Mimari Tasarım

Ali Osman Öztürk: Depreme dayanıklı yapı tasarımı: Mimari ve statik koordinasyonun önemi

İnşaat Dünyası Dergisi Mart-Nisan 2025 sayısında “Yapısal Güçlendirme, Deprem ve Kentsel Dönüşüm” özel dosyasında A Tasarım Mimarlık Kurucusu Ali Osman Öztürk’ü ağırladı. Öztürk, “Deprem dayanıklı yapı tasarımında mimar ve mühendis iş birliğinin önemi büyüktür. Yapının taşıyıcı sistem tasarımı kadar, mekânsal organizasyonu, malzeme seçimi ve yapının bulunduğu bağlamla ilişkisi de kritik unsurlardır” dedi.

Tarih boyunca Anadolu coğrafyası, büyük depremlerle sınanmış ve bu afetler, mimari tasarımda depreme dayanıklılığın vazgeçilmez bir kriter olduğunu tekrar tekrar göstermiştir. Ancak günümüz mimarlığı, yalnızca yapısal dayanıklılıkla sınırlı kalmayan, aynı zamanda mekânsal deneyimi, kent kimliğini ve sürekliliği de içeren bütüncül yaklaşımlar geliştirmek zorundadır. Deprem dayanıklı yapı tasarımında mimar ve mühendis iş birliğinin önemi büyüktür. Yapının taşıyıcı sistem tasarımı kadar, mekânsal organizasyonu, malzeme seçimi ve yapının bulunduğu bağlamla ilişkisi de kritik unsurlardır.

TH DUDULLU EK 750X75

Son yıllarda yaşanan büyük depremler sonrasında inşa edilen Kipaş Holding Yönetim Binası, Kipaş Kolej, Adana Göktekin G4 Nest Konut Bloğu ve Osmaniye Alışveriş Merkezi gibi projeler, mimarlık ve mühendisliğin entegrasyonuyla oluşturulan nitelikli yapılar olarak dikkat çekmektedir.

A Tasarim Mimarlik1

DEPREME KARŞI BAŞARILI YAPI ÖRNEKLERİ

Kipaş Holding Yönetim Binası, depremin yıkıcı etkilerine karşı güçlendirilmiş tasarım ilkeleri ve mimari detaylarla şekillendirilmiş bir projedir. Yapı, deprem sırasında en az hasarla ve can kaybı olmadan süreci atlatabilmiş, bu da iyi bir mimari tasarım ve statik koordinasyonun ne denli hayati olduğunu göstermiştir. Ayrıca, deprem sonrası gerçekleştirilen güçlendirme çalışmaları, yapının gelecekteki sismik hareketlere karşı daha da dayanıklı hale gelmesini sağlamıştır.

Kipaş Kolej yapısı, bölgede sağlam kalan bir yapı olup, deprem anında barınma ihtiyacına çözüm sunmuştur. Bu yapı hem eğitim işlevini sürdüren hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılayan bir merkez olma özelliği taşımaktadır.

Ali Osman Ozturk
Ali Osman Öztürk

Adana Göktekin G4 Nest Konut Bloğu ise, herhangi bir yapısal hasar almadan depremi atlatmış, çok katlı konut yapılarında doğru tasarım ve uygulama ile üst düzeyde dayanıklılığın sağlanabileceğini kanıtlamıştır.

Osmaniye Alışveriş Merkezi de depremde ayakta kalan bir başka önemli yapıdır. Hem mimari hem de yapısal açıdan güçlü bir tasarıma sahip olan bu merkez, toplumsal ihtiyaçları karşılayarak güvenli bir alışveriş alanı sunmaktadır. Bu yapılar, işverenin doğru yönlendirilmesi ve mimar-mühendis iş birliği ile gerçekleştirilen projelerin, deprem bölgelerinde nasıl güvenli alanlar yaratabileceğini göstermektedir.

KENTSEL HAFIZANIN YENİDEN CANLANDIRILMASI: HATAY GÜNYAZI KAMU KAMPÜSÜ

Deprem sonrası yapı tasarlarken, kentin hafızasının korunması ve yeniden canlandırılması en kritik noktalardan biridir. Bu bağlamda Hatay Günyazı Kamu Kampüsü, kentsel hafızanın korunması açısından önemli bir tasarım stratejisi benimsemektedir. Kentin tarihi boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşıyan yapısı, bu projeye yansıtılarak mimari belleğin günümüz şartlarına uyarlanması hedeflenmiştir.

Proje, şehrin tarihsel dönemlerine ait mimari unsurları modern yapı elemanlarıyla birleştirerek hem estetik hem de yapısal dayanıklılık sunmaktadır. Antik Roma döneminden bu yana önemini koruyan gridal plan anlayışı ve geleneksel Antakya evlerinden esinlenen yapılar arasında avlu tasarımı, kentsel dönüşüm sürecinde hafızanın sürekliliğini sağlamak adına büyük bir öneme sahiptir. Deprem bölgesi olması nedeniyle yapının çekirdek sistemi, oturum alanının merkezine konumlandırılarak güçlü kolon-kiriş sistemiyle birlikte depreme dayanıklı bir yapı tasarımı oluşturulmuştur.

