Özel Dosyalar

Melih Şimşek: Modüler inşaat teknikleriyle üretilen yapılar hem güven hem de maliyet avantajı sağlıyor

Off-Side Construction’ın ülkemizde bir endüstriye dönüşmesinin gerekli olduğunun altını çizen Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Endüstriyel bir anlayışla inşa edilen bu tipteki yapılar depreme karşı dayanıklı olmaları, hızlı inşa edilmeleri ve sürdürülebilir olmaları gibi özelliklerinin yanında sağladıkları maliyet avantajlarıyla da dikkat çekiyor” dedi.  

Çelik yapı ve Modüler yapı inşaat sektöründe kentsel dönüşüm için bir çözüm olabilir mi?

Her fırsatta off-site construction’ın yaygınlaşarak bir endüstriye dönüşmesinin gerekli olduğunun altını çiziyoruz. Bunun başlıca nedeni, başta ülkemiz vatandaşları olmak üzere herkes için güvenli mekanlar oluşturmak. Yetkililer, İstanbul’da kentsel dönüşümü için acil 1 milyon konut gerektiğini belirtirken, İstanbul’daki riskli konut sayısının da 4 milyona yakın olduğunu açıklıyorlar. Türkiye, gerek 50 milyon tonluk çelik üretimi gerek eleman yeterliliğiyle üç yıl gibi kısa sürede bir milyon yapısal çelik konut inşa edebilir. Bunun için sadece 3 milyon ton yapısal çelik, 72 bin insan ve 100 bin metrekarelik beş fabrikaya ihtiyaç var.

Consera Hacim Uretim edit

Dünyada inşaat sektöründe öne çıkan yöntemlerin başında “off-site construction”, yani ön üretimli inşaat olarak tanımlanabilen çelik binalar geliyor. Endüstriyel bir anlayışla inşa edilen yapılar, depreme karşı dayanıklı olmaları, hızlı inşa edilmeleri, kolon kirişten kaynaklı metrekare kazanımları ve sürdürülebilir olmaları gibi özelliklerinin yanında sağladıkları maliyet avantajıyla da dikkat çekiyor.

Bu sistemler sayesinde; beklenmeyen maliyet artışları önlendiği gibi, çoğu işin fabrikada gerçekleştirilmesi nedeniyle iklim gibi olumsuz durumların yaratacağı gecikmeler ve sürpriz harcamaların da önüne geçiliyor.

Üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği “off-site construction”, sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatalarını ortadan kaldırıyor. Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de işçi ve usta kısıtı yapılaşmamızda büyük bir engel teşkil etmeye başladı.

İnşaat sahasında her koşulda vardiyalı çalışmak mümkün değil, buna karşın modüler yapılar 7/24 fabrika ortamında üretilebiliyor. Tabi, modüler yapıların yapı fiziğine olumlu katkılarının başında gelen enerji verimliliğini de unutmamak gerekiyor.

Consera Pod Unload

ÇELİK YAPILAR DEPREM KUVVETİNE DAHA AZ MARUZ KALIYOR

Çelik yapıların geleneksel yapılara göre avantajlarını anlatır mısınız? Modüler yapıların kentsel dönüşüme sağlayacağı avantajlar neler? Yapısal çelik projesinin yüzde kaçı sahada gerçekleştiriliyor, enerji verimliliği açısından proje hangi avantajları sağlıyor?

Çelik yapılar, geleneksel yapılara göre, 7 ile 10 kat daha hafif ve bu oranda deprem kuvvetine daha az maruz kalıyorlar. Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilirler ve geleneksel yapılara göre daha esnekler. Deprem esnasında yapıların salınım yapabilmesi, esneklik yetenekleri de bu tipteki yapıların hasar almalarını önleyen diğer bir husus. Modüler üst yapı sayesinde bodrum katlardaki kolon ve döşeme kalınlıklarında azalma sağlanıyor. Diğer yandan; modüler çelik çözümde daire başına 3 metrekare daha az kayıp ortaya çıkıyor. Bu da 80 dairelik bir projede 4 daire kazanımı anlamına gelmekte.

Homera ModA╠a┬╝ler Konut TaA╠e┬sA╠e┬▒ma Senaryosu 05

FABRİKADA İKLİM KOŞULLARINDAN BAĞIMSIZ ÜRETİM

Bu tip yapılar fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız üretildiklerinden 2-3 kat daha hızlı inşa edilebiliyorlar. Böylece yapının tamamlanma süresi geleneksel yapılara göre en az yüzde 50 daha az zaman alıyor. Çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri kâğıt üstünde aynı olsa da çelik yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı her zaman daha ekonomik oluyor. Özellikle tekrarlı projelerde bu ekonomi çok daha artıyor. Çelik yapılarda kolon ve kiriş çıkıntıların olmamasından kaynaklı verimli alan kullanımı ve mimari kalite sağlıyor ve yüzde 5 ile yüzde 10 arasında net alan kazandırıyor.

Sayısal ikiz, BIM (Building Information Modeling) ile de tasarım aşamasında tüm yapı bileşenlerinin ve sistemlerinin dijital modeli oluşturuluyor, inşaat sırasında öngörülemeyen değişiklikler ve ekstra maliyetler minimize ediliyor, projede kullanılan malzemeler, iş gücü ve zaman çizelgeleri gibi veriler sürekli izleniyor. Bu teknik, kaynakların daha verimli kullanılmasına ve inşaat sürecinin planlandığı gibi ilerlemesine yardımcı oluyor.

Diğer yandan, binalar ve inşaat endüstrisi, tüm karbon emisyonlarında yüzde 38’lik gibi büyük bir paya sahip. Sürdürülebilirlik ilkelerine uyumlu şekilde imal edilen çelik yapılarla yapı endüstrilerinin kurulması hem gelecek nesillerin haklarının korunmasını hem de geri dönüşümlü malzemelerin kullanımıyla büyük israfların önüne geçilmesini sağlayacak.

YAPISAL ÇELİK SEKTÖRÜ YILDA 300 BİN KONUT ÜRETME ALTYAPISINA SAHİP

Türkiye’nin modüler yapı potansiyeli ile ilgili neler söylemek istersiniz? Bu tip yapıların sağladığı maliyet avantajı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yapısal çelik sektörü yılda en az 300 bin konut üretebilecek altyapıya sahip. Senede 300 bin deprem dirençli modüler çelik konut üretebilmek için yaklaşık 3 milyon ton çelik yassı ürün, çelik profil ve haddelenmiş profile ihtiyaç var. Ülkemizin tüm bu ihtiyacı karşılayacak çelik malzeme üretimine sahip olduğunun altını çizmek isterim. Konut gruplarındaki binaların taşıyıcı sistemleri toplam maliyetin sadece yüzde 20’sini oluşturuyor. Üstelik yapılan karşılaştırmalar genel algının tersine, çelik yapıların ekonomik olduğunu gösteriyor. Ömürleri uzun olduğu gibi geri dönüştürülebildikleri için sürdürülebilirler de.

Çelik yapılar 3 kat daha hızlı, daha hafif ve daha verimlidirler. Yapıların maliyeti içindeki taşıyıcı sistem payı ise en fazla yüzde 20 mertebelerindedir. Çelik yapıların taşıyıcı sistem maliyetleri de diğer yapı cinsleri ile neredeyse aynıdır. Fakat, ‘Çelik yapılar pahalıdır’, ‘Çelik yapıları inşa edecek yeterli insan kaynağımız ve tesisimiz yok’ gibi bilim ve gerçeklerden uzak birçok önyargı hâlâ varlığını sürdürüyor.

Çelik yapıların yaygınlaşmasıyla deprem dirençli evlere sahip olurken, işletme maliyetlerinde de en az yüzde 50 avantaj sağlanabilir. Bu tipteki yapılar daha hızlı üretildiklerinden yatırım geri dönüş süresi avantajı sağlıyor. Geleneksel yapım yöntemlerine göre daha kolay denetim ve maliyet kontrolüne sahip olan bu yapılar daha uzun kullanım ömrü sunuyor ve geri dönüşümlü oldukları için tekrar tekrar kullanılabiliyor.

Homera ModA╠a┬╝ler Konut YerleA╠e┬stirme SA╠a┬╝reci 04

KUZEYBÜKÜ PROJESİNDE HAZİRANDA ANAHTAR TESLİMLER BAŞLAYACAK

Consera’nın İstanbul, Sarıyer’de yapımını sürdürdüğü yapısal çelik projesi Kuzeybükü’nün üretim aşamaları ile ilgili bilgi verir misiniz?

Yaklaşık 9.500 metrekare arsa alanı, 12 bin metrekareden fazla inşaat alanı olan, 7 blok 42 müstakil sıra evden oluşan ve Teğet Mimarlık tarafından tasarlanan projemiz, deprem açısından en güvenli bölgelerden birinde olmasının yanı sıra önemli lokasyonlara, denize ve ormana yakınlığıyla da ilgi çekiyor. Örnek evin ziyarete açıldığı projemizde 4. blok yapım aşamasına geçilirken haziran ayında anahtar teslimlerinin gerçekleştirilmesini planlanıyoruz.

EV SAHİBİ OLMA GELENEĞİNDE YENİ BİR SEÇENEK: HOMERA

2025’te devam eden kaç projeniz bulunuyor?

2025’te 45 milyon dolarlık bir yatırım değeri taşıyan Kuzeybükü projemize devam edeceğiz. Diğer yandan Malatya’da 12 milyon dolar değerindeki 80 konuttan oluşan taahhüt konut projemizi de hayata geçireceğiz. Ayrıca, İstanbul’da senenin ikinci yarısında başlayacağımız 35 milyon dolar değerindeki 250 konuttan oluşan kentsel dönüşüm projemize de başlayacağız. Yurt dışında ise yine senenin ikinci yarısında başlayacağımız Dominik Cumhuriyeti’nde yer alan ve 18 milyon dolar yatırım değeri taşıyan, 100 villadan oluşan projemize başlayacağız. 

Consera Dominik La Terrazas Otel

Ayrıca, Türkiye ve Avrupa’da ev sahibi olma geleneğinde yeni bir seçenek yaratan modüler konut markamız Homera ile bu sene Avrupa’ya modüler konut ihracatımızın başlayacağını öngörmekteyiz. Homera’nın tasarımcı ve mühendislerden oluşan multidisipliner kadrosuyla hem son kullanıcı hem de yatırımcılara paket hizmet sağlamaktayız. Homera evleri birkaç kez yenilenebilir, yeniden kullanılabilir ve taşınabilir yapılarıyla iyi bir yatırım seçeneği olarak öne çıkıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu