Sinan Türkkan: Güçlendirme hızlı ve ekonomik bir çözümdür ancak bürokratik ve finansal sıkıntılar var
İnşaat Dünyası Dergisi Mart-Nisan 2024 sayısında “Ayın Konuğu” olarak DEGÜDER Başkanı Sinan Türkkan’ı ağırladı. “Deprem Performansı Yüksek Yapılar ve Güçlendirme Teknikleri” özel dosyası çerçevesinde dergimizin sorularını yanıtlayan Türkkan, “Güçlendirme hızlı ve ekonomik bir çözümdür ancak bürokratik ve finansal sıkıntılar var” vurgusu yaptı.
Türkkan, “DEGÜDER olarak depreme dayanıksız ve ekonomik olarak güçlendirme yapmaya uygun binaların güçlendirilerek hızlı çözüm üretmenin mümkün olduğu gerçeğinin altını çiziyoruz. Ancak güçlendirme çalışmalarını yavaşlatan bürokratik ve finansal zorluklar bulunmaktadır. Binasını yıkıp kat karşılığı veren vatandaştan %1 KDV alınırken binasını güçlendirmek isteyen vatandaştan %20 KDV istenmektedir. Yine kentsel dönüşüm kanununa göre yıkıp yapmak için karar alma oranı %50+1 iken, güçlendirme için %80 ile karar almak gerekmektedir. Bize sağlanan imkanlar doğrultusunda pek çok bürokratik engelin kaldırılabilmesi için ilgililerle iletişim içerisindeyiz ve çözüm önerilerimizi iletiyoruz” dedi.
Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6’lık depremlerin üzerinden bir yıl geçti. DEGÜDER olarak deprem bölgesine verdiğiniz destekle ilgili neler söylemek istersiniz? DEGÜDER bölgede yapısal güçlendirmede herhangi bir rol üstleniyor mu? Bahseder misiniz?
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin üzerinden bir yıl geçti. DEGÜDER olarak hem depremin yaşandığı dönemde hem de deprem sonrasında tüm üyelerimiz ile birlikte bölge halkının yanında olduk.
Kahramanmaraş depremi ile birlikte bölgede oluşan bilgi kirliliği ve belirsizlik, bugüne kadar güçlendirme konusunda hiçbir eğitim ve çalışmanın içinde olmamış pek çok firmanın standart dışı malzemeler kullanarak hatalı uygulamalar yapmasına ortam sağlamıştır. Hatta o kadar ki belki de güçlendirme yapıyorum diye binaya zarar verecek uygulamalar yapılmaktadır.
Bunun önüne geçmek DEGÜDER olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Depremin yaşandığı illerde faaliyet gösteren mühendislere ve vatandaşlara yapıların deprem performans incelemeleri, hasar tespit yöntemleri ve güçlendirme konusunda bilgi verme amacıyla bölgede düzenlenen çalıştaylara katılarak sunumlar yaptık. İletişim kanallarımızdan her fırsatta konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulunmakta, süreçler ve doğru bilinen yanlışlar ile ilgili detaylı, anlaşılır açıklamalar yapmaktayız. DEGÜDER olarak derneğimize üye kabul süreçlerimizde nitelikli güçlendirmeye hizmet eden mühendislik ve malzeme firmalarını titizlikle incelemekteyiz. Bu nedenle de bölgede ihtiyaç duyulan çalışmalar için güven duyulan bir kurum olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
GÜÇLENDİRME, YAPIYI GÜNCEL DEPREM YÖNETMELİĞİ ŞARTLARINA UYGUN HALE GETİRİR
Güçlendirme nedir? Yapılara deprem performansı anlamında ne sağlar?
Güçlendirme konusu ülkemizde çok uzun süredir bilinmesine rağmen gerektiği şekilde anlaşılamamıştır. Şunu belirtmek isterim ki güçlendirme hasarlı veya hasarsız binanın deprem güvenliğinin yükseltilmesi veya bir başka anlatımla binanın 2018 deprem yönetmeliği şartlarına uygun hale getirilme çalışmasıdır. Dolayısıyla güçlendirme inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanıdır. Binada yaptığınız tamirat, tadilat, onarım, iyileştirme çalışması güçlendirme değildir. Güçlendirme çalışması yapının taşıyıcı elemanlarını bir bütün olarak ele alır ve yapıyı deprem kuvvetlerine karşı yönetmeliğin istediği güvenlik seviyesine çıkarır.
Güçlendirme çalışmasının başarılı olması için mevcut yapının doğru incelenmesi ve binanın yetersizlikleri var ise doğru tespit edilmesi ve bu yetersizliklerin giderilmesi doğrultusunda doğru proje hazırlanıp uzman firmalar tarafından doğru uygulanması ile can güvenliği seviyesine ulaşmak mümkün olur. Hiçbir güçlendirme çalışması projesiz yapılamaz.
Kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında neler söylersiniz? Ülkemizdeki kentsel dönüşüm yasası ve bilinci güçlendirmeye ne kadar yer veriyor?
Ülke geneline baktığımızda topraklarının %75 ‘i deprem riski altında kalmış şehirlerden oluşmaktadır. Bu kadar önemli riskimiz var iken maalesef yapılarımızda deprem güvenliği açısından gereken özen gösterilmemiştir. Ülkemizde 20 milyon yapının olduğu düşünülür ise bu konu acil ele alınması gerekirken çıkarılan imar afları ile her türlü olumsuz şartta yapılan binalar yasal hale getirilmiştir. Ülkemizde 1930 yıllarından itibaren yapılar için deprem yönetmelikleri çıkarılmış en uzun süre kullanılan 1974 yönetmeliğidir, 1998 de yönetmelik yenilenmiş, 2007 yılında da deprem yönetmeliği tekrar değiştirilmiş ve son olarak 2018 yılında son haline getirilmiştir.
BİNALAR YAPILDIĞI DÖNEM YÜRÜRLÜKTE OLAN YÖNETMELİKLERE DE UYGUN İNŞA EDİLMEMİŞ
2000 yılından itibaren ise yapı denetim firmaları devreye girmiş ve yapıların kontrolü bu firmalar tarafından yapılmaya başlanmıştır. Uzun yıllardır yaptığımız incelemeler gösterdi ki maalesef binalar yapıldığı dönem yürürlükte bulunan yönetmeliklere de uygun inşa edilmemiştir.
Kentsel Dönüşüm yasası (6306 sayılı kanun) ülkemizin önemli kanunlarından biridir. Bu kanunun amacı bahsettiğimiz depreme dayanıksız yapıların kent düzeyinde ele alınarak vatandaşı mağdur etmeden yaşanabilir deprem güvenliği yüksek yapılara kavuşturmaktır. Kanunun düşünülen hedefe ulaşabilmesi için konuya hakim profesyonellerle belediyelerin ve bakanlığın şehirler ölçeğinde planlar hazırlaması vatandaşa anlatılması gerekirdi.
Ancak kanunun yürürlüğe girmesi ile arsa değeri yüksek bölgelerde parsel bazında dönüşümler (yap-sat) yapılmasının önünü açmıştır. Plansız gelişen ve kontrolsüz yapılaşan bölgelerde maalesef kentsel dönüşüm istenilen düzeyde gerçekleşmemiştir.
İstanbul’da olası depremin hasarını azaltmanın önemli yöntemlerinden biri de kentsel dönüşüm çerçevesinde yapısal güçlendirme. Olası Marmara depremi öncesinde İstanbul ve çevresinde yapısal güçlendirme ile kurtarılabilecek yapı stoku hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yapılması gereken özellikle İstanbul gibi yapı stoku yoğun ve deprem riski olan şehirlerde bina envanterinin çıkartılarak elimizdeki yapılar hakkında bilgi sahibi olmaktır. Son bir yıldır İstanbul genelinde hızlı tarama yöntemi ile bu yapılmaya çalışılıyor. Elbette ki bir buçuk, iki milyon mertebesinde bina stoku bulunan bir şehirde bunu gerçekleştirmek için zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
OLASI MARMARA DEPREMİ İÇİN SADECE İSTANBUL’DA DEĞİL ÇEVRE İLLERDE DE ÖNLEM ALINMALIDIR
Marmara Bölgesinde beklenen depremin olmasıyla sadece İstanbul değil çevresini kuşatan tüm iller etkilenecektir. Ancak basında sürekli olası bir İstanbul depremi denilerek İstanbul’a odaklanıldığını diğer illerde yapılması gerekenlerin ertelendiğini düşünüyorum. 2023 yılında Çanakkale Kepez ilçesinde “deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yapılması gerekenler”in anlatıldığı önemli bir çalıştay düzenlendi. Ancak kent düzeyinde ne kadar ilgi gördü derseniz emin değilim.