Bu kurgunun sağladığı en önemli avantajlardan biri, yapıların topografyaya uygun olarak konumlandırılmasıdır. Kot farklarının kullanımıyla oluşturulan sosyal ve kamusal alanlar, yalnızca yaşam kalitesini yükseltmekle kalmayıp, aynı zamanda yapısal stabiliteyi de güçlendirmektedir.

Hatay Gunyazi Kamu Kampusu1
Hatay Günyazı Kamu Kampüsü

DEPREME DAYANIKLI KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TASARIM BÜTÜNLÜĞÜ

Kentsel dönüşüm, sadece yeni yapılar inşa etmek anlamına gelmemelidir; aynı zamanda şehirlerin kimliğini ve tarihsel dokusunu koruyarak gelişimini sağlamayı da içermelidir. Hatay Günyazı Kamu Kampüsü, kentsel hafızanın güncel tasarım prensipleriyle birleştirildiği çok katmanlı bir yaklaşım sunmaktadır.

Deprem bölgesinde güvenli yapılar inşa etmek, yalnızca teknik hesaplamalar ve malzeme seçimleri ile sınırlı değildir. Doğru mimari kararlar, etkin bir statik koordinasyon ve bilinçli bir işveren desteği ile güçlendirilmiş projeler hem kentlerin fiziksel dayanıklılığını hem de tarihsel sürekliliğini sağlayabilir.

Hatay Gunyazi Kamu Kampusu
Hatay Günyazı Kamu Kampüsü

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI: A TASARIM MİMARLIK’IN KATKILARI

Deprem sonrası, özellikle Antakya, Maraş Türkoğlu ve Yusuflar bölgelerinde konut ve barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla A Tasarım Mimarlık, birçok önemli projeye imza atmıştır. Bu projelerde hem acil ihtiyaçların karşılanması hem de kentin hafızasının korunması hedeflenmiştir.

A Tasarim Mimarlik 2

TASARIM İLKELERİ VE STATİK KOORDİNASYON

Bu süreçte, A Tasarım Mimarlık olarak, tasarım ilkelerini korumak ve kentin hafızasını düşünerek hareket etmenin önemini vurgulamaktayız. Doğal afetler sonrasında hızlı hareket etme gerekliliği göz önünde bulundurulduğunda, projelerin zamanında tamamlanması ve yaşam alanlarının bir an önce oluşturulması kritik hale gelmektedir. Ancak, bu hızlı hareket içinde statik koordinasyon ve depreme dayanıklı yapı tasarımına her zaman dikkat edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Yapıların güvenliği, yalnızca görünüm ve işlevselliği değil, aynı zamanda yaşam kalitesini de doğrudan etkilemektedir.

SONUÇ

Türkiye, tarihsel olarak birçok büyük deprem yaşamış ve bu depremler, yapıların depreme dayanıklılığının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Depreme dayanıklı yapı tasarımı, sadece doğru statik hesaplamalar ve kaliteli malzeme kullanımıyla sağlanmaz; aynı zamanda etkin bir mimari tasarım ve doğru iş birliği ile gerçekleştirilmesi gereken bir süreçtir. Kipaş Holding Yönetim Binası, Kipaş Kolej, Adana Göktekin G4 Nest Konut Bloğu ve Osmaniye Alışveriş Merkezi gibi projeler, depreme karşı güvenli yapılar inşa etmenin ne kadar mümkün olduğunu ve doğru koordinasyonla depremde hayatta kalma şansının arttığını göstermektedir.

A Tasarim Mimarlik3

Öte yandan, deprem sonrası kentsel hafızanın korunması ve şehrin tarihsel dokusunun yaşatılması da büyük önem taşır. Hatay Günyazı Kamu Kampüsü gibi projeler, geçmişi ve modern yapıları bir araya getirerek hem estetik hem de yapısal açıdan güçlü projelerin örneklerini sunmaktadır. Kentsel dönüşüm sürecinde depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, sadece fiziksel güvenliği değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı da koruyarak şehrin kimliğini muhafaza etmek anlamına gelir.

Sonuç olarak, deprem gibi doğal afetlere karşı güvenli yapılar inşa etmek, yalnızca mühendislik bilgisiyle değil, aynı zamanda bilinçli bir işveren yaklaşımı, mimar ve mühendis iş birliği ile mümkün olur. Bu nedenle, yapıların tasarımında ve uygulamasında dikkat edilmesi gereken her unsur, gelecekteki sismik olaylara karşı dayanıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturulmasına katkı sağlar. Deprem bölgesindeki yapılar, toplumun huzurunu ve güvenliğini sağlamak adına kritik bir rol oynamakta ve doğru tasarımlar, geleceğe güvenle adım atılmasına olanak tanımaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu