TMB Başkanı Erdal Eren inşaat sektöründe 2022 öngörülerini İnşaat Dünyası’na anlattı
İnşaat Dünyası Dergisi Ocak-Şubat 2022 sayısında “Ayın Konuğu” olarak Türkiye Müteahhitler Birliği TMB Başkanı Erdal Eren’i ağırladı. “Yurt dışında 2021 yılında 29,3 milyar ABD dolarlık projeye ulaşıldı” diyen TMB Başkanı Eren şunları söyledi: “En çok proje üstlenilen ülke Rusya’da 11,2 milyar ABD Dolarlık büyüklükteki iş hacmi dikkat çekerken, Irak 3,6 milyar ABD Dolarlık yeni proje bedeli ile en çok iş yapılan ülkeler listesinde ikinci sıraya yeniden yükselmiştir.”
Türkiye Müteahhitler Birliği TMB Başkanı Erdal Eren, İnşaat Dünyası Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Erdal Eren inşaat sektörü 2021 analizini yaparken, 2022 beklentilerinin de altını çizdi.
Genel hatlarıyla müteahhitler için 2021 nasıl bir yıldı?
Yurt içinde sektörümüz 2021 yılının ilk yarısında oldukça sınırlı bir büyüme kaydetmiş, üçüncü çeyrek rakamları da sektörde yeniden keskin bir daralmayı göstermiştir. İnşaat yatırımlarında da ikinci çeyrek dönemde bizlere moral olan artış yerini gerilemeye bırakmıştır. Öngörülemez biçimde artan girdi maliyetleri yurt içinde başta kamu ile iş yapan müteahhitler olmak üzere sektör üzerindeki baskıyı oldukça ağırlaştırmıştır. Sorun, 200’ü aşkın alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücü açısından sadece inşaat sektörünü değil ekonominin genelini olumsuz biçimde etkilemektedir.
ARTIK YENİ HEDEFLERİ KONUŞMANIN ZAMANI GELDİ
Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde ise Covid-19 salgını kapsamında artan aşılama çalışmaları ve yüksek petrol fiyatlarının katkısıyla bir canlanma izledik. Bu çerçevede 2021 yılının ilk 10 ayında yıllık 20 milyar ABD Dolarlık yeni proje hedefi aşılmış, 2021 yılı sonu itibarıyla da bu rakam 29,3 milyar ABD Doları olmuştur. Firmalarımızın gösterdiği bu başarıdan aldığımız güç ve 2022 yılı projeksiyonlarını dikkate alarak ise “artık yeni hedefleri konuşmanın zamanı geldi” diyoruz.
PANDEMİ ŞARTLARI İYİLEŞTİĞİNDE ERTELENMİŞ PROJELER HAYATA GEÇECEK
Pandeminin inşaat sektörüne etkisinin 2022’de nasıl seyredeceğini öngörüyorsunuz?
Salgın, yurt dışı müteahhitlik projelerimizde belirsizlik ve engel yaratmayı sürdürüyor. Salgında yeni ve etkili varyantlar ile bazı ülkelerde yeniden gündeme gelen tedbirler risk unsurudur. Pandemi şartlarında iyileşme halinde ise küresel ekonomide toparlanma sürecek ve hayata geçirilecek ertelenmiş olan projeler, müteahhitlerimiz için çeşitli fırsatlar yaratacaktır. Ayrıca gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz politikalarında sıkılaşmayla proje finansmanı konusundaki zorlukların artması söz konusu olabilecektir. Bununla birlikte özellikle petrol fiyatları bir süre daha geleneksel pazarlarımızda destekleyici olacaktır.
FİYAT FARKI DÜZENLEMESİ HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Türkiye müteahhitleri için artan girdi maliyetlerinin yarattığı riskler hakkında neler söylersiniz?
Yurt içinde salgının yanı sıra döviz kurundaki dalgalanma ve enflasyon sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Öngörülemez biçimde artan maliyetlerle mücadele etmekte olan sektörümüzde büyük belirsizlik söz konusudur. Kamu projelerinde müteahhitlerimize ilave fiyat farkı ödemesi ve şartsız tasfiye/devir hakkı tanınması ihtiyacı hayati hale gelmiştir. Birliğimizin uzun süren çalışmalarının da neticesinde müteahhitlerin yaşadığı kayıpların telafisi konusu TBMM gündemine getirilmiş, bu kapsamda hazırlanan kanun da geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kamu ile iş yapan müteahhitlere 2021 yılının sadece son altı aylık dönemi için ilave fiyat farkı düzenleyen ancak tasfiye hakkı getirmeyen bu kanun, ne yazık ki sektörde hayal kırıklığı yaratmıştır. Önlem alınmazsa şantiyeler durma noktasına gelebilecektir. Bu şartlarda ayrıca ekonomik konut üretimi mümkün değildir ve konut fiyatları artmaktadır. Kredi faizlerinin de “psikolojik sınır” olarak nitelenen yüzde 1’in üstünde seyretmesi ihtiyaç sahibi vatandaşların konuta ulaşmalarının önünde engel yaratmaktadır. Öte yandan ülkemizin deprem gerçeğini göz önüne aldığımızda artan maliyetler nedeniyle kentsel dönüşüm projelerinde yavaşlama görülmektedir.
SEKTÖRÜN ÇATI KURULUŞU OLARAK STK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ İLE İŞ BİRLİĞİ HALİNDEYIZ
TMB, STK’larla iş birliği kapsamında ne gibi çalışmalar yaptı?
Bu yıl 70. kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan TMB ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir. Dolayısıyla yıllardır sektörün çatı kuruluşu olarak Birliğimiz, çok çeşitli STK ve meslek örgütleriyle de iş birliği halindedir. Son olarak salgın, bu yöndeki çalışmalarda hızımızı kesse de özellikle gelecek kuşaklara karşı temel sorumluluğumuz olan yapı güvenliği konusunda bu iş birliğine büyük önem veriyoruz. 2020 yılı Kasım ayında İzmir’de meydana gelen depremin ardından sektörün önde gelen STK’larıyla ‘Depreme Karşı Tekiz’ girişimini başlattık. Ortaya koyduğumuz Ortak Bildiri kapsamında depremle mücadelede öncelikli olarak atılması gereken adımları şu temel 7 başlık altında kamuoyuyla paylaştık: “Ehil Yapı Müteahhidi, Güçlü Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik Sistemi, Mesleki Yeterlilik Belgeli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu” oldu. Konunun takipçisi olmayı sürdürmekteyiz.
ÜSTLENİLEN PROJELER BAKIMINDAN RUSYA, IRAK VE SAHRA-ALTI AFRİKA ÜLKELERİ ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye, müteahhitlik hizmet ihracatı açısından 2021’i nasıl geçirdi? 2021’de TMB olarak ihracatı artırmaya yönelik ne gibi projeler gerçekleştirdiniz?
Türkiye’nin en rekabetçi hizmet alanlarından olan yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında salgınının etkilerinin azalmaya başladığı 2021 yılında 29,3 milyar ABD Doları tutarında proje üstlenmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Salgın yılı 2020’de 15,2 milyar ABD Doları proje üstlenen sektör böylece yeni proje bedelini yaklaşık ikiye katlamıştır. En çok proje üstlenilen ülke Rusya’da üstlenilen 11,2 milyar ABD Dolarlık büyüklükteki iş hacmi de dikkat çekerken, Irak 3,6 milyar ABD Dolarlık yeni proje bedeli ile en çok iş yapılan ülkeler listesinde ikinci sıraya yeniden yükselmiştir. Listede ayrıca son yıllarda dünyanın odağında yer alan bazı Sahra-altı Afrika ülkelerinin önemli ölçekte iş tutarı ile öne çıktığını görmekteyiz.
Böylece sektörün yurt dışına açıldığı 1972 yılından bugüne kadar 131 ülkede üstlendiği toplam 11.093 projenin büyüklüğü 451,5 milyar ABD dolara çıkmıştır.
2022’de yurt dışı iş üstlenmeyi artırmak için farklı ülkelerle ortak projeler ve iş birlikleri gerçekleştirilecek mi?
Salgının bahara kadar engel olmaktan çıkacağı ümidi ile bu yıl yurt dışında yeni proje tutarında 30 milyar ABD Doları’nı aşmayı hedefliyoruz. Orta vadede de bu rakamı 50 milyar ABD Doları seviyesine çekmek amacındayız. Bu kapsamda elbette iş birliği imkanlarımızın artırılması büyük önem taşımaktadır. Son olarakDubai’de 23 Kasım 2021 tarihinde yapılan “BAE – Türkiye İş Forumu”nda ülke ile başta Irak olmak üzere özellikle üçüncü ülkelerde iş birliği tesisi konusu gündeme gelmiştir. Ayrıca Afrika’da özellikle gelişmiş ülkeler ‘bizde finansman var, üçüncü ülkelerde iş birliği yapalım’ diye teklifler gelmektedir. Türk müteahhitlerin yerel pazar bilgisi ile başta Japonya olmak üzere Avusturya, İsveç, İsviçre gibi üçüncü ülkelerin güçlü finansman kaynağı ile bir araya getirme yönünde çalışmalarımız sürmektedir.
PROJE FİNANSMANI YURT DIŞINDA HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK İHTİYAÇ
Gelecek dönem için ihracatta rekabet avantajını artırmaya yönelik en etkili araçlar, teşvikler ve destekler neler olacak? Özellikle beklenen mevzuat ve uygulamalar hangileri?
Proje finansmanı yurt dışında her zamankinden büyük ihtiyaç ve başta Türk Eximbank’ın sermaye yapısının güçlendirilmesi, yerel ve uluslararası finansal araçların artırılması rakiplerimizle rekabette kritik rol oynayacak. Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş tarafından Türk Eximbank tarafından sağlanan kredi imkânlarının etkinliğinin artırılmaya çalışıldığını açıklaması bu açıdan son derece kıymetlidir. TMB olarak biz de her zaman olduğu gibi finansman konusunda ortaklıklar için üçüncü ülke menşeli ve çok taraflı kurum ile kuruluşlarla temaslar sürdürmekteyiz.
Ayrıca ülkemizin istihdamı artırmaya en çok ihtiyaç duyduğu mevcut dönemde, yurtdışı projelerde yabancı ülkelerin kaynakları ile Türk işgücüne çalışma alanı yaratmanın tam zamanıdır. Yurtdışı projelerimizde istihdam edilen Türk iş gücü sayısını, gelir vergisi muafiyeti ve yargıya intikal eden uyuşmazlıkların çözüme yönelik düzenlemelerle yeniden 100 bine çıkarabiliriz. Bu konuyu her fırsatta ilgili tüm makamların dikkatine getiriyoruz.