Ülkü Özcan: Rekabetin koşullarını hız, çeviklik ve inovasyon becerisi belirleyecek
Prysmian Group’un ihracat merkezi konumundaki Türk Prysmian Kablo, verimlilik ve güvenlik açısından öne çıkan çözümleriyle sektöründe fark yaratıyor. Türk Prysmian Kablo CEO’su Ülkü Özcan ile firmanın Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları, sürdürülebilirlik politikaları, ihracat faaliyetleri ve yeni dönem hedefleri çerçevesinde konuştuk.
Prysmian Group’un Türkiye operasyonu Türk Prysmian Kablo’nun ulaştığı büyüklüğe dair genel bir tablo çizer misiniz? Grup açısından Türk Prysmian Kablo nasıl bir yere ve öneme sahip?
1964 yılından bu yana enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe ürün ve hizmetlerimizle faaliyet gösteriyoruz. 50’den fazla ülkede 104 fabrika ve 25 Ar-Ge merkezine sahip olan Prysmian Group’un Türkiye operasyonunu yönetiyoruz. Prysmian Group içinde aynı anda enerji ve telekomünikasyon kabloları üretimi yapabilen 16 tesisten biri olan Mudanya fabrikamız, aynı zamanda dünya kablo sektörü lideri olan grubumuzun bünyesindeki 25 Ar-Ge merkezinden biri. Bu durum Mudanya fabrikamızı uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek kapasiteye taşıyor. Pazardaki konumumuza gelecek olursak; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi kurumlar tarafından yapılan çalışmalara göre toplam büyüklüğü yaklaşık 4-5 milyar dolar civarında olan Türk kablo sektörünün en büyükleri arasında yer alıyoruz. Pazarın toplam üretim ve cirosunun yaklaşık yüzde 90’lık kısmını zaten ilk 20 firma gerçekleştiriyor. Türk Prysmian Kablo olarak biz de gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve imzamızı attığımız projeler ile sektörün öncüsü konumundayız.
Üretim çeşitliliği ve kapasitesiyle de öne çıkan Türk Prysmian Kablo’nun fabrika süreçlerinin detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?
Mudanya fabrikamızda 22 bin farklı çeşit kablo üretimi yapabiliyoruz. Enerji iletimi ve dağıtımı için yeraltı ve denizaltı kablo ve sistemleri, 220 kV’a kadar tüm enerji kabloları, 3 bin 600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları, fiber optik kablolar ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan özel kablolarla birlikte geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Geçtiğimiz yıllarda sektörde bir ilki gerçekleştirerek AFUMEX™ kablolarla önemli bir başarıya imza attık. Özellikle insan sirkülasyonunun yoğun olduğu; okullar, hastaneler, alışveriş merkezleri, sinema ve tiyatro salonları, havaalanları ve otel gibi yapılarda kullanılan AFUMEX™ kablolar, olası bir yangında can ve mal güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor. 5 bin metrekarelik bir alan üzerinde konumlanan Ar-Ge merkezimizin bünyesinde; Malzeme Teknolojileri Laboratuvarı, Yanma Test Laboratuvarı, Enerji Kabloları Test Laboratuvarı ve Telekom ve Fiber Kabloları Test Laboratuvarı’nın yanı sıra, Tasarım ve İnovasyon Ofisi ile Proses Tasarım ve Prototip Geliştirme Ofisi yer alıyor.
Farklı sektörlerden güçlü referanslara sahipsiniz. Özellikle bu yıl yer aldığınız/devam eden projelerinizi paylaşır mısınız?
Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımız sonucunda ürettiğimiz çözüm ve ürünlerimiz, katma değeri yüksek ve üstün nitelikli olmaları nedeniyle verimlilik ve güvenlik açısından öne çıkıyor. Pazardaki öncü konumumuz ve gerek yurt içinde gerekse yurt dışında alanında ilk tercih edilen markalara sahip olmamız, bizi rakiplerimizden ayırıyor. Verimli, etkin, üstün ve çevreye duyarlı ürün ve sistem çözümleri üzerinde çalışmalar yapan Türk Prysmian Kablo’nun bugüne kadar kablolarıyla enerji verdiği mega projeler arasında; İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Marmaray, Ilgaz ve Avrasya Tüneli gibi Türkiye’nin birçok prestijli projesi bulunuyor. Bunların yanı sıra Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi ve Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi başta olmak üzere Eskişehir Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi ile dünya sıralamasında 3. sırada yer alan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Bursa Şehir Hastanesi gibi projelere verdiğimiz kablolarla, sağlık sektöründe de öne çıkıyoruz. Ayrıca Gaziantep Panorama Müzesi’ne CPR (Yapı Malzemeleri Yönetmeliği) ile uyumlu C sınıfı kablolar ile hayat verdik. 12 bin yıllık tarihiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin de kablo tedarikini üstlendik.
Türk Prysmian Kablo, ihracatta nasıl bir güce sahip? İhracatın toplam cironuzdaki payını bu yıl nereye taşımayı planlıyorsunuz?
Türk Prysmian Kablo olarak, enerji kablolarından telekomünikasyon kablolarına, vinç kablolarından güneş enerjisi kablolarına kadar pek çok sektörün ihtiyacını karşılayacak şekilde kablo üretimi yapabiliyoruz. Bu durum Mudanya fabrikamızın uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek kapasiteye sahip olduğunun bir göstergesi.Türkiye olarak Prysmian Group’un ihracat merkezi konumundayız. Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere çok geniş bir coğrafyayı kapsayan 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, yaklaşık iki yıldır pandemi sebebiyle gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarında bir durgunluk yaşandı. Buna rağmen yükselen bir ivme ile iyi bir performans yakaladığımızı söyleyebiliriz. 2021 yılı ilk 6 ay ciromuz 1 milyar 320 milyon TL olarak gerçekleşirken bunun yüzde 31’ini (404 milyon 324 bin TL) ihracat satışlarımız oluşturdu. Uluslararası standartlardaki üretim teknolojimiz, eğitimli iş gücümüz, Ar-Ge çalışmalarımız ve her geçen gün çıtayı yukarıya taşıdığımız kalite anlayışımızla performansımızı daha da artıracağız.
Türk Prysmian Kablo, Ar-Ge, inovasyon ve sürdürülebilirlik tarafında nasıl bir fark yaratıyor?
İnovasyona ve sürdürülebilirliğe önem veren bir marka olarak tüm Ar-Ge çalışmalarımızı bu iki ilke rehberliğinde gerçekleştiriyoruz. “Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzla yenilikçi, kullanıcı dostu, performansı yüksek ürün ve çözümler geliştirerek, Türk kablo sektörünü ileriye taşıyoruz. Enerji, haberleşme ve fiber optik kablolarında kullanıcı ve endüstri ihtiyaçlarına göre, dünyadaki zorlu coğrafya, çevre ve kullanım şartlarına uygun yenilikçi, rekabetçi, yüksek performanslı çözümler geliştirilerek ülkemizin ihracatına katkı sağlıyoruz.
