THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık’tan 2025 hazır beton sektörü öngörüsü
İnşaat Dünyası Dergisi’nin geleneksel Sektör Analizi özel dosyasına konuk olan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık hazır beton sektörü 2024 değerlendirmesi ve 2025 öngörüsünde bulundu. Işık, “2025 inşaat sektörü açısından kolay bir yıl olmayacak. Toplam satışlar içinde ipotekli satışların payı %50 seviyesine yükselmediği sürece inşaat sektörünün kendisinden beklenen performansı göstermesi mümkün görünmüyor. İnşaat maliyetlerindeki artış hızının, konut fiyat artışının üstünde kalması, 2025’te ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor” dedi.
2024 yılı değerlendirmesine bakacak olursak konut satışları, son açıklanan kasım ayı verileri itibarıyla, geçen yılın aynı ayına göre %63,6 oranında artarak 153 bin oldu. Bu durum, ülke genelinde konut satışlarının 5 aydır yükseldiği sonucunu gösteriyor. Daha önemlisi Kasım 2024’te ipotekli konut satışları yıllık %316 arttı.
ENFLASYON VE DENGELİ FAİZ POLİTİKASI
2024’te enflasyonun altında kalan konut fiyat artış hızı, tüketiciyi konut almaya iten en önemli faktör olarak karşımıza çıktı. Yatırımcı 2025 yılı faiz indirimlerini beklemeden konuta yöneldi. Ancak bu hareketliliğin devam etmesi için enflasyon ile mücadele ve dengeli faiz politikasının hayata geçirilmesi gerekiyor. Bankalar konut kredisinde hali hazırda aylık %3’e inen faiz oranını, konut satışlarında ve inşaatta beklenen hareketliliği sağlamak için daha makul seviyelere çekmesi gerekiyor.
2025 yılında ekonominin gidişatının belirleyicisi enflasyon olacak. Bu yıl enflasyon üzerinde etkili olan döviz kuru volatiliteden uzak, beklenen patikada yoluna devam edecek ve bu da enflasyonla mücadelede Türkiye’ye destek sağlayacak.
2025 yılı Avrupa ve ABD ekonomileri açısından nispeten daha kolay olacakken, ülkemiz için aynısını söylemek mümkün görünmüyor. IMF’nin Türkiye ekonomisine ilişkin 2025 yılı büyüme tahmini %2,7 olarak görünüyor. Gelişmiş ülkeler yüzde 2, gelişmekte olan ülkeler yüzde 4’ün altında büyüme kalıbına yerleştirilmiş.
Türkiye’nin, uyguladığı dezenflasyon programı bu ortamda Türkiye’nin büyümesini içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkeler grubunun altına düşürdü. 2025’te büyüme hızımız, gelişmekte olan ülkelerin gerisinde olacak.
Finansmana erişimdeki kısıtlar ve finansman maliyeti yüksek kaldığı sürece başta inşaat olmak üzere ekonominin çarklarının kendi kendine hızlanması mümkün görünmüyor.
2025 İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN KOLAY OLMAYACAK
2025 inşaat sektörü açısından kolay bir yıl olmayacak. Toplam satışlar içinde ipotekli satışların payı %50 seviyesine yükselmediği sürece inşaat sektörünün kendisinden beklenen performansı göstermesi mümkün görünmüyor.
İnşaat maliyetlerindeki artış hızının, konut fiyat artışının üstünde kalması, 2025’te ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. Ayrıca ilk el konut fiyatları ile maliyetler arasındaki makasın açılması ile birlikte pazarın arz/talep yapısı bozuluyor. Bunun için selektif bir kredi politikası ile özellikle ilk el konut piyasasının desteklenmesi yerinde olacak.
2025’te para politikasında ciddi bir gevşeme beklenmemelidir. Zira son çeyreğe ilişkin veriler hâlen iç talebin canlı olduğunu gösteriyor. İstihdam piyasasına ilişkin genel yapıyı gösteren atıl iş gücü oranı pandemi döneminden bu yana en yüksek düzeylerde gezinmeye devam ediyor.
