Banu Kiper: Alışılageleni yapmamak, alışkanlıkları değiştirmek, geleceğe hazırlanmak
İnşaat Dünyası Dergisi Eylül-Ekim sayısında “Kurumsal İletişim” bölümünde sözü Wilo Türkiye Pazarlama Müdürü Banu Kiper’e verdi. Banu Kiper, dergimiz için “Alışılageleni yapmamak, alışkanlıkları değiştirmek, geleceğe hazırlanmak” başlıklı bir makale kaleme aldı. Banu Kiper makalesinde Wilo’nun kurumsal sürdürülebilirlik faaliyetlerinin temellerine dikkat çekti.
Kurumsal sürdürülebilirlik, kurumların sadece ekonomik sorumluluklar üstlenmesinin değil geniş kapsamlı sorumluluk alanlarının bulunduğunu, kurumların karar ve faaliyetlerinden etkilenen hedef kitlelerine ve toplumun geneline karşı sorumluluklar üstlenmesi gerektiğini ifade eden bir yönetim anlayışıdır.
Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı, kurumların içinde bulunduğu mevcut dönemdeki gereksinimleri karşılarken, gelecek nesillerin de ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlamak doğal kaynakları etkin ve verimli kullanması, sürdürülebilir kalkınmaya destek olmak gibi çalışmaları da kapsamaktadır.
Wilo’nun her alanda olduğu gibi pazarlama ve iletişim yaklaşımlarında da ana teması sürdürülebilirliktir. Amacımızı zaman zaman büyük ölçekte Wilo’nun yaptığı sürdürülebilirlik projelerini paylaşarak örnek olmak, zaman zaman da farkındalık yaratarak bireysel sürdürülebilirlik aksiyonlarını tetiklemek olarak özetleyebiliriz. Bunu yaparken önce iletişim dilimizi değiştirmek, sonra alışkanlıklarımızı değiştirmek önemli adımları oluşturmaktadır.
MARKALARIN BAYİ, SERVİS GİBİ BİRİMLERİ VE ONLARIN AİLELERİ DE İLETİŞİM ÇEMBERİNDE
Aslında küçük adımlarla büyük farklar yaratabileceğimizin farkına varmak ve vardırmak temel yaklaşımımızı oluşturmaktadır. Bu durum B2B iletişiminde büyük önem taşıyor, unutmamak gerekir ki markaların bayi, servis gibi birimleri ve onların aileleri de iletişim çemberinin içinde. Biz de bu kapsamda hemen hemen tüm sürdürülebilirlik projelerimizde iş ortaklarımızı ve onların ailelerini içine alacak unsurlar eklemeye ve iletişim çatısını bu şekilde örmeye gayret ediyoruz. Bunun olumlu yansımalarını görüyoruz. İletişimde markanın tek başına sürdürülebilirlik gibi bir kavramın altını çizmesi bana pek yeterli gelmiyor.
Özellikle B2B yaklaşımında örnek olmak ve teşvikler vermek de önemli adımlardır. Bu sebeple hem iletişim dilini hedef kitlemizin anlayacağı seviyelere göre çeşitlendirmeye hem de somutlaştıracak unsurlar eklemeye gayret ediyoruz. Geleceği bugünden sahiplenmek ve kaynaklarımızı verimli kullanmak ve korumak için yaptığımız her çalışma çok kıymetli, buna odaklanıp bu alanda projeler üretmek ve değişimi izlemek çok motive edici.
WILO’NUN KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK FAALİYETLERİNİN TEMELLERİ
Doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması, gelecek nesillerin doğal kaynaklara duyacakları gereksinimin hesaba katılarak kurumsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, toplumun sorunlarına yönelik çözüm önerileri sunulması, çalışan memnuniyetinin sağlanması ve gelişmelerine destek verilmesi, yerel ve ulusal kalkınmaya katkı sağlanması gibi faaliyetlerin kurumsal sürdürülebilirlik faaliyetlerimizin temelini oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Bu noktada sürdürülebilir bir dijital iletişim stratejisi oluşturmak ve bunu bütünsel olarak ele almak gerekiyor. İletişim kurduğumuz araçlardan, içeriklere kadar dijitalden devam etmek ve çevrimiçi/dışı dalgalanmalarının yaratacağı motivasyon kırılımlarını en aza indirmenin kilit faktör olduğunu söylemek mümkün. Bu noktada büyük resme odaklanmak ve açıyı orada tutarak stratejiyi kurmak da önemli bir faktör.
Özellikle pazarlamada kullanılan yazılı materyaller sebebiyle, pazarlama biriminin en çok karbon salımına neden olan birimlerden biri olduğu da maalesef bir gerçek. Örneğin; hala ürün iletişim çalışmalarını yazılı sürdürüyoruz ve tüketiyoruz. Bu alanda da değişimi sağlamak çok çok önemli. Başlarda alışkanlıklar dirençleri yaratıyor ancak bunun arkasında yatan sürdürülebilirlik motivasyonumuzu iyi anlatmak ve kararlı olmak geleceğe giden adımlarda hızlanmamızı sağlayacaktır. Aslında söylediğini yapan bir marka olmaya özen göstermek, eyleme geçerek örnek olmak fark yaratıyor.