Türk kablo sektörünün öncü firması olarak inovasyon, tüm çalışmalarımızın olmazsa olmazı. Türk kablo sektörünün “En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan” şirketi olarak 2020 yılında Ar-Ge harcamalarımızı yüzde 14,4 artırarak 4 milyon 651 bin TL’ye yükselttik. Mudanya’da bulunan Ar-Ge merkezimizde TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği için Genel Şartlar Standardına” ve Türkiye’de ilk kez, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akreditasyon kapsamına alınan Özel Sektör Yanma Testleri Laboratuvarı “CPR-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” alt yapısına sahip olan laboratuvarlarımızda yüksek performanslı çözümler üretiyoruz. Üniversiteler ve TÜBİTAK’la her geçen gün daha da artan yakın bir iş birliği içindeyiz. Sahip olduğumuz bu imkânlarla, Ar-Ge merkezimizde her daim yeni ürün ve çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. Ürettiğimiz kablolarla, konut, hastane, tünel ve metropoller gibi yüksek veri hızı gerektiren yerlerde yoğun veri transferinin hem sürekli hem de güvenli şekilde geliştirilmesini amaçlıyoruz. Tüm bunlarla birlikte, en önemli odak noktalarımızdan biri sürdürülebilirlik. Sınırlı doğal kaynaklarımızı korumaktan ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktan biz sorumluyuz. Bu kapsamda, 2021 yılı içinde 10 farklı sürdürülebilirlik projesi gerçekleştirmeyi planladık ve 6 tanesini, yılın ilk çeyreğinde tamamlayarak enerji tüketimini azaltmaya ve verimliliği artırmaya katkıda bulunduk. Türk Prysmian Kablo olarak, 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi 59 bin ton azaltmayı hedefliyoruz. Hızlı ve doğru aksiyonlar alarak planladığımızdan da erken bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarımız sayesinde, yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 144,5 ton CO2 emisyonunu önledik.Yıllık doğal gaz tüketimini 481 Sm3, enerji tüketimini 117.316 kWh ve motorin tüketimini 29.759 litre azalttık. Daha yaşanabilir bir dünya için bu yöndeki çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmeyi planlıyoruz. Bu ihtiyaca özel olarak ürettiğimiz enerji kablolarımızla, yenilenebilir enerji endüstrisindeki işletmelere ve yatırımcılara; maliyeti düşüren, dayanıklı ve yüksek performansa sahip enerji çözümleri sağlıyoruz. Solar, alçak gerilim, orta gerilim, fiber optik ve data kablolarıyla güneş enerjisi projelerine destek oluyoruz. Kurulduğumuz günden bugüne kadar güneş enerjisi ile ilgili yaptığımız tüm çalışmalar 30 milyon metreyi aştı. Bu miktar, yaklaşık 9 milyon hanenin 1 aylık elektrik ihtiyacı anlamına geliyor. Altına imzamızı attığımız tüm çalışmaların bir sonucu ve Türk kablo sektörünün “En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan” şirketi olarak önümüzdeki dönemde de bu bakış açısıyla çalışmalarımızı sürdürerek Ar-Ge yatırımlarımıza ve “Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz” demeye devam edeceğiz.
Pandemi süreci Türk Prysmian Kablo açısından nasıl ilerledi? Mevcut hedeflerinizde ve planlarınızda değişiklik yaşandı mı? Bu dönemde firmalar açısından daha da önem kazanan dijitalleşme alanında ne tür adımlar attınız?
Pandeminin etkileri küresel olarak hâlâ devam ediyor. Bu süreç, iş yapış şeklimizden özel hayatımıza ve ekonomiye kadar her şeyi etkiledi. Türk Prysmian olarak 2015’te başlattığımız dijitalleşme çalışmalarına pandemi sürecinde daha da hız verdik. Eğitimlerimizi ve toplantılarımızı online olarak gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlik odağıyla, yetkili satıcılarımız başta olmak üzere sektör paydaşları ile olan paylaşımlarımızı ve çalışmalarımızı dijital alana kaydırdık. İş süreçlerini de online hale getirerek verimliliği artırdık. Tabii ki pandemi süreci beraberinde bazı belirsizlikleri de getirdi. Bu belirsizlik, tüm dünya gibi bizde de tedirginlik yaratsa da sürecin başından bu yana aldığımız tedbirler, öngörülerimiz ve elbette dünya lideri bir grubun parçası olmamız, güçlü yapımız, deneyimli ekibimiz ve ekibimizdeki dayanışma gibi unsurların etkisiyle, hedeflerimize doğru ilerlemeye devam ettik. Dijital dönüşüm süreciyle beraber hızlanan inovasyon çalışmalarının sürdürülebilir bir geleceğe olumlu etkileri olacağına inanıyoruz. Bu yeni düzende rekabetin koşullarını hız, çeviklik ve inovasyon becerisi belirleyecek. Odağımıza sürdürülebilirliği alarak, dijitalleşmeye yatırım yapmaya ve içinde bulunduğumuz tüm ekosistemi daha verimli hale getirmeye devam edeceğiz.
2021 yılının bir önceki yıla kıyasla üretim, ciro, iç pazar ve ihracat tarafında nasıl tamamlanacağını öngörüyorsunuz?
Türk kablo sanayi, her yıl istikrarlı büyümesini sürdüren ve ihracatını da düzenli olarak artıran önemli bir pazar. Sektörümüz büyümesini inşaat, enerji ve iletişim sektörlerindeki gelişmelere paralel olarak sürdürüyor. 2020 ve 2021 yılları tüm sektörler için pandemi etkisi altında geçti. Ancak 2021 yılında alınan tedbirlerin ve kısmi normalleşmenin etkisiyle ekonomide biraz daha toparlanma oldu. Sanayimiz, ihracat gücüyle de Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Son dört yıldır, kablo sektörümüzün Türkiye ekonomisine sağladığı toplam ihracat değeri, 2 milyar doları aşıyor. İhracattaki ivme bu yıl da benzer şekilde devam etti. İlk 8 ayda 1.866 milyon dolar olarak gerçekleşen toplam ihracatın, bu yıl sonunda yaklaşık 2,7 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Şirket olarak ise 2020 yılı ciromuzu bir önceki yıla göre yüzde 23 oranında artırdık ve 2020’yi 1,8 milyar TL ciro ile kapattık. Bunun yanı sıra ihracatın ciro içindeki payını da yüzde 37’ye çıkardık. 2021 yılı ilk 6 ay ciromuz 1 milyar 320 milyon TL olarak gerçekleşirken, bunun yüzde 31’ini (404 milyon 324 bin TL) ihracat satışlarımız oluşturdu. Bu yılı da yine bir önceki yılın üzerine koyarak, geçmişi başarılı çalışmalarla dolu ekibimizin değerli katkılarıyla, markamızın içinde bulunmasından gurur ve mutluluk duyacağımız projeleri gerçekleştirerek kapatacağımızı söyleyebilirim.
Türk Prysmian Kablo önümüzdeki dönemde hangi konuları odağına alarak ilerleyecek? Büyüme stratejinizin detaylarını paylaşır mısınız?
Öncelikle pazarının öncüsü bir şirket olarak Ar-Ge, inovasyon ve sürdürülebilirlik konuları odağımızda olmaya devam edecek. İnovasyona, teknolojiye ve sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem ve bu yönde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar bizi sektörde lider konumuna taşıyor. Kalite, bilgi birikimi, yenilikçi çözüm ve teknolojilere odaklanarak daha sürdürülebilir bir gelecek için yeni ürünler yaratmayı önemsiyoruz. Ar-Ge ve kârlılık arasındaki ilişkinin aslında verimlilik, kalite ve katma değerli üretim ile çok sıkı bir ilgisi bulunuyor. Ar-Ge’ye ve teknolojiye ayrılan her yatırım, şirketlere orta ve uzun vadede muhakkak sürdürülebilir kârlılık ve verimlilik olarak geri dönüyor. Özelikle bizim sektörümüz gibi teknolojinin son derece önemli olduğu alanlarda katma değerli üretime odaklanmak hem şirketlerin kârlılığını yükseltecek hem de ihracata kattığı değer artışıyla Türkiye ekonomisini ileri taşıyacaktır.
Önümüzdeki 10 yıllık hedefimize baktığımızda, çevre ve sürdürülebilirlik konularını temel alarak ürün ve sistem bazında Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Katma değerli üretime devam ederek Türkiye ekonomisi için artı değer yaratma misyonumuzla ilerleyeceğiz. Ekonomimizin ve sektörümüzün gelişimini sağlayacak çalışmalara katkıda bulunmaya devam edeceğiz.