azalmasına yardımcı oluyoruz.

Sosyal politikalar ise önem verdiğimiz konuların başında yer alıyor. Kullanıcıların ve çalışanların güvenliğini birincil öncelik olarak ele almak TK Elevator’ın ticari başarısının temelinde yatıyor. Son 10 yıl içinde bu alanda önemli bir ilerleme kaydederek kaza sıklık oranını yüzde 90’a kadar azalttık. Özellikle son iki yılda yüzde 50’lik bir azalma kaydettik. Şirketimizin nihai hedefi ise sıfır kaza.

Operasyonları yürüttüğümüz ülkelerde, 30 farklı ulustan çalışanımız, eşsiz bir kültürel harmoni yaratıyor. Farklı vizyonları sayesinde birbirlerini geliştiriyor ve şirketimizin sürekli ileriye gitmesine önemli katkıda bulunuyorlar. Kadın ve erkek toplumda eşit olduğu zaman başarı ve mutluluğun sağlandığına inanıyor, bu anlayışla işimizin doğasını da gözeterek iş yaşamında cinsiyet eşitliğini destekliyoruz. Şirketimizin liderlik pozisyonlarındaki kıdemli yöneticilerin yüzde 20’sini kadın çalışanlar oluştururken 2025 yılı itibarıyla kadın çalışan oranımızı yüzde 30’a çıkarmayı planlıyoruz.

Kurumsal yönetişim alanında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayarak, evrensel ilkelere bağlılığımızı bildirdik. Ayrıca yönetişim alanında sürdürülebilirlik kapsamında bağımsız ve gelişmiş bir Uyum Yönetim Sistemi kurduk. Kendi iş yapış modelimize özel yeni e-öğrenme programları oluşturduk.

Çevresel etkiyi minimuma çekmek, şirketlerin kurumsal kimlik algıları açısından ayrıca önemli. Sürdürülebilir çevre politikanız kapsamında bugüne dek hayata geçirdiğiniz çalışmaları öğrenebilir miyiz?

Şirket olarak sera gazı salınımını (GHG) önemli ölçüde azaltma misyonu üzerine hareket etmeyi uzun vadeli hedef olarak koyduk. Bu doğrultuda mevcut doğrudan ve dolaylı (Kapsam 1 ve 2) karbon ayak izini 2030 yılına kadar yüzde 25 ve GHG emisyonlarını da 2040 yılına kadar yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Bu hedefleri de Paris İklim Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışının 2 santigrat derece altında tutulması için verilen taahhütler doğrultusunda, bilimsel veriler ışığında belirledik.

Sürdürülebilirliğe bağlılığımızı göstermek adına geçtiğimiz beş yıl boyunca TK Elevator olarak hem filo hem de fabrikada enerji tüketimini azaltmaya yönelik önemli girişimlerde bulunduk. TK Elevator olarak 2015 yılında, 2022 yılına kadar olan enerji tüketiminin yüzde 10’una karşılık gelen miktarda enerji tasarrufu hedefi koyduk. O tarihten itibaren şirketimiz, karbon ayak izini yüzde 10 oranında azaltmayı başardı.

2020 yılında İspanya Madrid’deki ilk akıllı veri teknolojisiyle yönetilen lojistik merkezi açılışı ile küresel yedek parça stratejisini de devreye aldık. Son teknolojiye sahip yeni depo ile asansör yedek parçaları için bekleme süresinde yüzde 20, servis teknisyenlerinin saha ziyaretlerinde de yüzde 10 oranında tasarruf sağlayacağız. Bu girişim ile geri dönüşüm, emisyon azaltılması ve çevre korunması için bir sürdürülebilirlik planı da devreye giriyor. Bu plan ile yılda yaklaşık 400 bin kilometre yani dünyanın çevresinin yaklaşık 30 katına eş değer bir mesafeden tasarruf edilerek, CO₂ salınımında 64 ton azaltma sağlanacak. Bu doğrultuda, dünyanın her yerinde ek merkezi depolar yapılması planlanıyor.

Enerji yönetimini iyileştirme stratejisinin bir parçası olarak yaptığımız yatırımlarla, tüm fabrikalarımıza ISO 5001 sertifikası aldık. ABD ve Çin fabrikalarında LEED Gold sertifikası alan TK Elevator, The Battery Atlanta’da yapılacak yeni asansör test kulesinin LEED v4 sertifikasının alınması için çalışacak. Tüm bunların yanı sıra TK Elevator, asansörlerinin çevreye karşı sorumluluklarını karşılamak için dünya çapında Çevresel Ürün Beyanı (EPD-Environmental Product Declaration) yayınlayan ilk asansör şirketi konumunda. Dört Çevresel Ürün Beyanı’nı daha uygulamaya alması ile TK Elevator, bugün dünyada en çok EPD yayınlayan asansör firması oldu.

Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde ise hibrit ve elektrikli araç sayısını da faaliyetlerimize uygun bir şekilde artıracağız. Ayrıca filonun emisyon optimizasyonu için verimli rota planlaması girişimlerine destek olacağız. Şirketimizin VIEW CRM platformu aracılığıyla teknisyenlerin sürüş verimliliğini artırmaya odaklanarak, gereksiz sürüşleri ve tamiri gereken parçalar için yapılacak yolculukları azaltmak da hedeflerimiz arasında bulunuyor. Teknisyenlerimiz, saha kontrolü gerektirmeyen, tamir için gereken parçalara karar vermek adına, son aşamada TK Elevator’ın gerçek zamanlı, öngörülü bakım sistemi MAX’tan faydalanabilecek.

Sürdürülebilir bir iş modeliyle yol almanın firmanıza katkıları nelerdir?

Sürdürülebilir iş modelini kurum kültürü olarak benimsiyoruz ve tüm iş modelimizi enerji tasarrufu, çevre ve gelecekte de yaşanabilir bir dünya üzerine kurguluyoruz. Bugün sürdürülebilirlik, bilinçli tüketicilerin gözünde tercih edilirlik sağlıyor. Ayrıca enerji günümüzün en değerli kaynağı ve herkes enerjiyi son derece etkili bir şekilde kullanmak istiyor. Enerjide de mümkün olduğunca en temiz ve doğaya en az ayak izini bırakan kaynakları tercih etmeye çalışıyoruz.

Sürdürülebilirliğin şirketimize bir diğer artısı da firmaların prestij ortağı olmamızı sağlaması. Bugün birçok firma projelerinde LEED ya da BREAM gibi sürdürülebilirlik sertifikası almak için ciddi yatırımlara imza atıyor. TK Elevator olarak biz, yatırımcıların bu sertifikalara daha hızlı, güvenli ve sağlıklı bir şekilde ulaşmalarına yardımcı oluyoruz. Kullanım sırasında sağladığımız enerji tasarrufu da yatırımın kullanım ömrü sırasındaki maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor.

TK Elevator’ın sürdürülebilirlik ve çevre politikalarına dair önümüzdeki dönemde ne tür atılımları olacak?

Sürdürülebilirlik bizim için dönemsel bir trend değil, şirket hayatımıza yaydığımız ve gerekli alanlarda ciddi adımlar attığımız bir iş modeli. Çevre ve iklim konusundaki önemli ve kanıtlanabilir projelerimizle dünya çapında çevreye ilişkin kurumsal taahhütlerimiz ve şeffaflığımızla bu alana liderlik ediyor, sektöre yol gösteriyoruz. Çevre duyarlılığı konusunda attığımız adımlarımızla da ulusal ve uluslararası arenada birçok başarıya ulaşıyoruz.

Dünyamıza katma değer yaratacağına inandığımız tüm organizasyonlara katılmaya devam ediyor, çevremize ve çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuzu da her zaman yerine getiriyoruz. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (UN Global Compact) imzalayarak dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifinin üyesi olduk. Sözleşmeyle birlikte bağımsız bir şirket olarak; sürdürülebilir bir gelecek, insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzluğa karşı küresel ölçekte verilen mücadeleye katkı anlamında kararlılığımızı da göstermiş olduk.

Ayrıca kâr amacı gütmeyen, global çevresel kuruluş CDP (Carbon Disclosure Project) tarafından kurumsal sürdürülebilirlik alanında lider seçildik. İklim değişikliği ile mücadele konusunda dünyanın en büyük çevre raporlama platformlarından CDP’den “A” notu aldık. Böylece şirketimizin, karbon ayak izini azaltma, iklimsel riskleri hafifletme ve düşük karbon ekonomisini geliştirme alanlarındaki eylemleri küresel boyutta tanınmış oldu.

Çevreye ve doğaya karşı sorumluluklarının farkında bir firma olarak, asansör ve teknolojilerimizde önceliğimizi enerji tasarrufuna ve kaynakların verimli kullanımına odaklıyoruz. Bu doğrultuda da asansörlerimizin enerji tüketimini minimuma indirmek için her zaman yeni teknolojilere yatırım yapıyoruz. Sürdürülebilir bir enerji yönetimi için öncelikli olarak dişlisiz teknolojileri asansörlerimize uyguluyoruz. Ayrıca asansörlerimizin aydınlatmasında LED teknolojilere daha fazla yer vererek, geleneksel halojen ampullere göre yüzde 80’e varan enerji tasarrufu elde ediyoruz. Her alanda enerji tasarrufu için yürüyen merdivenlerimizde, yük durumuna göre uyku ya da bekleme modunda çalışma imkânı tanıyarak enerji kullanımlarını azaltıyoruz.