Bu kadar yoğun yapılaşmanın olduğu Marmara Bölgesinde deprem riski taşıyan tüm binaların yıkılıp tekrar yapılmasını istemek hem finans hem de zaman açısından gerçekçi görünmüyor. Deprem uzmanlarının söylemleri Marmara Bölgesi için 7 ve üzeri deprem için çok fazla zamanımızın kalmadığı şeklindedir. Bu durumda maliyeti düşürmek ve daha hızlı çözüm üretmek zorundayız. Buna en iyi çözüm farklı seçenekler (binanın dışardan güçlendirilmesi gibi) sunan güçlendirme çalışmasına hak ettiği önemin gösterilmesi ve güçlendirme yaptırmak isteyen kat maliklerine bürokratik kolaylıklar ve finans imkanları sunmak olacaktır. Bizler dernek olarak tüm binalar güçlendirilmeli demiyoruz depreme dayanıksız ve kentsel planlamanın dışında kalan binalardan ekonomik olarak güçlendirme yapmaya uygun binaların güçlendirilerek hızlı çözüm üretmek mümkün diyoruz.
Her türlü iletişim kanallarını kullanarak güçlendirmenin hızlanmasını sağlamak hızlı ve ekonomik çözüm üreten doğru güçlendirmenin yapılması için çalışmalar yapıyoruz.
Vatandaşın güçlendirme kararı almasından sonra karşılaşılan bürokratik engeller nelerdir?
Genel olarak baktığımızda mevcut binanın yasal anlamda 4 farklı durumda olduğunu görüyoruz.
- Ruhsatlı ve iskan almış binalar
- Ruhsat almış ancak iskansız binalar
- Yapı kayıt belgesi almış binalar
- Kaçak binalar
Bunların her biri ayrı ayrı ele alınarak çözülmesi ve yönetmeliğe bağlanması gereken yasal durumlar.
Vatandaşın güçlendirme kararı alması tek başına yeterli olmamakta, bununla birlikte bağlı olduğu belediyeden ruhsat alabilmesi için yoğun bürokratik engelleri de aşması gerekmektedir.
Binasını yıkıp kat karşılığı veren vatandaştan %1 KDV alınırken binasını güçlendirmek isteyen vatandaştan %20 KDV istenerek adete cezalandırılmaktadır.
Kentsel Dönüşüm kanununa göre yıkıp yapmak için karar alma oranı %50+1 iken, güçlendirme yapabilmeniz için % 80 ile karar almanız gerekmekte olması süreci uzatmaktadır.
İSKANLI BİNADA GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI BİTTİKTEN SONRA İSKAN İPTAL EDİLMEMELİDİR
Güçlendirme halihazırda mevcut bir bina üzerine çalışma yapmak olduğuna göre zaman içinde meydana gelen imar değişikliği vatandaşı etkilememelidir ve güçlendirme ruhsatı almak için yapılan statik ilaveler değişikliklere neden olmuyorsa mimari, elektrik, mekanik projelerinin hazırlanmasına gerek olmamalıdır.
Ruhsatlı ve iskanlı binada güçlendirme çalışması bittikten sonra mevcut iskan iptal edilip yeniden iskan alma süreci başlamaktadır. Bu zaman alan süreçtir. Buna neden ihtiyaç duyulduğunu anlamak mümkün değildir.
Eviniz 30 yıl önce yapıldığını düşünelim ruhsatlı ve de iskan almış olsun zaman içinde değişen imar durumları sizin aleyhinize gelişmiş olabilir, yol genişlemesinden bina kat adetlerinde yapılan değişikliğe kadar. Siz mevcut binanızı güçlendirmek istediğinizde hepsi ile yüzleşmek durumunda kalıyorsunuz. Binanız 2000 m2 büyük ve doğal gazlı kombi kullanıyorsanız güçlendirme yapmak istediğinizde merkezi sisteme dönmeniz istenebilir. Güçlendirme depreme karşı yapılan yapısal çalışma bunula ne ilgisi var diyebilirsiniz ama bazı belediyelerde konuya hakim olmayan teknik personele anlatamazsınız.
BELEDİYELERİN GÜÇLENDİRME PROJESİ KONTROL ETME KONUSUNDAKİ YETERLİLİKLERİ ARTMALIDIR
Başka bir kurumda siz güçlendirme yapmak için yasal müracaatınızı yaptığınızda “Biz belediye olarak güçlendirme ruhsatı vermiyoruz, güçlendirmeye karşıyız!” cümlesi ile karşılaşabilirsiniz. Bu cümlenin aslında söylemek istediği “Biz güçlendirme projesi nasıl kontrol edilir bilmiyoruz, öğrenecek durumda da değiliz. En iyisi toptan iptal ederek konuyu kapatalım” şeklinde tercüme edilebilir.
Bu durumda Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açarak ruhsatınızı alabilirsiniz ancak bu da sizin zaman ve para kaybınıza neden olacaktır. Bu dönem zarfında da riskli binanızda oturup deprem olmasın diye dua etmek durumunda kalırsınız.
YAPI DENETİM FİRMALARININ GÜÇLENDİRME KONUSUNA HAKİMİYETLERİ ARTMALIDIR
Bilindiği gibi yapı denetim firmaları kura ile belirlenmektedir. Kura sonucu çıkan yapı denetim firması bünyesinde güçlendirme projesini anlayan teknik eleman yoksa çeşitli bahanelerle projeyi almak istememektedir. 4 kere 5 kere yeniden kura çekimine gidilmekte ve her bir kura vatandaşa 15 gün kaybettirmektedir.
Bizim önerimiz güçlendirme konusuna hakim veya bu konuda çalışmak isteyen yapı denetim firmalarına güçlendirme eğitimi verilebilir bu firmalara ayrı bir torbadan çekim yapılabilir. Hatta bu firmaları özendirmek adına daha yüksek prim verilebilir.
İstanbul’da kentsel dönüşümde yapısal güçlendirmenin finansmanı konusunda taraflar nasıl bir iş birliğine gidebilir? DEGÜDER’in bu konudaki görüşlerini açıklar mısınız?
Bize sağlanan imkanlar doğrultusunda pek çok bürokratik engelin kaldırılabilmesi için ilgililerle iletişim içerisindeyiz ve çözüm önerilerimizi iletiyoruz. Devletimizin işleyişi içerisinde zaman zaman dikkate alınarak düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak elimizdeki deprem riski taşıyan yapı stokunun miktarı ve Marmara depreminin zaman sıkıntısı göz önüne alındığında bu konularda yönetmelikleri hızlıca çıkartılıp yürürlüğe girmesi, vatandaşımızın da bu imkanlardan yararlanarak depreme dayanıklı yapılarda yaşaması kendi can sağlığı için gerekli olduğu anlatılmalıdır.
Tüm bu sorunların yanı sıra kentsel dönüşüme girecek yapıların (yıkıp yapma veya güçlendirme) kat karşılığı verme imkanı yok ise kendi maddi imkanları ile yapma zorunluluğu doğmaktadır. Devletimizin son günlerde hazırladığı kanun ile kentsel dönüşüme giren binalara 700 bin TL düşük faizli kredi, 700 bin TL de hibe olarak vermesi bu konunun hızlanmasına önemli katkı sağlayacaktır.
Güçlendirme çalışmasının da aynı kanun kapsamında değerlendirildiği düşünülürse aynı veya benzer maddi imkanların sağlanmasının önemli olduğunu söylemek isterim. Ancak şu ana kadar uygulama yönetmeliği çıkmadığından kimlerin yararlanacağı ve nasıl kullanılacağı konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır.
İSTANBUL İÇİN UYGUN GÖRÜNEN DIŞARIDAN GÜÇLENDİRMENİN ÖNÜ AÇILMALIDIR
Son dönemde yoğun olarak gündeme gelen sistemi uygun binaları boşaltmadan dışardan güçlendirilmesi özellikle kiralık ev sorunu yaşayan İstanbul için önemli çözüm imkanı verecektir. Bu konuda (Dışardan Güçlendirme) ülkemizde yeterli bilgi ve tecrübeye sahip firmalar mevcut. Ancak bu durumda da imar mevzuatında düzenleme yapılması gerekecektir.
Güçlendirme konusu yoğun olarak konutlar üzerine konuşuluyor ancak özellikle Marmara Bölgesi sanayi yapılarının da yoğun olduğu bir bölge, olası bir depremde sanayi yapılarının da etkileneceği düşünülürse bu konunun da gündeme getirilmesi ve önlemler alınması önem kazanmaktadır. Sanayi tesisinin faaliyetini durdurmadan binasını güçlendirmek mümkün olduğunu sanayiciye anlatmak örnekleri göstermek gerekmektedir. Pek çok sanayi yapısında çalışan makinaların binanın değerinden çok daha yüksek olduğu düşünülürse binanın depreme dayanıklı olmasının önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bir başka yazımızda bu konuyu daha geniş ele almamız gerekir.
Özellikle tarihi yapıların yoğun olduğu Hatay-Antakya bölgesinde önemli tarihi binaların deprem nedeniyle harabe haline geldiği bazılarının tamamen yıkıldığını görmekteyiz. Henüz zamanımız varken tarihi binalarımızda da güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına önem vermemiz tarihin bize emanet ettiği yapıları geleceğe taşımamız bizlerin görevi olmalıdır.
Bu vesile ile konunun gündemde kalması adına görsel ve yazılı basına da büyük görev düşmektedir.
Derginize, bizlere kentsel dönüşümün ve güçlendirmenin ne kadar hayati olduğunu anlatma fırsatı verdiğiniz için şahsım ve derneğimiz adına teşekkür ediyorum.