Nuran Aksu: TKSD sürdürülebilirlikte şirketlerin dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyor
Türkiye’de kurumsal sorumluluk ve sürdürülebilirlik kavramlarının uluslararası standartlarda yaygınlaşması ve Türkiye’nin hayırseverlik temelinde vakıf, dernek ve ulusal kültürü ile zaten var olan sosyal sorumluluk bilincini uluslararası alanda tanıtmayı amaçladıklarını belirten Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği (TKSD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Aksu, “Derneğimizin sürdürülebilirlik konusundaki ana hedefi hem dünyadaki hem ülkemizdeki gelişmeleri aktararak, şirketlerin ve toplumun dönüşümüne katkı sağlamak üzere farkındalığı artırmaktır. Bu sene sürdürülebilirlik üzerine odaklandığımız 5 alan; ESG (Çevresel Sosyal Yönetişim), kapsayıcılık, iklim değişikliği, teknoloji ve alt madde olan afetler” dedi.
Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği’nin (TKSD) kuruluş hikaye ve amacını kısaca anlatır mısınız?
Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği (TKSD), Türkiye’de kurumsal sorumluluk ve sürdürülebilirlik kavramlarının uluslararası standartlarda yaygınlaşmasını ve Türkiye’nin hayırseverlik temelinde vakıf, dernek, ulusal kültürü ile zaten var olan sosyal sorumluluk bilincini uluslararası alanda tanıtmayı amaçlayarak, kurucu başkanımız Serdar Dinler öncüğünde özel sektör, sivil toplum, kamu ve akademi alanlarında önde gelen profesyonel gönüllülerin katılımı ile 2005 yılında kurulmuştur.
19 senedir faaliyetlerini devam ettiren derneğimiz özelikle son 10 senedir inanılmaz bir hızla hem dünyada hem ülkemizde “Sorumluluk” perspektifinde değişen dinamikleri dikkate alarak 2021 senesinde dernek amaç ve vizyonunu tekrar gözden geçirip, sürdürülebilirlik, ESG, Yeşil mütabakat gibi pek çok kavramı, regülatif değişimleri ve uygulamalara yönelik çalışmalarını daha kapsayıcı hale getirmiştir.
Derneğimizin amacı kısaca, “Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik” alanlarında şirketlerin ve toplumun dönüşümüne katkı sağlamaktır.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İKİ ANLAMI İLE KSS İÇERİSİNDE ÇOK ÖNEMLİDİR
TKSD’nin sürdürülebilirlik konusundaki ana hedefi nelerdir? Kurumsal sosyal sorumlulukta sürdürülebilirliğin önemi nedir?
Sorunuza sondan başlamak isterim. Hala Kurumsal Sosyal Sorumluluk’u (KSS) hayırseverlik, sponsorluk gibi algılama yanılgısında devam ettiğimiz oluyor. Dolayısıyla da kavramlar arası ciddi kargaşa yaşıyoruz.
Bu nedenle önce kısa bir açıklama yapmak isterim. Kurumsal “Sosyal” Sorumluluk, kurumsal sorumluluk bilinci ve yönetim anlayışı ile, sosyal iyileşme, güçlenme, etki yaratmak için politika oluşturmak, süreçlere entegre etmek ve uygulamaların hayata geçmesi için ana performans göstergeleri ve iş sonuçları ile ilişkilendirebilmek anlamına gelir. Ana odak alanı “sosyal” konulardır ve kurumsal sorumluluğun içerisindeki 3 alandan biridir.
Sürdürülebilirlik ise iki anlamı ile KSS içerisinde çok önemlidir. Birincisi kelime anlamı olan devamlılık, daimi olmak ki bunun için KSS’nin proje değil bir yönetim alanı olduğunun kabullenilmesi ve uygulanması gerekir.
İkincisi ise aslında bizlerinde üzerinde çok durduğumuz dünyadaki yaşamımızın devam edebilmesi için sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile doğru eşleştirmelerin yapılarak ilerlenmesidir. Bu ikisi dikkate alındığında sürdürülebilirlik bir kurum için 3 ana fayda yaratır;
- Topluma ve dünyaya iyileştirici ve koruyucu değer katmak, devamlılık sağlamak.
- İş sonuçlarını güçlendirmek. (Duygusal bağ oluşturmak, pazar potansiyeli oluşturmak, İnsan Kaynakları değeri yaratmak.)
- Kurumun marka değerini yükseltmek.
Derneğimizin sürdürülebilirlik konusundaki ana hedefi hem dünyadaki hem ülkemizdeki gelişmeleri aktararak, şirketlerin ve toplumun dönüşümüne katkı sağlamak üzere farkındalığı artırmaktır. Bunu yaparken bir yandan da sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusundaki iyileştirme önceliği olan alanları her sene gözden geçirip ilgili alanlar kapsamında bilinçlendirici çalışmalar ve araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Bu sene sürdürülebilirlik üzerine odaklandığımız 5 alan; ESG (Çevresel Sosyal Yönetişim), Kapsayıcılık, İklim Değişikliği, Teknoloji ve alt madde olan Afetler.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ İÇERİSİNDE YER ALAN ULUSLARARASI PROJELER GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
TKSD sürdürülebilirlik projelerinde hangi sektör ve paydaşlarla iş birliği yapıyor? Kısaca bilgi verir misiniz?
Özel olarak belli sektörler ile iş birliği gibi bir durum yok. Pek çok sektörden üyemiz, iş birliği yaptığımız kurumlar var. Ama kısaca aktarmak gerekirse, Derneğimiz, iş dünyasına yönelik diğer dernekler/ meslek örgütleri, topluma yönelik sivil toplum kuruluşları, üniversiteler/ akademi, medya, kamu otoriteleri, uluslarası birlikler, iş dünyası, gençler gibi pek çok paydaş ile iş birliği ya da ortak çalışmalar gerçekleştiriyor.
Az önce belirttiğim tüm paydaşları bir araya getirdiğimiz zirve, etkinlikler, webinarlar ile ülkemizdeki mevcut durumu, gelişmeleri, beklentileri, deneyimleri alanında uzman isimlerin konuşmaları, veriler ile paylaşıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri içerisinde yer alan uluslararası projeler gerçekleştiriyoruz. Dernekler ve akademi ile ortak çalışmalar/ projeler yürütüyoruz. Şirketlere yönelik sorumluluk ve sürdürülebilirlik odaklı online eğitimler, mini zirveler hazırlıyoruz. Her sene en az bir araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Sürekli makale ya da röportajlar ile medya aracılığıyla bilgilerin, gelişmelerin duyulması, yayılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ki genelde bu bilgilere araştırma ve reel verileri dahil ediyoruz.
TKSD gençlerin sürdürülebilirlik alanındaki kariyer planlamaları ve iş olanakları için düzenli olarak iş ilanlarının toplu paylaşılmasını sağlıyor. Bu bizim için çok değerli bir konu. Önümüzdeki dönemde gençler için sürdürülebilirlik yönetimi ve kariyer konusunda geliştirici çalışmalar da planlıyoruz.
TKSD SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN BÜTÜNSEL YÖNETİLMESİ, DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİYOR
Türkiye’deki şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili zorlukları nelerdir ve TKSD bu konuda şirketlere nasıl destek sağlıyor?
Aslında en büyük zorluk sürdürülebilirlik alanının bir yönetim alanı olduğunun farkında olunmamasından kaynaklanıyor. Dolayısı ile şirketler için yeni bir konu olması ve iş sonuçları ile ilişkilendirilememesi, ek iş yükü gibi algılanmasına neden oluyor. Tabii ki sürdürülebilirliği yönetim alanı olarak artık iş süreçlerine entegre edip, APG/ KPI’larına tanımlayan, bu alanı çok başarılı yöneten şirketlerimiz var ama ne yazık ki henüz yeterli değil.
TKSD bu konuda durum analizi yapıp, bu sorunların nasıl aşılacağı ile araştırmalar yapıyor ya da yapılan araştırmaları yorumlayarak paydaşlarına ulaştırıyor. Ayrıca bu sorunların nasıl çözüleceğine yönelik deneyimli uzmanların etkinliklerimizde, zirvemizde ya da webinarlarımızda yer almasını sağlayarak bilinçlendirici, yön gösterici paylaşımlar gerçekleştiriyor. Diğer dernekler ile iş birliği yaparak sürdürülebilirlik yönetiminin bütünsel yönetilmesi, değerlendirilmesi için çalışmalar gerçekleştiriyor.
REPMAN İTİBAR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ ARAŞTIRMA SONUCU
Son olarak bu konuda sizinle bir veri paylaşmak isterim. Şubat-Mart ayında RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi için 52 farklı kurumu temsil eden kanaat önderi ile gerçekleştirdiğimiz araştırma sonucunda çıkan veri durumumuzu çok net anlatıyor.
Türkiye’de yüzlerce şirkete, kuruma danışmanlık yapan, şirketleri yöneten, akademide yayınlar çıkaran kanaat önderleri, şirketlerin sürdürülebilirlik uygulamalarındaki en temel sorunu; “Şirketlerin kendi öncelikleri ile gezegenin öncelikleri arasında büyük farklar olması” şeklinde çok net ve öz olarak ifade ediyor.
TKSD SEKTÖRLER ÜSTÜ BİR ANLAYIŞ İLE ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYOR
Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektörüne yönelik TKSD olarak çalışmalarınız var mı? İnşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere sürdürülebilirlik konusunda önerileriniz nedir?
İnşaat sektörüne özel projemiz yok. Aslında herhangi bir sektöre özel proje üretmiyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi sektörler üstü bir anlayış ile çalışıyoruz. Ama tabi ki sektöre özel bilinçlendirici çalışmalar, araştırmalar, etkinlikler gerçekleştirebiliriz önümüzdeki dönemde. Belki de inşaat sektörü ile de bu payda da ilk çalışmayı başlatırız.
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere önerim; sürdürülebilirlik departmanları oluşturmaları ve doğrudan yönetime raporlayacak şekilde kurgulamaları ve ilk iş olarak da durum analizi yapıp ve gelecek stratejilerini oluşturmaları olacaktır.
AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI ETKİNLİKLERİMİZE HER SEKTÖRDEN TEMSİLCİLER DAHİL OLUYOR
TKSD olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum için kurum ve şirketlerle çalışmalar yürütüyor musunuz? Özellikle inşaat sektörü uyum için hangi adımları atmalı. Türk şirketlerine mal ve hizmet ihracatında önerileriniz var mı?
Yeşil mütabakat ile ilgili dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri, regülasyonları, acil ve orta vadede yapılması gerekenleri aktardığımız toplantılar, etkinlikler gerçekleştiriyoruz ve bu toplantılara her sektörden katılımcılar dahil oluyor.
İnşaat sektörü uyum için bu konuda uzman kişiler ile konuya hakimiyet sağlamalı ve şirketlerinin içerisine sistem inşa etmeliler öncelikle. Örneğin Demir-çelik, çimento gibi sektörlerimiz son 3-4 senedir bu konuda oldukça yoğun çalışmaya başladı.
“ESG VE İŞ ETİĞİNİN İTİBARA ETKİSİ ARAŞTIRMASI”NI GERÇEKLEŞTİRDİK
TKSD sürdürülebilirlik stratejisinin etkinliğini ölçmek için hangi ölçek ve kriterleri kullanıyor?
Sürdürülebilirlik stratejisinin etkinliği değil ama sürdürülebilirlik durum analizi üzerine akademi ile çalışmaya devam ediyoruz. Bu sene konuyla ilgili daha detaylı bilgileri paylaşacağız. Fakat şunu da ayrıca belirtmek isterim ki TEİD, ZENNA Araştırma ve KPMG ile 2022 son çeyreğinde dünyada ilk olan, iş dünyası nezdinde “ESG ve İş Etiği’nin İtibar’a Etkisi Araştırması”’nı gerçekleştirdik.
Burada parametreleri paylaşmam uzun olacaktır ama isteyenler TEİD’in web sitesi üzerinden ilgili araştırmaya ulaşabilir. Kısaca araştırmanın sonuçları şunu söylüyor: ESG itibar üzerinde çok etkili ve bu da marka değeri üzerinde çok önemli.
Son olarak TKSD’nin sürdürülebilirlik çalışmalarında öne çıkan yeni girişim ve projeleri var mı? Kısaca anlatır mısınız?
Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği olarak projenin ortaklarından birisi olduğumuz ve Uşak Belediyesi, ESİAD ve Zafer Kalkınma Ajansı iş birliği ile Türkiye ile AB arasında gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Gelecek için İş Birliği: Ortaklıklar Yoluyla Tekstil Sektörünün Yeşil Dönüşümünü Hızlandırmak” amaçlı, “Şehir Eşleştirme – II Yeşil Bir Gelecek Hibe Programı” kapsamında hibe desteği alarak projede görev alıyoruz.
Yeşil Kariyer projemizi geliştirerek nitelikli insan gücü oluşturma sürecini başlatacağız.
Türkiye sürdürülebilirlik analizi için görüşmelere başladık. Bunlar dışında varolan Green Talks, webinar’lar, araştırmalar, sürdürülebilirliğe değer katan kuruluşları değerlendirdiğimiz ödül ve zirve gibi çalışmalarımız da devam edecek.